• (bkz: dublajlı film izlemek)

    şeklinde bakınız verilerek, dublajlı film izlemeyi ya da iyi dublaj yapılmasını eziklikmiş gibi gösterenlere denk gelmemizi sağlayan durum.

    yıl 2014, muhtemelen 30 yaşına yakın çoğu kişinin annesi ya da babası ingilizce bilmiyor ve gözleri belirli bir derecede bozuk. umarım bu basit örnek anlaşılması için yeterli olmuştur.
  • sirinleri dublajsiz izleyince gargamel melek gibi adammis dedirtir.
  • torrent'ten indirdiğim filmlerde yanlışlıkla dublajlı versiyonlarına denk geliyorum. fransızca-italyanca-rusça-hintçe.
    sonra ay yıldızlı bayrağı öpüp alnıma koyuyorum. bu kadar berbat bi dublaj olamaz. özellikle rusça'da.
  • seslendirme/dublaj denilince bir iki kelam da ben etmek istedim.
    baştan uyarayım, uzun bir yazı olacak..

    türkiye'de dublajın kurumsallaşması ferdi tayfur ve adalet cimcoz kardeşlerin ipek film ile beraber çalışmasıyla başlar. fakat, daha evvelinde muhsin ertuğrul, henüz avrupa'da ve amerika'da yeni yeni sesli filmler çekilmeye başlarken, türkiye'de dublajlı film gösteriyordu. 1934 bataklı damın kızı filmi, bildiğiniz dublajlı filmdir.

    adalet cimcoz, sektördeki arkadaşlarının ona taktığı isimle "fitne fücur", kardeşi ferdi tayfur gibi pek uzun bir ömür sürememesine rağmen sinemamız için unutulmaz işler yapmıştır. sadece dublaj yapmakla kalmayıp, yeni dublaj sanatçılarının yetişmesine de ön ayak olmuştur. sadece dublaj sanatçısı değil, sinema ve tiyatro dünyasına da yeni isimler kazandırmışlardır. nevin akkaya, jeyan tözüm, sadettin erbil, hayri esen, gülen kıpçak, rıza tüzün, abdurrahman palay, toron karacaoğlu, esen günay gibi isimlerin yeşilçam'ın en önde bayrak sallayan isimleri haline gelmelerinde emekleri çok büyüktür.

    ferdi tayfur.. en bilindik işlerinden biri lorel ile hardy seslendirmesidir ki karşılıklı iki karakteri kendisi seslendirmiş ve farklı ses tonları kullanmıştır. böylesi bir yetenek, elbette ki ardından gelecek olan herkese ilham kaynağı olacaktı.. ve nitekim oldu da. karıştırmamak gerek, bu ferdi tayfur, bildiğimiz, şarkıcı ferdi baba değil. :)

    türkiye, dublajın, dünyada en iyi yapıldığı yerdi ve hala da öyle. bunun aksini iddia edenin alnı itina ile karışlanır. dublaj türkçesi ile maytap geçenler olabilir elbet. nayır, nolamaz kalıpları ile kafa bulanlar da çoktor ama kimse o yokluk, o imkansızlıklar içinde günde 7-8 filmi seslendiren bu ustaların hakkını inkar edemez. ayrıca günümüzde kötü örnekleri de olsa yine de dublajın en iyi yapıldığı yerin türkiye olduğu gerçeği asla göz ardı edilmemeli.

    bir nevin akkaya olmasa idi türkan şoray'a sultan, neriman köksal ve suzan avcı'ya "vamp kadın" sıfatlarını yakıştıramıyor olurduk. ulan adam sanmıştım seni diye bulut aras'a bağıran türkan sultan'ın sesini gerçekten ona aitmiş gibi izlemedik mi hepimiz? işte o muhteşem ses nevin akkaya'nındır. 15 nisan 2015'te kendisi hayata veda ettiğinde tam 100 yaşındaydı. 1959 senesinde tarık gürcan ile evlendikten sonra tamamen seslendirmeye yönelmiş ve sinemayı bırakmıştır. tarık gürcan kim mi? çağrı filminin girişinde "dünya medeniyetleri karanlığa gömülürken, mekke'de, arabistan'ın bu mübarek toprağında abdullah'ın oğlu hz.muhammed dünyaya geldi" diyen o sesi tanıdınız mı? işte tarık gürcan o sesin sahibidir. şöyle de bir videosu mevcut.

    bir jeyan tözüm olmasa, yeteneği tartışılır gülşen bubikoğlu'nu filmlerde izleyip bu kadar beğenmeyecekti belki de insanlar. keza hülya koçyiğit için de benzer durum geçerli. tabii 80 sonrası neredeyse tüm aktrisleri seslendirmişti jeyan tözüm. allah uzun ömürler versin, kendisi halen hayatta ve basad'ın daimi üyelerindendir. orada ziyaret edilebilir. en azından gönül hoşluğu olur. jeyan tözüm öylesine harika bir sestir ki aynı filmde karşılıklı iki oyuncuyu farklı aksanlarla/şivelerle seslendirmişti. ağlayan melek filminde oya peri ve türkan şoray'ı karşılıklı seslendirmişti. oya peri rum kızını oynarken türkan şoray gözleri görmeyen bir kızı oynamıştı. keza köyden indim şehire filminde de meral zeren ve mine mutlu'yu karşılıklı seslendirmişti. mine mutlu şehirli bir kadını oynarken, meral zeren köylü kadınıydı ve ağız farkı vardı burada da.

    bir hayri esen olmasa idi izzet günayvesikalı yârim'de izlerken belki de eksik kalacaktı bir şeyler zihnimizde. ismim halil'dir. istanbulluyum, doğma-büyüme. tanıştığıma da çok memnun oldum deyişi başka bir sesten belki de çok yavan gelecekti bize. ya da tarık akan'ı izlerken bir sürü melodramda, yine kulaklarımızı tırmalayacaktı o yakışıksız sesler. kemal sunal'a, rol gereği, "sen tanıdığım en aptal dahisin" nidasını hayri esen'den başka kim bu kadar güzel söyleyebilirdi ki? mesela, kartal tibet, o meşhur tarkan filmlerinde ulusum, ulusların en büyüğüdür. türk oğlu türküm ben! derken hangimizin göğsü kabarmadı, kılları diken diken olmadı? o ses elbette ki hayri esen'e aitti.

    pekcan koşar mesela.. hayri esen'den devraldığı tarık akan seslendirmelerinde çıtayı öyle bir yere koydu ki kendisinden sonra tarık akan'ı seslendiren kişiler hep o seviyeye erişmeye çalıştı. yanlış olmasın, diğerleri yetersiz kaldı demek değil bu, aksine çok da kaliteli isimler seslendirdi tarık akan'ı ama pekcan koşar'ın yakıştığı gibi hiçbiri yakışmadı. elveda asya.. elveda selvi boylum, al yazmalım, elveda. bitmemiş türküm benim derken kadir inanır, onu kariyerinin zirvesine çıkaran rolü seslendiren elbette ki pekcan koşar idi. bu filmde türkan şoray'ı seslendiren tijen par'a da bir büyük alkış. saygılar, sevgiler.

    sadettin erbil.. türk filmlerinin kötü adam sesiydi. o meşhur kahkahayı hatırlıyorsunuz değil mi? senelerce erol taş, bilal inci, kazım kartal, hayati hamzaoğlu, turgut özatay gibi bir sürü "kötü adam"ı seslendirdi. 1997 senesinde vefat ettiğinde geride binlerce film seslendirmesi, seslendirme yönetmenliği, oyunculuk, yönetmenlik gibi bir sürü eser bıraktı. ayrıca bir filmde en çok karakteri seslendirme rekoru sadettin erbil'dedir. 1986 yapımı atla gel şaban filminde tam 5 karakteri seslendirmiştir.

    gülen kıpçak. ekim 2017'de göçüp gitti sessiz sedasız. senelerce perihan savaş'ı seslendirdi. sadece onu değil, irili ufaklı ne kadar kadın rol varsa hepsinde onun sesini duymak mümkün. herkese taze fasulyeyi sevdiren o malum sahne var ya, işte orada perihan savaş'ı seslendiren gülen kıpçak'tır.

    rıza tüzün.. başta nubar terziyan, ali şen, hulusi kentmen seslendirmeleri olmak üzere, yeşilçam'daki tonton dede imajının zihinlerimize kazınmasından en büyük emek sahiplerinden biriydi. sadece tonton dedeleri değil, şiveli dublajları da vardır. kibar feyzo filmindeki topal hoca'yı bildiniz mi? hani şu abdest alırken feyzo ile "yetmez, iki de tavık" pazarlığı yapan emice. işte o topal hoca'yı seslendiren de rıza tüzündür. "hele sen ne diyirsen sakine gadın" deyişi hangimizin kulağında yankılanmıyor şu an? rıza tüzün öylesine güzel bir adamdı ki; erhan yazıcıoğlu, onu anlatırken "stüdyoya takım elbise, gömlek, kravat, mendil ile gelir. asla geç kalmaz, her yaştan dublajcıya ve oyuncuya büyük saygı duyar ve onların da saygısını/sevgisini kazanırdı" demişti.
    hulusi kentmen demişken, onu dinlemeye aşina olduğumuz ses aslında kemal ergüvenç'e aittir. hani hababam sınıfı serisinin ilk filmindeki kemal hoca var ya, hatırladınız mı? işte o güzel adam, senelerce hulusi baba'yı seslendirdi. onu da zamansız kaybettik. göçtükten sonra birkaç kere yeğeni haldun ergüvenç seslendirdi hulusi baba'yı, sonra agah hün'e kaldı. o da başarıyla üstesinden geldi.

    abdurrahman palay'a nasıl bir sayfa açmak gerek, nasıl bahsetmek gerek bilmiyorum. zira kendisinin seslendirmediği bir ben varım. beni de seslendirse tam olacaktı. aklınızdan bir oyuncu geçirin, onu abdurrahman palay'ın seslendirmeme imkanı üzerine bahis oynayın, eminim kazanırsınız. "nayır nolamaz"ın sahibidir usta. bunu neden ve nasıl yaptığını bizzat jeyan tözüm'den dinlemiştim. gün içindeki yorgunluktan, genelde akşama doğru seslendirilen filmlerde elini çenesine dayayıp öyle seslendirirmiş usta. böylelikle kelimeler ağzından yankılı çıkar ve "nayır, nolamaz" şekline dönüşürmüş. bu da sevilince seyirci tarafından, devam edilmiş. nisan 2002'de kaybettik kendisini. ruhu şâd olsun.

    toron karacaoğlu'nu, cüneyt arkın'ın sesi olarak bildik hep. ona öylesine yakıştı ki bu ses, kendi anlattığına göre 70'lerde cüneyt arkın diye toron karacaoğlu'nu ararlarmış hep. o da cüneyt arkın'a yönlendirirmiş arayanları. cüneyt abi bu konuyu "toron abi hiçbirine tamah etmedi, bize kaldı tabi bir sürü şey" diyerek, fırında kızaran mercimekleri gün yüzüne çıkarmıştı. valla böyle yakışıklı, başarılı, karizmatik, aslan gibi adama hayran olmayacak da kızlar, bana mı hayran olacak? cüneyt abi forever. toron karacaoğlu ağustos 2018'de hayata gözlerini yumduğunda yine binlerce film/seslendirme/yönetmenlik bırakmıştı.

    esen günay.. toron karacaoğlu ile 1 ay arayla vefat etti. sultan filmini hepimiz biliriz. orada ihsan yüce'ye yönelik "asıl eşkiya sensin. yanındakiler eşkiya. insnaları soyup soğana çeviren, malına göz diken eşkiya. dua et babamsın, yoksa senin gırtlağını sıkardım" diye hayrıkan bir yiğit adam vardı. heh işte o abimizi oynayan bulut aras'ı seslendiren isimdi esen günay. ömrünün son demlerinde vodafone ve tv8 seslendirmeleri yaptı. alzheimer hatsalığına yakalandıktan sonra elini eteğini çekti piyasadan ve çok geçmeden de vefat etti. son fotoğrafı buydu .. ben ise onu hep çağrı filmindeki damien thomas (zeyd) dublajıyla anımsayacağım.. "savaşın! size karşı savaşanlarla savaşın! allah yolunda savaşın! allah, gereksiz yere savaşnları sevmez!" esen günay, ayrıca, ferdi tayfur'u neredeyse bütün filmlerinde seslendirmişti.

    türkiye'deki seslendirme/dublaj ile alakalı sizlere enteresan bir bilgi vereyim. siz hiç kemal sunal'ı dublajlı izlediniz mi? izleseniz ne hissederdiniz? 1973 yapımı güllü geliyor güllü filminde kemal sunal'ı cemil can bıçakçı seslendirmişti. yakışıp yakışmadığına varın siz karar verin..

    ve tabi ismini anmaktan geçemeyeceğim bir sürü ustamız var.

    kamran usluer
    fuat işhan
    agah hün
    haldun ergüvenç
    kemal ergüvenç
    vala önengüt
    alev emre
    cüneyt türel
    müşfik kenter
    tarık ünlüoğlu
    rüştü asyalı
    alev sezer
    ayşin atav
    ayton sert
    sacide keskin
    timuçin caymaz
    güner ümit
    dinçer çekmez
    şener şen
    ayşegül devrim
    atilla yiğit
    oytun şanal
    erhan yazıcıoğlu
    istemi betil

    sungun babacan
    bülent yıldıran
    kenan ışık
    sezai aydın
    nur subaşı
    yekta kopan
    nüvit candaner
    hayri küçükdeniz
    mehmet atay
    arda aydın
    ıtri koşar
    rıza karaağaçlı
    lami sesar
    cahit şaher
    köksal engür
    mazlum kiper
    ayhan kahya
    uğur taşdemir
    elif acehan
    fulya ergüneş
    birtanem candaner
    berna başer
    kerem kobanbay
    özlem altınok
    bora sivri
    günyol bakoğlu
    payidar tüfekçioğlu

    hepsine, adını sayamadığım, unuttuğum kim varsa, hepsine şükranlarımızı sunuyoruz. onlar hayatımıza gizlice, ama yüksek sesle dokunan güzel insanlar.
    hepsine sevgiler, saygılar.
    sürç-i lisan ettiysem affola.
  • bir balkan kanalında (romen ya da bulgardı sanırım) aynı kişinin tüm karakterleri seslendirmesini şaşkınlıkla izlerken köpeğin havlamasını da hav hav diyerek çevirip seslendirmesine şahit olduğum için hak vereceğim tespit. hav hav ne lan? hadi imkan yok anlarım da kafada mı yok?
  • hiç test etmediğimden yorum yapamayacağım önermedir... filmin altyazısını bulamazsam izlemem... net

    ama şimdi ismini hatırlamadığım bir filmdeki çeviri hatasını hatırıma getirmiştir...

    --- spoiler ---

    - dostum kadınlara şu 3 kelimeyi asla söyleme
    - seni seviyorum

    --- spoiler ---
  • mütevazı bir söylem.
    "kim en iyi" saçmalığıyla salak salak sidik yarıştırmak abes olmakla beraber, dünyanın en iyi dublaj sektörüne sahip oluşumuzla övünmek ve gurur duymak utanılacak bir şey değildir beyler.
    fazla söze gerek yok, ilk akla gelen babalar bile yeter bunun kanıtına;
    sungun babacan, devrim parscan, sezai aydın, rüştü asyalı, alev sezer, payidar tüfekçioğlu, nur subaşı, murat şen, mümtaz sevinç, aydoğan temel, istemi betil, yekta kopan...

    bir şeyimizle de övünün amk, ölmezsiniz.

    ekleme: alev sezer üstadı hatırlattığı için varanus gouldi'e teşekkürler.
    yekta kopan için alabamaclarence'a da...
  • özellikle çizgi film konusunda çok doğru bir söylem, gerçektir.
    son dönemde;
    (bkz: regular show)
    (bkz: adventure time)
    (bkz: spongebob squarepants)
    (bkz: the penguins of madagascar)
    (bkz: samurai jack)
    (bkz: johnny bravo)
    (bkz: flapjack)
    ve hatta (bkz: camp lazlo)
  • netflix'in sikerek öldürdüğü önerme...
hesabın var mı? giriş yap