• son iki yıl pandemi yüzünden yapılamayıp, iki yıl aranın ardından yarın yeniden kapılarını ziyaretçilerine açacak olan fuar.

    üniversite yıllarımızda bizim için yılın en önemli etkinliği tüyap kitap fuarı’ydı. o zamanlar tepebaşı’nda olurdu kitap fuarı, tüm paramızı kitaplara yatırır, çantalar dolusu kitapla çıkardık fuardan. aynı anda altı kitap birden okuyabildiğim zamanlardı.

    o fuarlarda sevdiğimiz, sevmek ne kelime hayranı olduğumuz yazarlara kitap imzalatma şansımız olması da cabasıydı. gittiğim ilk kitap fuarında buket uzuner'e kumral ada mavi tuna’yı, imzalatmıştım; kitaplığımın en özel yerinde yıllardır özenle saklarım…

    yıllar içinde tepebaşı’ndaki kitap fuarına katılım o kadar yüksek ve mekan o kadar yetersiz olmaya başladı ki izdihamdan yürüyemez hale gelince artık fuarın daha büyük bir mekanda yapılması gerektiğine hepimiz ikna olmuştuk ve sonuçta 2000’lerin başında tüyap, beylikdüzü’ne taşınarak çok daha profesyonel bir yapıya kavuştu.

    benim için en değerli fuarlardan biri olan istanbul kitap fuarı’na on yıldır yurt dışında olduğum için gidemiyordum; uzun yıllar sonra yeniden gidecek olmanın heyecanı bir yana bu yıl kendi kitabım paris'te bir hafta'nın imza günü için fuarda yer alacak olmaksa benim için ayrı bir onur. o nedenle müthiş bir heyecan, sevinç ve duygu karmaşası içindeyim. (4 aralık pazar 15:30)

    (bkz: paris'te bir hafta)

    edit: şöyle güzel bir imza günü oldu. benim için onurdu.
  • tüyap kitap fuarı için pendik'ten beylikdüzü'ne giderken yolda dostoyevski külliyatını bitiren ekrem atabarı, bu yılın onur konuğu oldu...

    zaytung
  • eskiden ankara'dan trene biner, yemekli vagonda aoç köftesi, tekel birası, fıstık,sigara eşliğinde sabaha kadar kitaptı, edebiyattı, dünyayı kurtararak gelirdik kitap fuarına... sabah sallanarak taksim'e gider, fuar açılana kadar çorbacıda takılırdık. şimdi al sen fuarı beylikdüzü'ne koy, gecen sene 3 saatte gittim 3 saatte döndüm 2 saat ya bakabildim ya bakamadım. nerede eski yemekli vagonlar?
  • ablamla aramızda şu diyaloğun geçmesine vesile olmuş fuar:

    - bugün fuarın son günü gidelim mi?
    + yarın 2 tane sınavım var
    - yani?
    + gidelim

    edit: yazım yanlışı.
  • ergen kitapları basan yayınevlerine ve ergen kitaplarının yazarlarına özel bir tarih aralığı verilse bu fuardaki kuru kalabalık % 70 oranında azalır, o kadar net konuşuyorum.
  • cumartesi ayaklarımı sürüyerek gideceğim.

    (bkz: editörün sefaleti)
  • girişi 7 lira olan fuar. ne zamandan beri kitap fuarına giriş ücretli oldu sorarım!
    bu 7 lira kime gidiyor, neye harcanıyor. gelen yayınevleri orada stant açmak için zaten bedel ödemiyor mu
    tüyap'a?
    bu 7 lira neden? niye?

    (bkz: shame on you)
  • istanbul'da insanlar gidemesin, kitap okunmasın, toplum geri kalsın diye cehennemin dibine kurulan fuar. bence hep amerika'nın oyunları bunlar.
  • keşke fuar alanını biraz daha sola kaydırsalar. hazır o kadar yol gitmişken, avrupa görmüş oluruz.
  • bu sene yapılan tüyap kitap fuarında epsilon yayınevinin sahibiyle tanışma ve konuşma fırsatım oldu.

    kitap fuarında daha ucuza alırım diye taht oyunları ve kralların çarpışması adlı kitapları listeme yazmıştım. idefix'te 25 tl, d&r mağazalarında 21 tl idi. standa ki görevli arkadaşa sorduğumda 23 tl dedi. bende başladım konuşmaya yahu olur mu orada bu fiyat siz de nasıl böyle olur... bıdı bıdı...

    bu bıdı bıdıyı duyan standa ki yaşça daha büyük bir abimiz lafa giriverdi.
    ve konuşma başladı.

    gidenleriniz görmüştür; epsilon yayınlarının standı öyle çok büyük değildi.
    30 bin tl imiş kirası, bir çok yayınevi ve kendileri de dahil, fuardaki satışlarıyla ancak katılım masraflarını çıkardıklarını anlattı. ( reklam, prestij için orada bulunma olaylarına hiç girmedim. ) gayet güzel bir şekilde kitaplardan ve fuardan konuştuk. cem yılmaz'ın gösterisinin bilet paralarını hesaplayan ergenler misali bir şeyler de yapmadım.

    3 kitabı 50 tl aldım. ısrarla bana önerdiği (bkz: peter v. brett) dövmeli adam iblis döngüsü i adlı kitabı da aldım.

    daha da konuştukça da leonard rosen'in kaos unu bana hediye etti.

    2011 kitap fuarı benim için karlı geçti.
    atilla atalay abimle sohbet,
    epsilon yayınları'nın sahibiyle genel sohbet indirim ve hediye kitap,
    martı kitabevi şahin'le tekrar buluşma,
    ve toplam 4 adet hediye kitapla sonlandı.

    pucca yı gördüm birde yeğenimle. boşver gitme, yüzünü anlatığı hikayelerle birleştirirsen hayal kırıklığı yaşayabilirsin dedim.
hesabın var mı? giriş yap