• türkiye'de parasıyla da olsa kalitelisine erişemediğimiz en temel gıda maddesi. özellikle karantinanın ilk döneminde çok işime yarayan yaklaşık 2 senelik ekşi mayalı ekmek yapma hobim konusunda hevesimi kursağımda bırakıyor. el oğlu yüzde 14 proteinli beyaz unla hayvan gibi şiyaparken, tipo 00 unla pamuk gibi pizza hamuru, ipek gibi makarna çeşitleri açarken bizim bulabildiğimiz protein oranı maksimum yüzde 11, o da şanslıysanız, geneli yüzde 10.5 ve yüzde 9 proteinli unu ekmeklik diye satanlar var. tipo00'ı da sadece ne idüğü belirsiz bir sitede bulabildim bugüne kadar. macro center'da falan ithal, 500 gramına 50 lira istenen unlar vardır muhtemelen ama bir ekmekte kullanılıyor o kadarı zaten. nesli tükendiği düşünülen balık türlerinin albino olanlarının havyarlarıyla yemiyoruz sonuçta bu canına yandığımın şeyini. ulan haydi tahıl üretimine uygun bu kadar çok tarım alanı olan bir ülke olarak buğday ithal ediyoruz, bari kalitelisini ithal edelim anasını satayım.
  • unla hasir nesir olanlar icin gelsin:
    "unun bir su bardağı 100 grama, bir çay bardağı 45 grama, bir kahve fincanı 40 grama ve bir yemek kaşığı ölçüsü 8 grama denk gelmektedir. nişastanın bir su bardağı 128 grama, bir çay bardağı 51 grama, bir kahve fincanı 37 grama ve bir yemek kaşığı ise 8 grama denk gelmektedir."
  • birleşmiş milletlere bağlı barış koruma güçlerine ait unsurların üzerinde yazan yazı
  • öğütülmüş tahıl
  • ben küçükken annem bakkala yolladığında alırken bakkalın birinci un mu ikinci un mu diye çeşitlendirdiği ve tabii ki ikinci daha ucuz olduğundan genelde ikinci un dediğim buğday ürünü. hakikaten ben başka yerde duymadım bitti mi bu birinci ikinci un ayrımı merak etmiyor da değilim
  • son kullanma tarihi en fazla altı aydır. stok yapılabilecek bir ürün değildir.ancak makarnanın son kullanma tarihi minimum iki yıldır. stok yapacaksanız makarna almalısınız
  • fiyati acayip artacagi soylenen mamul.

    kaynak: un fabrikasinda calisan satis personeli.
  • un hakkında

    un parçacıklarının büyüklüğü: normal olarak un parçacıklarının büyüklüğü 1 - 150 mikron arasında değişir. un zerreciklerinin boyutları küçüldükçe, yüzeyin büyümesi sebebi ile unun su kaldırması artmakta ve hamur yağurma süresi kısalmaktadır. bir unda parçacıkların % 50 den fazlasının 75 mikrondan büyük olması ekmekçilik niteliği bakımından uygun olduğunu gösterir. zira çok ince unlarla yapılan hamur kendisini kısa sürede salar, yoğurma ve fermantasyon toleransı kısa ve gaz tutma yeteneği azdır. iri parçacık yüksek olan unlarda ise yoğurma süresi artar, fermantasyon süresi uzar, hamur sert ve zor kabatan bir yapıda olur, ekmek hacmi küçüktür.

    zedelenmiş nişasta miktarı: öğütme sırasında undaki nişasta taneciklerinin karşılaştıkları basınç sebebi ile zedelenmeleridir. normal olarak ekmeklik unlarda değirmende öğütme sırasında yaklaşık %4 oranında nişasta zedelenmesi meydana gelir. zedelenmiş nişasta miktarı arttıkça amilaz enzimlerinin çalışma süresi uzar, fermantasyon süresi kısalır, hamurun makinalarda işleme kabiliyeti azalır, ekmek içi yapışkan olur. zedelenmiş nişasta miktarının az olduğu unlarda ise amilaz çalışması kısa sürede durur. özellikle son fermantasyon safhasında hamur kabarmaz, ekmek hacmi küçük ve basık olur.

    kül miktarı: undaki madeni maddelere kül adı verilir. undaki kül miktarı o unda saf un külü ile karışan kepek tozu toplamıdır. bu değer saf una karışan kepek tozu oranını belirtmesi sebebi ile önemli bir ölçüdür. aynı zamanda bir unun randımanı veya % un veriminin belirlenmesinde hemen her ülkede kabul edilen bir kriter olup unların sınflandırılmasında kullanılmaktadır.

    protein miktarı ve kalitesi: unların ekmeklik kalitesini belirlenmesinde kullanılan en önemli nitelikler protein miktarı ve kalitesidir. protein miktarının fazla olmasından çok niteliğinin ekmek yapımına uygun olması önemlidir. buğdaydaki proteinlerden gliadin ve glutenin hamurda oluşturduğu öz adını verdiğimiz gluten maddesi, hamurun iskeletini teşkil eder ve mayalar tarafından oluşturulan gazı tutarak hamurun kabarmasını ve ekmeğin meydana gelmesini sağlar. protein miktarı aynı olan unların hamur ve ekmek nitelikleri farklı olabilmektedir. ekmek kalitesi üzerinde gluteni oluşturan basit proteinlerden glutenin fiziki özelliğinin gliadininkinden daha etkili olduğu belirlenmiştir.

    diastatik aktivite: unlarda öz proteinlerinin nicelikleri ve nitelikleri yanında hamur fermantasyonu için gerekli şekeri oluşturan amilaz enzimlerinin aktivitesi ekmek kalitesine önemli etki yapar. düşük veya çok yüksek amilaz enzim aktivitesi olan unlardan yapılan ekmeklerde kusurlar ortaya çıkar. özellikle öz kalitesi orta veya düşük unlar ile yapılan ekmeklerde enzim yetersizliğinin etkisi daha belirgindir. zira iyi bir ekmek elde edebilmek için önce yüksek hamurda yeterince gaz oluşturabilmeli ve bu gaz en yüksek düzeyde hamurda tutulabilmelidir. ekmek yapımında amilazların etkisi yoğurma, fermantasyon ve pişirme işlemleri sırasında önemli olarak devam eder. enzim miktarı yetersiz olduğunda karbondioksit gazı oluşumu artar kabuk rengi istenilen seviyede, ekmek içi gözenek yapısı iyi olur. hamurun gaz tutma kapasitesi ve ekmek hacmi artar. fazla enzim aktivitesi ise ekmek içinin yapışkan, gözeneklerinin çok küçük olmasına ve düşük ekmek hacmine sebep olmaktadır.

    su kaldırma: bir undan belirli kosistenste hamur elde etmek için una katılan su miktarına o unun % su kaldırması denir. her çeşit ekmek yapımında çok önemli bir faktördür. ekonomik açıdan fırıncılar unun fazla su kaldırmasını arzu eder. unun su kaldırması üzerine en çok protein miktarı etkilidir. un proteininin gluten kısmının su kaldırma yeteneği sabit olup, kuru gluten kısmının 2,8 katıdır. zedelenmemiş sağlam nişastanın su kaldırma yeteneği normal hamur sıcaklığında 27°c de sabit olup nişasta ağırlığının %35'i kadardır. un parçacıklarının büyüklüğü ile su kaldırma arasında bir ilişkinin bulunmadığı bilinmektedir. eğer zedelenmiş nişasta miktarını artırmadan un zerreleri küçültülürse su kaldırma miktarı değişmemektedir. genel olarak protein miktarı fazla ve gluten kalitesi iyi olan unların daha fazla absorbe ettiği kabul edilmektedir. su kaldırma %2 oranında değiştirilen hamurdan elde edilen ekmek hacmi, gözenek durumu ve ekmek içi yapısında bir farklılık olmadığı belirtilmektedir.

    * * *

    ekmeklik un nasıl olmalıdır?

    bugün de ülkemizde en çok buğday unundan ekmek yapılmaktadır. modern değirmenlerde öğütülen buğdayın kabuklarının ve kepeğinin %72 ve altında bir oranla ayrılmasıyla beyaz un elde edilmektedir. kepek oranı %72 ve üstünde olursa esmer un niteliği oluşmaktadır. esmer un ise doğal olarak daha besleyicidir. çünkü buğdayın kabuğundaki ve özündeki; vitamin, mineral, yağ ve lif kaybolmamıştır. ancak kepekli un, tohum özü yağı içerdiği için giderek ekşir ve bu unun uzun süre saklanmasını zorlaştırır.

    ekmeğe esnekliğini, kabarıklığını ve hafif kıvamını veren, kabuğun dokusunda yer alan ve pişirmenin hararetiyle sertleşen 'ağ örgüsünü' oluşturan gluten kompleksidir. buğday ununda bulunan proteinlerden glutamin ve prolamin, suyun eklenmesi ve yoğurmayla elastiki ve yumuşak hamurun oluşmasını sağlar. eklenen mayanın oluşturduğu gazlar ise gluten kompleksinin hamura eşit bir biçimde yayılmasını kolaylaştırır ve hamurun kabarmasını sağlar. kabarmış hamur yüksek sıcaklıktaki fırına konduğunda ısının etkisiyle genişleyen gaz, hamuru biraz daha kabartarak hamurun içinin pişmesini sağlar. ekmeğin kalitesi ve besin değeri bu süreçlerde kullanılan unun çeşidine, oluşan gluten kompleksine ve pişirilme ısısına bağlıdır.

    buğday unu; yabancı maddelerden temizlenmiş ve tavlanmış buğdayların (ts 2974) tekniğine uygun olarak öğütülmesiyle elde edilen üründür. buğday kalitesi ile öğütüldüğü unun kalitesi arasında sıkı bir ilişki vardır. bu nedenle un miktarının saptanması için buğdayın kalitesinin bilinmesi gerekir. dünyada yetişen 14 buğday türünden sadece 3 tanesinin ekonomik önemi vardır. bu türler ,
    tr. aestivum ekmeklik buğdaylar
    tr. compactum bisküvilik topbaş buğdaylar
    tr. durum makarnalık buğdaylar

    buğday ununun bileşenleri

    buğday ununa bakıldığı zaman beyaz ve homojen bir yapı içerdiği kanaatine varılır. aslında buğday unu çok sayıda bileşenden meydana gelmekte ve her bileşeninde unun ekmeklik vasfı üzerine etkisi bulunmaktadır. her buğday unu diğerine göre farklılık gösterebilmektedir. buğdayın en büyük bileşeni nişastadır. kuru ve toz yapıda olmasına karşın buğday ununun su oranı oldukça yüksektir. buğday ununun protein kısmı birçok farklı özelliklerdeki proteinlerden meydana gelmektedir. buğday ununun ekmeklik özelliğindeki değişiklikler daha çok proteinin miktar ve kalitesindeki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. buğday unu proteinlerinin büyük bir bölümü hamurda gluten (öz) oluşturma özelliğine sahiptir. diğer kısmı ise hamurda sıvı hale geçmektedir.teknik açıdan sadece gluten oluşturan proteinler önemlidir ve bunların özellikleri ile etkileri şöyle sıralanabilir.

    gluteni oluşturan özellikler;
    - suda erimezler,- şişme özelliği vardır,
    - şiştikleri zaman birbirlerine bağlanırlar,
    - şiştikleri zaman elastikleşirler,
    - şiştikleri zaman gaz tutabilirler,
    - ısıtıldıklarında yapı değiştirip sertleşirler,

    glutenin ekmek üretimi üzerine etkileri;
    - hamur yoğurma aşamasında ağırlığının iki katı su emer,
    - hamura elastik bir yapı kazandırır
    - fermantasyon gazlarını hamur içersinde tutarak hamurun hafif ve gözenekli bir yapı kazanmasını temin eder,
    - pişme esnasında ekmeğin esas yapısını oluşturur.

    ekmekteki nişasta (kh'ların) özellikleri;
    - buğday nişastası soğuk suda erimez,
    - nişasta 60°c - 88°c arasında jelleşerek bünyesine suyu bağlar.
    - kuru nişasta sıcakta parçalanabilir,

    ekmekteki nişastanın ekmek yapımına etkileri;
    - nişasta hamurda katı durumda bulunur,
    - nişasta suyun hamur yüzeyinde birikmesine neden olur,
    - parçalanma ürünleri şekerlerdir ve bu şekerler fermantasyon ve ekmeğin rengi için önemlidir.
    - pişirme esnasında ekmek yüzeyinde dextirinler meydana gelir. ısı ile önce sarımsı daha sonra da kahverengi bir renk kazanır. yoğunlaşan buharlar ve fırına buhar verilmesi sonucu bu dextrinler parlak bir görüntü kazanır.

    buğday tanesinin dış kısmı, insan sindirim sistemi tarafından kullanılmayan maddeler ihtiva eder ve bunlar selüloz ve pentozan olarak adlandırılırlar. selüloz ve pentozanların ekmek üretim prosesi açısından önemli olan aşağıdaki özellikleri vardır.

    - selüloz ve pentozan büyük miktarda su emerek şişerler
    - hamur yoğurma aşamasında büyük oranda su emerler. bundan dolayı esmer renkli unlar daha fazla su kaldırırlar.
    - su emme aşamasında pentozanlar jel oluştururlar.
    - fazla oranda buğday kepeği ihtiva eden unlar ile yapılan hamurlar yapışkan ve rutubetli olup uzamaları azdır. bunun sonucu olarak hamurların fermantasyon toleransı ve gaz tutma kabiliyeti azalır, ekmekler daha küçük hacimli olur.
    - toz ve kuru görünümüne rağmen buğday unu önemli sayılabilecek miktarda rutubet içerir. ancak bu rutubet miktarı çok olursa aşağıda belirtilen istenmeyen durumlar oluşur.
    - unda topaklanmalar oluşur. bu topakların giderilmesi için gerekli eleme işlemi zaman ve bir miktarda un kaybına neden olur.
    - kısa sürede küflenme görülür
    - un ve ekmeklerde küf kokusu hissedilir.
    - unun haşeratlanmasına neden olur
    - unun haşerelerden ayıklanması ek maliyetler oluşturur.
    - unun kendi enzimleri tarafından parçalanmasına neden olur
    - unda eriyebilir şeker miktarı yükselmeye başlar. bu işlemin aşırı olması durumunda hamurun fermantasyon toleransı ve gaz tutma kabiliyeti azalarak ekmek kalitesini olumsuz yönde etkiler.

    diğer taraftan rutubetli una ödenen paranın bir bölümüde su için verilmiş olur. buğday unu % 1 - 2 oranında yağ içerir. esmer renkli unlar beyaz renkli unlardan daha fazla yağ içerirler. yağların gluten elastikiyeti üzerine olumlu etkileri vardır. bu nedenle buğdaydaki yağın ekmek kalitesine olumlu etkisi vardır.

    buğday unu yakıldığı zaman geriye yanmayan ve mineral adı verilen bir kısım kalır. esmer renkli unlardaki mineral madde miktarı beyaz unlara göre daha fazladır. bu oranın yüksek olması arzu edilen bir özellik değildir.
    buğday unundaki nişastayı dextrin, malt şekeri ve dextroza amilaz enzimi parçalar. malt şekerini dextroza maltaz enzimi parçalar. amilaz ve maltaz enzimleri unun depolanması esnasında fazla etkili değillerdir. ilık ve su içeren hamurda nişastayı şekerlere parçalayarak mayanın fermantasyonu için gerekli maddeleri hazırlarlar. fermente olmamış şekerler ise ekmek kabuğunun rengini etkiler. un proteinlerini proteaz enzimi parçalar ve gluteni zayıflatmış olurlar. kaliteli unların gluteni belli miktardaki proteaz enzimi faaliyetinden etkilenmezler. ancak zayıf unların elastikiyeti olumsuz yönde etkilenir ve gazları tutamazlar. ekmekler küçük hacimli ve iri gözenekli olurlar.

    kaynak
  • hayatımızdan kısmen çıkması gereken iki beyazdan biri. tamamen çıkmasını pek istemeyiz çünkü.
  • en kötüsünün kiloluk olanı 12.50 olmuş, 5 kg'lık 49,90...

    daha bir ay öncesi 2kg'lık 14,25'ti, şimdi 21.90 olmuş...

    ekmeğe bugün yarın yine zam gelir...
hesabın var mı? giriş yap