• (bkz: askale)
    (bkz: askale yolculari)
  • bilip bilmeden atip tutanlarin cok büyük eglencesi olmustur bu konu. halbuki neredeyse 500 yildir * bu topraklarda yasayan yahudilerin, bu ülkedeki kimi türklerden daha türk ve ülkesine deger vermis olan bazi insanlarin birakin hanlari katlari evdeki tabak canaga kadar ellerinde ki mal varliklari toplanmistir.
    ayrica zengin gayrimüslimler de askale gitmistir. cünkü ödenmeleri istenen vergiler ödemeleri mümkün olan rakamlarda degildi.
  • gayrimüslim diye kategorize edilen vatandaşlardan varlıkları üzerinden alınan vergidir.vergilerin yüksek olması ve ilgili kişilerin bu vergilerini ödeyememelerinin en önemli sebebi yasa çıktıktan sonra malların değerinin tespit edilmiş olması ve ağır vergi oranlarının bu tespitler üzerinden hesaplanmasıdır, lakin anında mülklerin piyasadaki değeri düşmüştür, yani o kadar çok insan bir anda malını mülkünü satıp vergi ödemeye kalkınca elbette ucuzlama söz konusu olacaktır, ama vergi yükümlükleri piyasadaki yeni değerlere göre tekrar hesaplanmadığından dolayı bu insanlar sahip oldukları her şeyi satmak zorunda kalmış üstüne de suçlu gibi cezalandırılmıştır.o dönemleri hatırlayan gayrimüslim olmayan insanlar komşularının, arkadaşlarının mağduriyetlerini gayet üzüntüyle hatırlamaktadır.bu uygulama türkiye'nin dünyada büyük ekonomik kriz yaşadığı zor bir dönemden geçiyor olması ve dışa kapalı bir ekonomiyi yürütmeye çalışması nedeniyle mazur görülebilecek bir uygulama değildir.her şeyden önce insani sebeplerden dolayı bu yapılanlar özürü gerektirmektedir ayrıca yıllardır ticarette uzmanlaşmış ve başarılı olan bir kitlenin sermayesini elinden almak, onlara farklı sınıf muamelesi yapmak türkiye'nin bugünü açısından pek hayırlı sonuçlara sebebiyet vermemiştir.içinde bulunulan kriz sebebiyle bu insanlara despotluk yapılacağına bu insanlarla iş birliği yapılsaydı hem bu gün için hem de dün çok daha hayırlı işler gerçekleşebilirdi.
  • aile ahlaki ile, alin teri ile calisip kazanan gayrimuslim vatandaslarimizin ulkeyi terketmeleri veya fakirlesmeleri icin cikarilmis bir vergidir. amac turk zenginlerini yaratmak, milli bir sermaye olusturmaktir.

    lakin kazin bir ayagi sakat cikmis, turk milletinin kaypakligi neticesinde ortaya hile hurda ile is gormeye calisan, alin terine zerre deger vermeyen bir sermaye yaratilmistir. bu yaratilan yeni sermaye bugun milletin sirtinda bir kambur olarak durmakta, yetersiz tasviye calismalarina ragmen hala somurusunu surdurmektedir.
  • her şeyden önce, vergi genel konsept gereği gelir üstünden alınır ve mantığı da "ben sana bu mevcut düzeni kurmasaydım sen bu parayı kazanamazdın benim ülkemde" anlamına gelir. yani devlet ekonomik ortam, pazar, sosyal güvenlik, ticari güvenlik, hukuk vs vs gibi şeyleri sağlamasına karşılık olarak kazançtan pay talep eder, ki bu da gayet mantıklıdır. sonuç olarak kazancı oluşturan faktörlerden bazılarını arz etmiştir. bi nevi hak sahibidir.

    ama varlık vergilendirilemez. saçmadır. zaten vergilendirilmiş kazançlar sonucu varlık denen şey oluşur. ayrıca mevzu bahis varlık başka ülkede kazanılmış ve orada vergilendirilmiş de olabilir.

    varlık vergisinin hukuki veya ekonomik hiçbir dayanağı yoktur.

    ekonomik olarak biraz daha irdelemek gerekirse, bu vergi income (y) üstünden değil de assetlerden kalıcı bir azalma şeklinde toplandığı için, tüketim gelire uygulanan verginin arttırılmasına nazaran çok çok fazla düşer. ekonomik durum daha da kötüleşir ve devletin uzun vadede sağlayacağı vergi gelirinin de belirgin miktarda azalmasına sebep olur. tabi ki, bu varlık vergisinin amacı tam olarak devlete kaynak sağlamak olmadığı için bu gibi bir handikap göz önünde fazla bulundurulmamıştır.
  • descartes bu vergiyi ödeme konusunda yıllarca kararsız kalmıştır.
  • varlik vergisi, donemin dunyasinda savasta bitap dusmus ekonomiyi toparlamak icin hic de yadirganacak bir yontem degildir. savas sirasinda alinan tum tedbirlere ragmen karaborsacilikla zengin olmus "savas zenginleri"nin varliklarini vergilendirmektir gorunur amac. yani bu varliklarin onemli bir kismi hic de dusunuldugu gibi vergilendirilmis kazanclarla olusmamistir (zaten donemin ekonomi politikalari incelenirse savas doneminde zengin olmanin imkansizligi aciktir). buraya kadar bir sorun yoktur, cunku yasada yahudi, rum ve ermenilerin kanini kurutun muslumanlardan uc bes ne alirsaniz alin denmemektedir ve bu konuda verginin ilkesine cok buyuk haksizlik yapilmaktadir. buraya kadar sorun olmasa da uygulamada turkiye cumhuriyeti tarihinden asla silinmeyecek bir leke olusmustur:
    1. komisyonlar kirkor efendi cok zengin ondan 1milyon alalim, mustafa efendi de zengin ondan 500bin alalim, vs seklinde kafalarina gore, dedikodulara gore vergi matrahlari belirlemis,
    2. bu tutara itiraz hakki yokmus ki hukuk devleti ilkesi burada bir guzel cignenmis. ayrica belgeler incelendiginde ilginc bir sekilde musluman zenginlerin vergi matrahlari komisyonun kendi inisiyatifiyle dusurulmus oldugu, ancak gayrimuslumlerde pek tabii boyle bir sey mumkun olmadigi goze carpar: 1milyon dediysek 1milyon 990bin olmaz seklinde bir uygulamaya gidilmis.
    3. bu tutarin cok kisa bir sure icinde odenmesi zorunlu kilinmis, boylece gayrimuslumlerin ozellikle istanbul'daki mallari tasra burjuvazisi tarafindan yok pahasina alinmis ki iste hep bahsedilen sermaye transferi bu noktada gerceklesmis.

    sonuc askaleye giden 1400 kisinin icinde bir tek musluman yokmus ki bu noktada artik uygulamanin savunulacak hicbir tarafi kalmiyor ve bu ulkenin vatandaslarina utanmaktan baska yapacak bir sey kalmiyor.
  • bütün değer yargılarından arınıp kişiler * yerine x ve y yani insan konduğunda her vicdanlı insanın bu haksızlığa üzüleceği, ülkemizin o zamanki yöneticilerinin yüz karası.
  • hiçbir şekilde bir dayanağı olmayan vergidir.

    ayrıca...
    yarısı değil... hepsi alındı. aşkale'de hepsine taş kırdırdılar, sanki mahkummuş gibi.
    bazıları öldü. bazıları ise ömür boyu bu "anlamsız" olayın izlerini vücudlarında taşıdılar.
  • şükrü saraçoğlu bu verginin konma nedenini şu sözlerle ifade etmiştir: "bize ekonomik bağımsızlığımızı kazandıracak bir fırsat karşısındayız. piyasamıza egemen olan yabancıları böylece ortadan kaldırarak, türk piyasasını türklerin eline vereceğiz”.

    uygulamanın keyfiliği ilginç sonuçlara da yol açmıştır. örneğin kepenk yağlayarak geçimini sağlayan moiz adlı bir azınlık vatandaşı, vergiler belirlenirken yağ tüccarı olarak kabul edilmiş ve gelirinin onlarca katı bir vergiyi ödemeye mahkum edilmiştir.

    varlık vergisi uygulaması ile birikimlerini tamamen yitiren pek çok azınlık vatandaşı kısa bir süre sonra türkiye'yi terk etmiştir.
hesabın var mı? giriş yap