• kadir kıymet bilmeme durumu*
  • ayrılırken "seni ömrüm boyunca unutmam mümkün değil asla," diyen eski sevgilinin hiçbir bağlantı kurulmadan geçen ayların ardından ilk kez karşılaşıldığında, hiçbir çıkar gütmeyen, ağız aramayan, zorlayıcı olmayan, insanım diyenin düşmanından bile esirgemeyeceği gayet sıradan bir "aa selam :)" mesajına, fildişi tahtından eğilip çamurda kaynaşan avama bakan kraliçe misali lütfedip de "verilen selam alınırmış" diye yanıt vermesi, tenezzül göstermesi durumu. insan ilişkilerinin aslında ne kadar yüzeysel, ne kadar sığ, veda sözlerinin ne kadar boş olduğunun acı bir kanıtıdır.
  • nazlı geçmişimizin, bir tokat gibi yüzümüze çarpan yansımadır.
    yaşadığımız olayların, edindiğimiz bilgilerin, yüreğimize doldurduğumuz hislerimizin, ak sakallı dedelerimizden dinlediğimiz hikayelerin, karlı kış gecelerinde beraber soba başında ısındıklarımızın, sıcak bir tebessümle selam verdiklerimizin, sevdiklerimizin, sevemediklerimizin, bir hilkat garibesi haline bürünmesidir aslında.
    bu zamana kadar adını koyduğumuz, kendimizden en uzakta bulunduğumuz bir anda karanlık köşelerimizdeyken bir kurtarıcı misali yardım beklediğimiz, olur olmaz avuntularda bulunduğumuz emeğimizin bir çırpıda yok olmasıdır. sizi bekleyen envayi çeşit hengame içerisinde, sağa sola olur olmaz inleyen bakışlar fırlattığınız bir an da hep beklediğiniz ama bunu kimseye söylemediğiniz, belki de söyleme gereğini hiç hissetmediğiniz birisinin sizin umutlarınızı parçalamasıdır.
    onlar en uzak diyarların en şanlı kralları misali, kendi saraylarında sağa sola edebiyat parçaalrken, siz olmayan kurbağaların olmayan prensleri misali bir köşede sessiz sedasız yok olursunuz. ne yazık ki her şey masallarda ki gibi olmuyor.
    "hayat işte böyle" cümlesi belki de o an size unutamayacağınız kadar anlamlı gelir.
  • kandaki boza eksikliğinden kaynaklanan durum.

    (bkz: kötü esprinin gelişi çarşambadan belli olur)
  • gülmeyi bilmeyen birine, bunun nasıl yapılacağını öğrettiğinizde karşınıza çıkar.

    sizinle pratik yapmak istememesinden şüphelenmeniz gerekirdi, en baştan.
  • (bkz: #21377840)
  • yanlış insana yapılan yatırımdır. her insan bir işçidir; kimisi para kazanmak için çalışır, kimisi insan kazanmak için. para kazanmak için çalışan kişi maaşını alamadığında ne hissederse, insan kazanmak için çalışan kişi, bir selam alamadığında aynısını hisseder. çünkü o selam, o insanın emeğinin karşılığıdır. vefasızlık, insanın canını acıtır ve bu dünyada karşılaşabileceği en kötü şeydir.
  • insanın kendine yetip yetmediğini test eder. beklenti doğurganlığı yaptığınız kişilerin ilgisizliği sizi yoruyorsa, bu, o kişilerin ayıbını değil, sizdeki özgüven eksikliğini vurgular.

    şu soruyu sormaktan korkmayın: sevdiklerinizle iletişiminiz banka/müşteri iletişimini hatırlatıyor mu? faizinden ya da hizmetinden memnun kalmadığınız bankadaki hesabınızı kapatmak çok çetrefilli değildir. ama aldım/verdim kurgulu yakınlık kurduğunuz zamirlerle hesabınızı kapatmak, karmaşık denklemlerden dolayı hırpalayıcı olacaktır. o yüzden kişiler üzerinde hesap açmamak en doğrusudur.

    yok, sürüncemeli bir mevduatın ortasındaysanız, sizin hesabınız zaten feshedilmiş demektir ki her halükarda çırpınmak manasızlaşacaktır.

    sizi modanız geçti diye s.ktir edeni, siz de s.ktir edin.

    vefa fantezisinin olmadığı yerde vefasızlığın da olmadığını bilin.

    yeryüzünün, henüz tanışmadığınız renkli ve güzel insanlarla dolu olduğunu görün, eskicilikte ısrar edip de küflenmeyin.

    unutmayın: kadim kalpliler, sizin çağrınızı ya da talebinizi beklemeden yanınızda bitiveren kardelenlerdir. vefalılık/vefasızlık meselesini zaten devre dışı bırakmış bu varlıkları görmezden gelmeyin.

    tercihinizi yapın: köprü trafiğinde sahte bir konforla sıkıntı içinde saatlerce kös kös direksiyon sallamak mı istiyorsunuz, cümbür cemaat festival havasındaki metrobüslere sığışıp zamanı ıskalamamak mı?
  • "if you are silent about your pain, it will kill you soon and say you enjoyed it."
hesabın var mı? giriş yap