• ünlü imparator gaius iulius caesar tokat'a girerken çok sevimli bir köpek yavrusu görmüş, atından inmiş ve hayvanı "cici vidi vidi vici" gibi sesler çıkararak sevmiştir.
    kapıda bekleşen tokat ahalisi bu sözleri latince bir halt zennedip tarihe hediye etmişlerdir.
    ancak köpek caesar'ın kolunu dişleyince imparator tırsmış, askerlerine "pelvis aura izohips" diye emir vermiştir. (kafasını ezin lan bu itin!)
    bu sözler ise yalnız tokat sınırları içinde ünlenmiştir; her esnaf bilir.
  • sezarın geldim gördüm yendim anlamına gelen sözü
    sezar-veni,vidi,vici
    kleopatra-vıdı,vıdı,vıdı.
  • tokat sehrinin ovundugu bir kac seyden biridir.. birincisi gazi osman pasa' nin tokatli olusu, ikincisi de perslerle savasa gelmis olan jul sezar'ın bu tumceyi tokat yakinlarinda kazova ovasinda, persleri yendikten sonra soylemis olmasidir: geldim gordum yendim.
  • kendisini "geldim, gördüm, yendim." diye bilirken bana daha karizmatik gelen cümle.
    gözümden düştü sonra, "miki biki biki" ne biçim şey bu. bi lidere yakışıyo mu hiç!
  • (bkz: aradim mamafih bulamadim)

    geldim gordum yendim. latince. bircok kelimeye burdan yola cikarak varabiliyorsunuz.

    veni: geldim
    convene: bir araya gelmek
    went:gitti

    vidi:görmek
    video
    visual:görsel
    vision: görüş

    vici:yendim
    victory:zafer
    viceroy:galibiyet sigarasi*

    peşin edit: bunu ekşisözlükten öğrenmiş olabilirim. başta da dediğim gibi aradim fakat bulamadim. hatirlamiyorum. öyleyse muhtemelen ufku açanlar başliginda gormüş olabilirim. arkadaslar bu basliktan da ulasabilsinler istedim.
  • galya valisi olduğu dönemde jül sezar'ın amacı, galya'da kendine bağlı bir ordu kurmak ve roma'nın üzerine yürüyerek diktatör olmaktı. romalıların yüz yirmi yıl içinde sadece güney bölgelerini ele geçirebildikleri galya'nin tamamini, jul sezar, 8yıl gibi kısa bir süre içinde roma imparatorluğu sınırları içine kattı.
    m.ö. 50 yılında, kasım ayının ilk gününde sezar, sekiz lejyondan kurulu ordusuyla, alplerden güney'e doğru inmeye başladı. roma, bu haber karşısında oldukça şaşırdı ve sezar'a askerlerini hemen terhis etmesini, geriye yalnızca bir lejyon bırakmasını ve galya valiliğinden istifa ederek, roma'ya sıradan bir yurttaş olarak girmesini emretti.
    sezar ise bu şartları kabul etmedi ve roma üzerine yürüyüşe geçti. pompeus, hazinesini bile almaya vakit bulamadan, taraftarlarıyla birlikte adriyatik denizindeki donanmasına binerek epir'e kaçtı.
    donanması dahi olmayan sezar hızlı bir yürüyüş ile karadan dolaşıp yunanistan'ın epir bölgesine girdi. sezar'ın ordusu, pompeus'un ordusuna nazaran çok küçüktü fakat savaş, yalnızca jül sezar ve pompeus arasında geçmiyordu. bütün roma imparatorluğuna yayılmış bir iç savaş, bir baş kaldırış haline gelmişti.
    sonunda ise sezar,yunanistan'da farsalos bölgesinde pompeus'un ordusunu darmadağın etti. pompeus, mısır kralı ptolemeus'un yanına kaçtı, orada ise kendisini bekleyen; kafasının kesilmesi ve sezara gönderilmesi gibi hazin bir sondu. roma artık direk olarak sezar'ın yönetimindeydi.
    m.ö. 47 yılında ise anadolu'ya girerek pontus kralı pnarankes'i yendi. bu savaş beş gün sürdü. sezar durumu roma senatosuna şu üç kelimeyle bildirdi:

    "veni, vidi, vici." (geldim, gördüm, yendim.)
  • latince'de "videre" fiilinin 1.tekil şahıs-geçmiş zaman (perfectum) hali olan "vidi"yi doğrudan "gördüm" diye çevirmek yanlış olabilir. çünkü bu fiilin içerdiği başka nüanslar da vardır. caesar'ın bu veciz lafında vurgu "görme" eylemine yapılmamakta gibidir. "gözlemledim, üzerinde düşündüm, iyice öğrendim, planladım" demeye çalışmaktadır. ama mesele, eylemin bu bölümünü yani geldim-yendim'in arasındaki aşamayı, tek ve doyurucu bir karşılıkla doldurabilmektir. bunu da tam yapamayız, "gördüm" der geçeriz, yani hakkını veremeden geçeriz.
  • "veni vidi viki" olarak okunur.
  • marlboro paketinde aslanların altındaki şeritte yazan yazı.. aynı aslanlar ve aynı şerit bizim 6 45*'nde de va ancak orada ve sanci geç saatlerde yaziyor..
hesabın var mı? giriş yap