• canlılık tarihinde görülen ilk cesetler bu canlıya (veya bir benzerine) ait olabilir.

    bir çok hücrenin küre formunda dizilerek oluşturduğu bu canlı, mükemmel bir simetriye sahip olsa da bir nevi başa ve kıça sahiptir; bu bakımdan hakiki bir birey, gerçek bir çokhücrelidir. bir tarafındaki hücreleri sahip oldukları pigmentler sayesinde ışığa daha duyarlı olduğu için yüzme esnasında hep aynı kutup öne bakar.

    bundan daha da ilginç olanı ise bünyedeki üreme yeteneği ile ilgili iş bölümüdür. üreme kabiliyeti, pandorina gibi tüm hücrelerine eşit olarak dağıtılmayıp sadece arka bölgede kalan hücrelerde bulunur. bu hücreler bölünmeye başladıklarında ana volvoxun içinde kalan yeni küreler oluşturur, büyür ve eski küreyi parçalarlar. bu da şu anlama geliyor: canlının devamını sağlayacak hücreler organizmanın sadece belirli bir bölümü olacaktır; diğer hücreler ise yavaş yavaş ölerek dünyanın en küçük cesetlerini oluşturacaklardır.

    ölümlülük ile ilk karşılaştığımız yer burası oluyor, diyor hoimar von ditfurth. elbette ölüm, hayatla yaşıttır. ama tekhücreli canlılar dünyasında, yaşlılıktan kaynaklanan ölüm yoktur. tekhücreliler, bölünerek çoğalırken arkalarında ceset bırakmazlar; bu bakımdan hepsi potansiyel olarak ölümsüzdür*. ama bir örneğini de volvoxta gördüğümüz herhangi bir çokhücreli, yalnızca üreme hücrelerinin devamını sağlayacak, diğer hücrelerini ölümün kollarına bırakacaktır. bu bakımdan biz insanların volvoxtan bir farkı yok; bütün hayatımız boyunca yalnızca üreme hücrelerimizden birkaçı hayata devam edebiliyor, diğer herşeyimiz ölüyor. bu ışık altından bakılınca, bütün bedenimiz üreme hücrelerini sağ salim yetiştirmek için kullanılan bir pakete benziyor, sonsuz hayatın üstüne giyip çıkardığı elbiseler gibiyiz.*
  • (bkz: sebnem ferah) (bkz: ozlem tekin)
  • tek hucreliden cok hucreliye geciste ara yasam formu, ilk kez volvoxlarla beraber kismen hucre ozellesmeleri gorulur.
  • 93 senesinde filan kemancıda çalmış olan, hatunlardan oluşan ve o zamanlar bizim sınıftaki bütün erkeklerin tükürüklerini saçarak anlattıkları grup.
  • esamesi duyulup da kemancıda çıkmadan önce, bir açık hava konserinde şimdi adını ve hatta hiç bir şeyini hatırlayamadığım baterist hatun konserden önce kuliste bilekliğimi istemişti. konserden sonra geri alıp almadığımı hatırlamıyorum ama!

    ***
    yıllar sonra gelen hatırlayan büdüt:
    baterist değil, özlem tekin'di. ve geri alamamıştım.

    özlem'e feda olsun o ayrı*..
  • 1988 yılında şebnem ferah tarafından kurulan volvox'daki tüm parçaların söz ve müzikleri de şebnem ferah'a ait. ilk konserlerini 03 aralık 1988'de mirage * ile bursa'da veriyorlar. istanbul'daki ilk konserleri ise pangaltı inci sineması'nda oluyor.

    grubun ismi nereden geliyor?

    "anlamını düşünerek değil de söylenişi düşünerek karar verdik. sondaki –x de çok cazip gelmişti." (duygu) sonra, koloninin hiçbir şeyden etkilenmediği, biri ölse bile devam ettiği gibi bir anlam da çıkmış ama başlangıçta bunu düşünmemişler.

    bazı konserleri:

    02 şubat 1992 dünya öpüşme günü konseri: asım can gündüz, volvox, sawdust
    05 mart 1992 boğaziçi üniversitesi konseri: badluck, volvox (bilet: 15.000tl)
    21 haziran 1992 asm konseri: mind vortex, volvox
    27 haziran 1992 izmir çamlık senar açıkhava tiyatrosu: volvox
    x eylül 1992 harbiye açık hava tiyatrosu: pentagram, volvox, blue sisters, disgrace (35.000tl)

    1993 nisanında şebnem ferah, kendisine sorulan sorulara aşağıdaki cevapları vermesine rağmen volvox albüm çıkartamadan dağılarak türk rock tarihindeki yerini almıştır:

    - albüm çalışmalarınız nasıl gidiyor?

    gerekli materyal şu anda tamamen hazır. yalnızca kapak konusunda kesin bir karara varmış değiliz. haziran sonunda kayıtlara başlanacak. yapılması gereken ön çalışmalarla geçen yazdan beri uğraştığımız için kayıt esnasında, çok büyük terslikler olmadığı sürece problem çıkacağını sanmıyorum.

    albüme girecek parçaların dördü dışında tümü yeni. 11 ya da 12 parça düşünüyoruz…

    * *
  • 1988’de şebnem ferah tarafından bursa’da kuruldu.

    3 aralık 1988’de bursa tayyare sineması’nda çıktıkları ilk konserde mirage, bohem ve formula topluluklarıyla birlikte sahne aldı.

    1991’de istanbul’da konserler vermeye başlayan topluluk, basının da gösterdiği ilgiyle tüm türkiye’de adını duyurdu.

    1993’de topluluğa özlem tekin’in katılmasıyla, çeşitli barlarda cover çalışmalara yöneldi.

    şebnem ve özlem’in solo albüm yapma kararı üzerine, 1995’de volvox dağılma kararı almıştır,
  • bursalı dort kızdan olusan bir rock grubuydu ..sebnem ferah solist ozlem tekinde klavyedeydi...kemancının * ilk acıldıgı zamanlar sahne alırlardı..izleyicilerin cogunlugu erkeklerden olusurdu ..
  • hakikaten 90'lı yıllarda ciddi başarılı işler yapmış grup. keşke o yılların hatrına bir araya gelip konserler düzenleseler.

    nete düşmüş belli başlı canlı performansları vardı daha önce ama sanırım aşağıdaki bağlantıdan ulaşılacak videoyu yıllar sonra tekrardan izlemek isteyecek ve ömrü hayatında ilk defa izleyecek çok insan vardır!

    volvox - where does love live now :
    http://www.youtube.com/…yoghnnmofi4&feature=related

    edit: yeni link: https://youtu.be/rwrhncsvbiw
  • grubun dağılmasıyla ilgili binbir türlü iddia ortaya atılmaktadır. onedio gibi popüler dedikodu kazanları da bu olayları bulandırır.

    gelin hep beraber bu durumun gerçek sebebini öğrenmek için özlem tekin'in volvox'a girmesiyle başlayalım. kendi ağzından dinliyoruz.

    "şimdi ben canlı müzik ondan önce yapıyordum. şebnem’le tanıştığımız zaman biz, onlar daha bar müziği yapmıyorlardı. ben barda alışıyordum canlı müzik yapıyordum. bu çok parlak bir fikir onlarında yeni başka bir tane gitarcıya ihtiyaçları vardı ikinci gitarcıya bende hani piyano çalıyorum klavye çalıyorum. biraz kandırdım gibi oldu şebnem’i hani paraya para demeyiz falan gibi bir durum çünkü çok hani özel bir şey bu kadınların çalması...onları ayarttım barda çalalım diye."

    özlem tekin grubun diğer üyelerinden daha tecrübeli olduğu için stratejik kararları kendisi veriyordu.

    “işte şeylik görüşmeleri ben yapıyordum genellikle ne derler ona maliye işleri. yani öyle söyleyeyim ona, hani biri bir tarafla konuşacak, nerede çalınacak, ne kadar alınacak falan pazarlık işlerine, işte daha çok sound’la ilgilenen şebnem oluyordu falan mesela sound check’lerimizde o daha hakimdi o konuya falan böyle bir bölüşüm vardı aramızda”

    özlem tekin ve şebnem ferah çok farklı çizgiler çizdiği için özlem tekin'in gruba katılmasıyla grubun repertuarı net olarak genişlemiştir.

    “volvox benden önce kurulmuş bir grup, onların çizgisi zaten belli. hatta bana biraz yumuşak bile kalıyordu onlar. dedim ya onlar biraz kadın rock gruplarını kendilerine örnek alarak yetiştirmişler vixon, hard falan filan gibi ben onları sevmiyorum o tür müzikleri ve hep şey olurdu zaten şebnem’le dönüşümlü söylüyoruz biz kadın şarkılarını şebnem söylerdi ben hep erkek solistlerin şarkılarını yorumlardım. guns’n roses söylerdim, bon jovi söylerdim falan filan hep onları tercih ederim yani.”

    grup içinde çekişme vardır ama özlem tekin bunları normal görür çünkü her insanın kendine has özellikleri olduğunu söyler. o zamanlar yaptıklarının da müzisyen arkadaşlığı olduğunu ve şuan arkadaş olmadıklarını da söyler.

    “...ön plana çıkma kaygısı değil yarış illa olur her müzisyen de olur. iki gitarcı koyun, bir grupta iki gitarcı olur bizim çocuklarda bile var (kendi grubunu kast ediyor) bir şey çalıp püfff yapıyor müzisyen ve insani bir şey bir defa, üstüne bir de hakikaten kadınlar bunu daha fazla belirtiyor ve bunu biraz daha dert ediyor olabilir. bir de yalnız şöyle bir şey var, kadınların yakın ilişkilerinde şöyle bir şey vardır çok önemli, biri hep diğerinden bir adım iyi olduğunu düşündüğü için zaten onunla arkadaştır, aynı şeyi o da düşünür üstün yönleri olduğunu ve en
    yakın arkadaşlara bakın ikisi ile de ayrı ayrı konuşursanız hep öyle bir şey çıkar. yani bu da müzisyen arkadaşlığı bizim ki hani biz arkadaşız falan filan ama şu anda değiliz tabi, o dönem arkadaşlık ettik ama müzisyenlik olmasa da arada iki kadının yakın arkadaşlığı hep nirbirinden üstün olduğunu düşünme. e burada bir de sahnesi var bu işin yani bunu sergilediğin bir yer var, onayını anında birebir aldığın bir yer. şimdi bu tabi zaman zaman alkış alma yarşı, işte ne bileyim enstrümanda marifet gösterme yarışı şarkı kapmacalar falan. onlarda mesela çok sıkıntı olurdu aramızda. yeni bir şarkı çıkıyor şimdi cover albüm çalan insanız, oh süper bende söylemek istiyorum o da söylemek istiyor şimdi. genelde ben böyle işlerde geri dururum. o da çok enteresan bir şekilde tavrını belirtirdi. aaa ben söyleyeyim bunu, sen öbürünü söyle, o da çok ılımlı girer ama tabi ben söyleyeyim ile girer, falan böyle bir kıllığımız o şekillerde oluyordu gayet tabi o dönemlerde ama çok eminim yani gayet eşit gitti ki bu, bu kadar uzun süre çalışabildik. hakikaten birimiz diğerinden çok daha farklı olsaydık iki yıl çadık ya, iki yıl birlikte çalmak ne demek.”

    özlem tekin grubun dağılmasını ikili çekişmeler olduğunu kabul etmez. kendi albümünü yapmak için ayrıldığını ve kendi ayrıldıktan bir süre sonra şebnem ferah'ın da aynı yolu tercih ettiğini söyler. ayrıca birbirleriyle iyi anlaşan insanlar olmadığını da söyler.

    şimdi şöyle söyleyeyim. biz iki solisti hele hele iki solisti de bayan olan erkek solistte de yani mutlaka bir şey vardır. hafiften bir rekabet vardır. türümüz farklı olmasına rağmen, bizim çalışma şeklimiz de oldukça farklıydı şebnem ile ama asla volvox’un bitmesindeki sebep o değil. yoksa biz bir arada hiç çalamazdık. çünkü biz hep başından beri çok farklı insanlarız. yapı olarak çok farklıyız. çalışma şeklimiz, disiplinimiz, insanlarla konuşma ve sosyalliğimiz falan tamamiyle farklıdır. biz hakikaten çok yakın olabilecek tipler de değiliz ama müzikal anlamda ortak bir hedefimiz vardı. biz oraya gittik beraber ve bunu da birbirimizle didişmeden iki yıl boyunca hiç durmadan çaldık. kavgasız gürültüsüz iki yıl durmadan biz bunu becerdik. bir yıl daha çalsak çalardık yani. ama ben artık bir albüm yapmak istedim. şebnem ilk başta volvox’la bir albüm yapmak istedi. yani çekirdek volvox’la bensiz, ben solo albümümü yapınca o da sonra fikir değiştirdi. kendi solo albümünü yaptı. yoksa katiyen bu değil. yoksa biz hakikaten başından beri çok iyi anlaşabilecek insanlar değiliz. katiyen sebebi bu değildir yani.”

    kaynak 1: özlem tekin örneğinde rock müzikte kadın toplumsal cinsiyet, etnisite, hegemonya (tez yazarı: mümtaz hakan sakar) teze ulaşmak için tıkla

    kaynak 2:2010 - rock fm - özlem tekin konuk oluyor

    bunu da paylaşmam gerekiyor. özlem tekin, şebnem ferah, nezih ünen ve genç osman yavaş pepsi reklamı için birlikteler. kimsenin bilmediği bu şarkıyı paylaşmayı kendime görev biliyorum. youtube linki
hesabın var mı? giriş yap