yalova

• ilk valisi osman nuri eyövge'dir.
• bir zamanlar deniz kenarinda donanmaya kadar yürüyüp cekirdek citleyerek geri dönen cocuk bacaklarimin yollarini umutla arsinladigi bir iliman cennet; cocuklugun ve ilk gencligin baharatli kokularinin burnumu yakip da mutluluktan delirecegimi sandigim anlari yasadigim , simdi cok acitan ve maalesef kisa sürmüs bir huzurdur...ilk bayramlarda gidilen ilk sinemalar, sinema önünde yenilen ilk köfte ekmekler, bisikletci ihsan amcadan bisiklet kiralamalar, cinarcik, termal, delikanlilik, bir daha hic bir yerde görülemeyecek essiz naiflikteki barlariyla yalova biraz da yarim kalmis bir masumiyettir.
• seneler boyunca^* ekinlerin boyundan ba$ka hiçbir $eyin deği$mediği yer.
• http://maps.google.com/…0.127888,0.167027&t=k&hl=en
  
  azcık sağa kaydırıp 3. kademe zooma gelirseniz topçular iskelesinide görebilirsiniz.
• doğalgaz döşicez diye belkide en önemli caddesi olan fatih caddesi tarlaya dönmüş memleket..
• hakkında yapılabilecek en yerinde tanım zannımca:lüzumsuz şehir'dir
• her bir yanındaki gelişmiş şehirlere baş kaldırırcasına bir milim yol almayan köyümsü yerleşim yeri.
• ismi yalıovadan gelip deniz kenarındaki ova demektir.
• yolları pek bi dardır bu şehrin.park yeri bulmak büyük eziyettir.yürüyerek,arabayla gittiğiniz yoldan daha fazla yol katetmeniz mümkündür.
• ismini yalak ova'dan almıştır.
  
  yalova minik bir şehirdir. büyük şehirlerin hava kirliliğinden, kulak ısıran desibelinden ve kalabalığından uzak, deniz kıyısında uzanan sevimli bir şehirdir.
  
  aslında tipik bir emekli şehridir, ama gelişmekte olan yapısıyla gençlere de hitab etmeye başlamıştır yavaş yavaş. yalova insana huzur verir; çünkü yeşildir, ağaçlarla iç içedir, çevresini dağlar ve ormanlar sarmıştır, küçüklüğünden kaynaklanan kendine has bir "ev" atmosferi vardır. çeker insanı.(bkz: home) sahili güzeldir, insanların dolaşmadığı bir saatte mükemmel olur.
  
  çınarcık adlı ilçeye sahiptir ve bu ilçe son bir iki yılda türkiye'nin ikinci bodrum'u olarak lanse edilmektedir. taşköprü tarafında ise depremden önce oldukça kalabalık olan ama şimdi tek tük insanların kaldığı siteler kısmı vardır. yavaş yavaş bu taraf da eski şenliğine kavuşmakta, yalova yazları yine eski canlılığına geri dönmeye başlamıştır. tabi bir de meşhur termal'ı vardır.
  
  yalova yaşanılacak bir yerdir. çünkü huzurludur. güzeldir. atatürk'ün "yalova benim kentimdir." dediği yerdir.
  
  tabi kaçınılmaz yozlaşmadan da nasibini almaktadır. 17 ağustos depreminde yarısı yerle bir olmuş kent, çabuk toparlanmıştır ama sonradan gelen göç müthiş yozlaşmayı da beraberinde getirmiştir. malesef yalova'nın en büyük sorunu budur. eskiden insanlar sokaklarda birbirlerini tanırken, çoğu kişi yerli yalova'lı bir "kimlikle" dolaşırken artık her kesimden insanlar gelmiş, şehri tıka basa doldurmuş, açıkçası yalova'nın da huzurunun içine etmişlerdir. eskiden neşeli olan yalova sahili artık belli saatler içinde maganda mekanı olmuş, şehirde azılı gruplar arasında etnik çatışmaya varan adam öldürme olayları bile olmuştur. açık açık gönlümden geçen şey, yalova'yı bozan her türlü insanın cehennem olup siktirip gitmesidir kentten.
  
  bizim kel abbas berberin dediği gibi: "eskiden sabah işe giderken devamlı verilen selamları karşılamak için etrafa bakardım, şimdi de selam vericek birini görmek için bakıyorum." büyük laf vesselam.