yaşamak istenilen hayat

• benimki değildir.
• belki de hayatın geneline yayılarak yaşanmadığı/yaşanamadığı için bu denli özlenen, istenen hayattır.
• bodrum gümüşlük’te annemler, ablamlar, sevdiğim arkadaşlarım kırlık bir yerde kamp sandalyelerinde oturuyoruz. önümüz deniz. babam, dayımdan balık tutmayı öğreniyor. en yakın dostum mangalın başında. muhabbet nasıl güzel ama. güneş ortalığı kavuruyor ama biz bir çınar gölgesinde gayet seriniz. yanda su akıyor buz gibi. kaynak suyu en doğalından. ortasına karpuz yerleştirmiş annem, karpuz soğuktan çatladı çatlayacak. tam o sırada bir şıngırtı. bizim hanım buz gibi şişe kolaları kapmış getiriyor. bir içiyoruz, bir içiyoruz...
  
  gerçekte olan,
  babamı kaybedeli 6 yıl oldu.
  ekonomik olarak bataktayım.
  dayım muhtemelen balık tutmayı bilmiyor.
• kitaplarımla kuleme kapanmak; gün boyu okumak ve yazmak... akşamları karımla ve dostlarımla vakit geçirmek... gece yine okumak ve yazmak...
• hep 22 yaşında olmak
• bir resimdir beyinde. içinde başkaları da bulunur. eş, çocuk, aile, arkadaşlar vs.
• yasanilan veya yasamak zorunda birakilan hayatla cok farklidir. istediginiz hayat icin atmaniz gereken adimlari atacak cesaretiniz de yoksa isler daha zordur. hep bi soru isareti, acaba nasil olurdu? beyni yer.
• bir hobiye bağlı olan bir hayat. hangi hobi olduğu önemli değil. ne olursa olsun. ama inanılmaz bir tutku ile bağlı olsun. ondan bahsederken gözlerin parlasın mesela. nabzın daha hızlı atsın. rüyanda gör sık sık. işte tam olarak böyle bir hayat isterdim.
• fersah fersah ötemde olan hayat.
• çok çok az insan için içinde yaşadığı hayattır.
  gerisi için hep uzaktadır bu hayat, hayalini kurar sonra uyur ve yine içinde nefes almakta zorlandığı hayatına uyanır.