• abartılan cümledir.
    benim gibi biri kitap yazsa "oley be kitap yazıyorum, çok havalıyım" olabilir mesela. zaten 7 satarım, 7 arkadaşım var çünkü 7 uğurlu rakamım.
    neyse dağıldım yine, ben iyi bir kitap alıcısıyım. potansiyel "müşteriniz" olarak kitap yazıp satmak isteyenlere, tanımadığım bir yazara nasıl şans verdiğimi söylemek isterim.

    arka kapağı okumam, ilk sayfayı okumam, kitabın adına bakarım, eğer reklam sloganı gibi, kelime oyunlu gibiyse direkt pas geçerim.
    sonra rastgele bir sayfa açarım ve o sayfadan uzunca bir paragraf okurum. puntolar büyükse, sayfalar dolsun diye habire diyaloglu tek satırlar döşendiyse, imla hatası varsa bye bye.
    okuduğum paragraf bendeki bir duyguya dokunduysa, merak uyandırdıysa, aklımı karıştırdıysa ve hatta belki sinirlendirdiyse başka bir sayfayı daha açarım ve tekrar okurum. benzer hisler varsa alırım kitabı. yeni bir yazar veya ünlü tanınmış bir yazar olması beni çok etkilemez. sadece beğenmezsem ünlü olanı daha çok gömerim. eğer beğendiysem yeni yazarı daha çok överim.

    ilk cümleye takılmayın, ilk cümle ilk görüş gibidir evet ama genelde aşık olduğumuz insanlara ilk gördüğümüzde değil, onu tanıdıkça, derinlerine indikçe, bize yeni bir şeyler öğrettikçe aşık oluruz. işte kitap da öyle, en azından benim için.
  • (bkz: yazılacak kitabın ilk cümlesi)

    iki sene önce, sıcak bir temmuz akşamı bir suser’in aklına gelmiş anket..

    şimdi yeniden açan yazara bakıyorsun, yeni de değil kendisi.. niye böyle oluyor?

    çünkü kanzuk*..
  • "hikayemin tek tanığı benim."
  • merhaba arkadaşlar kitabıma hoşgeldiniz
  • "ahmet sourtimes bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir foruma dönüşmüş, formatı s.kilmiş olarak buldu..."

    t: edebiyat ile ilgili flörte sorulması olası soru cümlesi.

    edit: tanım
  • albert camus'nün "bugün annem ölmüş belki de dün bilmiyorum." diye giriş yaptığı yabancı adlı romanında her şeye ne kadar yabancılaştığını özetleyen bir cümle gibi olurdu içsel yolculuğumu anlattığım kitabımın giriş cümlesi:

    olasılıklar bütünüydüm oysa, zamanla imkansızlığa dönüşen.
  • işsizdim ve o gün içtiğimiz iki kahvenin parasını ödedikten sonra akşam dört saat yürümek zorunda kalmıştım.
  • "insanlar ikiye ayrılır; ikisi de umrumda değil. "
  • "hiç arkadaşım olmadı benim, dedi. aynı ortamı paylaşmak zorunda kaldığım insanlar oldu..."
  • ben aslında tiyatro oyuncusuyum, şimdi size hayatım boyunca oynadığım oyunu anlatacağım.
hesabın var mı? giriş yap