• zahidem'le ilgili neşet ertaş bir anısını anlatmıştı... kendisinin henüz parladığı zamanlar, anadolu'ya turneye gitmişler, o ara zeki müren de türkiye'yi sallıyor, tanımayan bilmeyen yok, eskortlarla, konvoylarla seyahat ediyor...

    zeki müren'in bir yerde konseri warmış, o gün neşet ertaş'ın da aynı yerde konseri warmış; zeki müren'in konserine ilgi umulandan az olmuş, zeki müren bunun sebebini merak etmiş, soruşturmuş, herkesin neşet ertaş'ın konserine gittiği öğrenilmiş, zeki bey, "getirin onu" buyurmuş.

    neşet ertaş'ı getirmişler, zeki bey, bir rakı masası kurulu olduğu halde onu izlemeye niyetlenmiş, bir çal, söyle demiş. neşet ertaş'ın da deli zamanları o zamanlar, vurduğu sazdan ses getiriyormuş...

    neyse "zahidem"e girmiş; o çalıp söyledikçe zeki müren kafasını duvarlara vuruyormuş, "kendinden geçti" diyor, millet onu tutmaya çalışıyormuş, neşet ertaş arayı çaldıktan sonra 2. kıtaya zeki müren girmiş; neşet ertaş "bir okudu amma, billur gibi bir ses, ortalığı yıktı geçirdi" gibisinden sözlerle anlattı. böyle de bir düete sebebiyet vermiş, zahidem.

    güncelleme:
    @fil gönderdi: "bu aniyi neset ertas surada anlatmis. isterseniz entry'e ekleyin derim: https://www.youtube.com/watch?v=jclukxvqhjw"

    tabii şimdi entriyi silmem gerekir hoca anlatmış zaten ama, banne aq, silmiyorum.
  • kırşehir yöresinin 4. senfonisi.
  • kim bu resimdeki kız denildiğinde verilen cevaptır.

    neşet babanın dediği gibi:
    "sevdim, kavusamadim... zahide'm türküsünü çigirdim... türkü çok tutuldu... sonra baktim, baska türkücüler, zahide'm türküsüne yeni, yeni dörtlükler eklemeye basladilar... zahide'm türküsü uzadikça, uzadi... sanki destan olup, çikti... meger, herkesin bir zahide'si varmis."
  • neşet ertaş'a ait bozlak/maya türkü... neşet ertaş söylediği zaman yüreğimi söker, beni yerden yere vurur:

    zahidem kurbanım oy, n'olacak halim
    yine bir laf duydum, büküldü belim,
    gelenden geçenden oy, haber sorarım
    zahidem bu hafta oluyor gelin.

    zahidem kurbanım oy sallana beşik,
    beni genç yaşımda sen ettin aşık,
    kadir mevlam oy, senden bir yar isterim,
    ay buğda benizli, zülfü dolaşık.
  • aslında bir neşet ertaş türküsü değildir,
    askere giden arap mustafa, deliler gibi sevdiği ağa kızı zahide'nin bir hafta sonra evleneceğini duyunca bu sözleri yazmıştır.
    http://www.turkuler.com/hikayeler/zahide.asp
  • sevgiliyi yitirmeye dair bir haber alıp da bahtı karalananlar ile sermayesi derdi olanların aşk acısını hakikaten olanca üzüntüsüyle anlatan türkü.

    yine sevip de kavuşamayanlar ile serveti ahı olup da yare ulaşamayanların hüznüne bizleri götüren duygu.

    (zeki müren)
  • anneannemin incecik sesinden çocukluğuma damgasını vurmuş türküdür. ilk öğrendiğim, en sevdiğim. iç acıtır. anneanne de gidince iyice bi acıtıyor artık.

    çok gerekli edit: dün de neşet ertaş göçtü. şimdi zahide daha bir acıtacak. anneannemle oralarda karşılaşıp zahidem soylediklerini dusunerek gülümsemeye çalışıyorum.
    ışıklar içinde uyusun ikisi de.
  • mümkünse neşet ertaştan başka kimsenin okumaması gereken türkü
  • derler ki neşet ertaş'ın ilk yavuklusunun adı imiş zahide. kavuşamamışlar. neşet baba o yüzden bu türküyü ta ciğerden söylermiş. neşet ertaş'ın bir türküyü farklı varyantlarda söyleme alışkanlığından mütevellit birkaç farklı şekli bilinir.
    neşet babanın zahide'sinin torunuyla tanışma şerefine nail olmuş idim. ebeme iş atmış diye nefretler besleyip büyütmüş babaya.
  • ozgun hali:

    "zahide’m kurbanım n’olacak halim
    gene bir laf duydum kırıldı belim
    gelenden gidenden haber sorarım
    zahidem bu hafta oluyor gelin

    ezeli de deli gönül ezeli
    çiçekdağı da döktü m’ola gazeli
    dolaştım alemi gurbet gezeli
    bulamadım zahide’mden güzeli

    gurbet ellerinde esirim esir
    zahide’m kurbanım hep bende kusur
    eğer anan seni bana verirse
    nemize yetmiyor el kadar hasır"
hesabın var mı? giriş yap