• zaman yolculuğu şu şekilde özetlenebilir:

    tüm evren aynı zamanda gidiyorken bir kişinin bu zamandan sapması; veya zamanın kendisinin sapması

    analojik olarak:
    harikalar ülkesindeki alice, masadaki iksiri içince küçülmeye başlar. aslında kendisi aynı boyutta kalıp evren büyümektedir
  • zaman yolculuğunun sadece geleceğe doğru yapılabilir olduğu kanıtlanmıştır. tabi buna zaman yolculuğu denebilirse. canlıların biyolojik saati yerçekimine ve dünyanın dönüşüne endekslidir. bu kavramlarda olabilecek değişiklikler insanın biyolojik saatindede sapmalara sebep olur. bu etkenlerden en büyüğüde hız faktörüdür. daha önce kanıtlanan olgulara bakıldığında ışık hızına ulaşan her nesne enerjiye dönüşür ve enerjiye dönüşen biyolojik formun biyolojik saatide durur. işık hızına çok yakın hızlarda da çook yavaş hareket eder.
    eğer bir insan ışık hızına yakın bir hıza yada kendine ulaşabilirse kişi için zaman durmuş olacaktır. ama yaşayan insanlar için zaman normal devam edeceği için ışık hızına ulaşan kişi
    ne zaman durursa dursun kendi ilk ışık hızına ulaştığı formda olmasına rağmen dünya zamanın ilerlediğini görecek ve bir anlamda zaman yolculuğu yapmış olacaktır (geleceğe doğru).

    bir yerde daha okuduğuma göre bu sapmayı fizikçiler şöyle açıklamış.

    iki aynayı karşılıklı koyup aralarında bir enerji dalgalanması yaratırsanız (bu dediğim aralarında devamlı bir ışın gidip gelme durumu gibi düşünün) bu sonsuza kadar gidecek bir süreçbaşlatır. bu oluşuma ışık saatide denebilir. bu saat dünyada elde edebileceğiniz en doğru saattir ve hiçbirşekilde sapmaz ışının periyotları devamlı sabit olacaktır.

    fakat siz bu iki aynayı aynı anda ışık hızına doğru hızlandırırsanız aynalara dik gidip gelen ışının sapma yaptığını görürsünüz. öyle ki ışık artık dik gidip gelmiyecektir. hızlanan aynalarla beraber ışıkta geride kalıp çapraza doğru sapıcaktır. tam anlamıyla ışık hızına ulaşıldığında ise ışın dik gidip gelmek yerine aynalara paralel bir düzlemde yatay hareket yapacaktır. bu da mükemmel ışık saatinde sapmaya sebep olucaktır.

    bu dediğim olguları bir araya getirip daha kimbilir ne hesaplar yaparak zamanı değil insanı durdurarak geleceğe zaman yolculuğu yapılabildiği tamamen geçerli dünyasal kanunlar kullanılarak kanıtlanmıştır. bu dediğim yöntemlede geçmişe gidilemiyeceği aşikardır. okuduğum kaynakta vurgulanmak istenen asıl noktalardan biri de bu sistemin tamamen gerçekleştirilebilir olduğudur. yani diğer sistemler gibi teorik değildir.

    yazının sonlarına doğru benim de içinde bulunduğum sazan gurupları içinşöyle bir yazı vardı;

    "eğer bir insanının biyolojik saatini normal yollardan sıfırlarsanız bu o adamı durdurduğunuz manasına gelmez, bu onu öldürdüğünüz anlamına gelir. bu noktadan sonra insanı tekrar hayata döndürmek ise şuanki bilim ve teknoloji için mümkün diğildir"

    (bkz: vay be)
    (bkz: valla ben onların yalancısıyım)
    (bkz: helal)
  • türk lirasından 6 sıfır atılmasıyla 30 sene geriye gidilmesiyle gerçekleşicek olay.
  • astral seyahat ile gerçekleştirilebilir.!
  • nazlı eray'ın romanlarında sürekli hayata geçirdiği hadise. zaten, aslında geçen bir zaman da yoktur. "zaman bir anı yumağı ve düşünce birikimi, bir bellek patlamasıdır yalnızca" (bkz: sis kelebekleri). zamanı yaratan bilinçaltımızdır ve biz bilinçaltımızdaki düşüncelerle yolculuk eder dururuz.
  • zaman yolculuğu için aynı anda hem şimdi hem de geleceğin var olması lazım fikrimce.başka bir deyişle de tüm senaryo çoktan yazılmış bir rollerimizi doğru yanlış oynamaktayız. eğer geçmişe dönmek mümkün olsaydı biz (geçmişte yaşayanlar) herhalde çoktan gelecekten gelenleri görürdük. hee diyelim ki egoist bilim adamları keşfetti bunu o zaman hiç haberimiz olamayacak.zaman yolculuğu için geçmiş ve geleceğin aynı anda varolması gerektiğinden eğer böyle bir şey mümkünse hikayenin başlangıcından beri keşfedilmişti ozaman...bu da benim zaman yolculuğuna dair az çok anlatmaya çalıştığım fikrim.
  • stuart murdoch, like dylan in the movies'de "if we all went back to another time, i would love you over" diyerek bu konuda soylenmesi gereken her seyi soylemistir kanimca.
  • günümüz bilgileri ve kelimeleri ile günümüz biliminin ötesindeki bir olayi açıklamaya ve teoriler oluşturmaya çalışıp başarısız olmamız doğaldır. ancak bu durum zamanda yolculuğun olmadığını göstermez. yaşam ve evrenin bütünü bardaktan boşalan suya benzer. hayat dediğimiz şey atomların kendi aralarında organize olarak başlamış bir hareketi devam ettirmeleridir. organizasyon belirli bir komplekslik seviyesini aştığı zaman biz buna canlı adını takmaktayız.

    başa dönersek eğer, bardaktan akan su kendi yolunu belirlediğini zanneder, ancak izlediği yol aslında başlangıç koşullarına bağlıdır ve bellidir. yani senin vereceğin her türlü karar senin başlangıç koşullarına(ailene, okuduğun kitaplara, izlediğin filmlere, otobüste gördüğün güzel kıza) bağlıdır. kendi seçimin dediğin şey aslında sen seçmeden bellidir.

    bütün bu söylediklerimin sonucunda ben de kendi kendime bir çelişkiye düşüyorum. iki yol var, biri diyor ki kader kesin bir belirlilikle her şeyi kontrol eder, zamanda yolculuk var olan kütlenin başka bir zaman noktasına taşınması olsa bile etkisi olamaz, zamanda yolculuk da anlamsız olur. zaten senin zamanda yolculuk yapacağın da bellidir, nasıl tepkiler verip ne sonuçlara sebep olacağın da belirlidir. ` :bunu aciklamasi cok gucikinci yol da diyor ki senin yalnızca var olanaltı duyu`n ile açıklamaya çalıştığın olay kör birinin kırmızıyı tarif etmesinden, ya da doğuştan sağır birinin sesi algılamaya çalışmasından farksızdır. zamanda yolculuk olsa bile ne bunu açıklayabilirsin ne de fark edebilirsin var olan duyularınla.
hesabın var mı? giriş yap