• türkiye'de spor bitmiştir. iddia ve yarışmacılık bile bir iyi niyet gösterisi kalır, şu maçta salonun haline bakınca.. ben bu maç için, haşmet babaoğlu tadında "basketbol konuşmak istemiyorum" desem, kimin çükünde hangi tülbent uçuşur, hangi tavşan hangi torosa küser bilemem fakat, türkiye'de spor bitmiştir sayın fb tv mağdurları..

    bir de bu fb tv olayı var ki, bir fener taraftarı olarak utandım. bütün yayın ekibine, ömer onan'ın kaçırdığı turnikeyi beşiktaş hücumuna denk getirdiğinden dolayı kasti faul çaldım. spikerinin sağır olduğundan şüphe ettim. zira 9500 kişinin ettiği küfürlere kapalı bir kulağı vardı arkadaşın. daha abuğu öyle ana avrat bir ortamda "beşiktaşlılar küfrediyor, ahlaksız bunlar" tavrını ısrarla savunmasıydı zaten. sayın spiker kardeş, bir sen küfretmiyordun orda, o da yayın adabı yüzünden. ama küfretmekten beter saçmalıklar ettin. bir de fener 20 sayı fark atınca, tuttun herkese komik komik methiyeler düzdün. zaten işler iyi gidince etraf tospembe olur değil mi ?

    bir de çığırtkan var ki, o daha acaip. bilmem kurallar ne diyor ama, bu kadar müdahil olabilen bir anons adamı fiba salonları içinde var mıdır ? fener'in ses kartı gibiydi, salonun tanrısıydı adam. ne yapıp, ne yapmamaları gerektiğini bağırdı durdu. aslında acaip olan bi sürü tatsız olayın çıkmasını da engelledi yaptığı anonslarla. maç sonunda gördüm ben kendisini. heyula gibi, ızbandut manzumesi gibi birini beklerken, tıknaz ve orta boylu biri olarak ekranlara yansıdı ki, ekranlar bile şaşakaldı, renk tüplerinin dili dışarı fırladı.

    gelelim maça;

    mrsiç cıvıttı. fener savunma yaptı. beşiktaş baskıya dayanamadı. hepsi bu.

    mrsiç bu şekil saçmalamaya devam ederse, doug christie gelse savunamaz kendisini. fener'de bu gazla final oynar diye düşünüyorum.

    ama bak türkiye'de spor bitmiş, neye yarar ki bundan kelli ?
  • damir mrsic'in muhteşem oyunuyla fenerbahçe'nin son çeyrekte beşiktaş'ı ezdiği maç.

    fbtv'yi kınıyorum ve fbtv'ye laflar hazırladım.
    beşiktaş'ın ataklarını izlemeye sizin taraftarlarınızın da hakkı vardı.çünkü o sırada siz savunmadaydınız.hani sizin kafa yapınıza göre konuşuyorum.
    beşiktaş taraftarı küfrederken 5 dakika 'ayıp değil mi' muhabbeti yaptığın sırada ve bjk taraftarı küfretmeden önce 'kartalım ananın ...na koyarım,sen dötoğlanısın' tezahüratını da bjk seyircisi mi yapıyordu?
    maçın son çeyreğinin %80'inde beşiktaş'a ve oyuncularına ana avrat sayılırken ahlak anlayışın nereye kaçmıştı spiker ağabey?niye kısıyordunuz seyircinin sesini beşiktaş'a,başkanına ve oyuncularına saydırılırken dakikalarca aralıksız.sonra hangi yüzle çıkıp dersiniz bize küfrediliyor?

    benim fikrimse;beşiktaş seyircisi de,fenerbahçe seyircisi de televizyondan bize verilene göre gayet temiz maç izlemiştir(beklenilene göre)hakemler muhteşem maç yönetmiş,oyuncular sadece oyunlarını oynamıştır.fenerbahçe hakettiği galibiyeti almıştır.tek kötü fbtv'dir.benden uzak olsun mümkün olduğu kadar.onlara hayırlı olsundur;bizlere de geçmiş.

    edit:bazı kişilerin fbtv yayınının eleştirilmesini takımlarının galibiyetine bok atmak olarak algıladıkları maçtır.lakin böylesi daha iyidir.kişilerin bakış açısı daha net gözükebilmektedir. *
    edit2:içimdeki fbtv aşkı bambaşkaa...at gözlüklerim yakışmış mı?
  • bana sözlükteki taraftarların ne korkunç fanatikler olduğunu göstermiş maçtır.maçtan önce birbirlerine 'bu maçlıktan çıktı' diyen amacı ne olduğu belli olmayan beşiktaş ve fenerbahçeliler,sanki sahaya kendileri çıkacakmış gibi konuşan,20 sayı döşencez diyen beşiktaş ve fenerbahçeliler..maçtan sonra 'fino köpeği gibi izlettirdik kanalımızı diyenler,parkeleri öptürdük,ezdik zavallıları diyenler,lan biz aslında size 20 döşerdik de ah olmadı diyenler,ligde intikamı alırız diyenler..

    hele sağduyudan bahsedip fbtv'yi eleştirdiği için insanlara ezik diyenleri ne siz sorun ne ben söyliyim.o maçın yayın hakkını aldıysan tarafsız olcaksın,hiç olmadı her iki takımın da ataklarını göstereceksin kardeşim.biraz basın ahlakı diyorum?

    tamam anasını satayım;siz kusursuzsunuz;taraftarınız tertemiz,tv'niz harika,başkanınızın tek fasosu yok,önünüze gelene fino köpeği gibi yerleri öptürürsünüz..bu mu istenen?hakkınızda olumsuz tek şey konuşulamaz mı?eğer öyle diyorsanız,fbtv'ye hakaret etmeden eleştirmek eziklikse özür diliyorum.

    bu arada altyapı bıdı bıdı,tvmiz var diyenlere maç niye abdi ipekçi'de oynandı demek istiyorum.anladın sen?anladın mı?sanmıyorum..

    -prenses leya beni zamanımın ötesine ışınlar mısınız?teşekkür ederim.
    -beşiktaş üzerinden mi,fenerbahçe mi?
    -sktret.yolla da sen.
  • atmosferiyle skoruyla oyunuyla maç sonrasıyla bu kadarı aklıma dahi gelmezdi açıkçası. rakip hücum yaparken ıslıklamanın,gürültü çıkarmanın rakip üzerindeki etkisi klinik deneylerce ispatlanmışken son dakikalardaki malum makara bölümü dışında bunun ısrarlı şekilde uygulanması maçı getiren etkenlerden biriydi bana göre.

    hoş, sahadaki oyunu otomatik pilota bağlayıp tribünde rakiple karşılıklı uzun uzadıya tezahüratlar belki daha keyifli tribüncü için ama böylesi kritik bir 3. maçta en etkili baskı oluşturma yöntemi buydu ve başarıyla yapıldı. saha kenarındaki ziller, trampetler ve mikrofondaki death metal solisti kalınlığındaki sesi + kuzey dakota aksanıyla oyuncuların ismini çığıran "ağğbi" basket maçlarının ilginç karakterleri olmaya başladılar.

    maçın basketbol için geç saatte oynanması ve dışarıdaki karanlık sanki futbol maçına giriyormuşuz izlenimi verdi aslında maç öncesi. yine maç başlamadan önce yapılan nba tadında ışıklı, alevli gösteriler "zengin kulübüz vesselam" tadındaydı, gaza da getirdi ama herkesi. diğer bir hoşluk da istisnasız her gruptan, semtten yaş ve çevreden insanın maça gelmiş olması ve birlik görüntüsünün oluşturulmasıydı. eskilerden renkli simalar da vardı.

    basketbol oynak bir spor olduğundan yani top sık sık el değiştirdiğinden uzun tezahürat yapmak pek mümkün olmadı. gerek bulunduğumuz yer gerek de sayıları itibariyle (haliyle) beşiktaşlı taraftarların sesleri bize pek ulaşmadı, hatta salondaki duman yoğunluğu yüzünden o bölge bizim oradan net bile görünmüyordu yukarıda kaldığından. o bakımdan bu maçtaki beşiktaş taraftarı görüntüsü diyince gözümün önüne bench’in arkasındaki kitle geliyor ilk olarak. taraftardan farkları yoktu, hep ayakta ve hareketli, tribünle karşılıklı yapmalar falan. basketbol derbilerini de bir kalemde futbola benzettik elbirliği ile, az sayıda rakip çok sayıda ev sahibi, ne karşılıklı atışma imkanı ne rakip için sesini doğru dürüst duyurma şansı. bir abdi ipekçi eğlencesi kalmıştı tribün adına o da bitti. ama beri yandan akatlardaki uygulamadan sonra bu maçta daha farklısı da yapılamazdı.

    aslında eşleşmenin başından beri birçokları gibi ben de beşiktaş’ın daha şanslı olduğunu düşünmüştüm. daha derin ve kaliteli kadro, tam bir 5 numara. bizim ekstra işler yapmamız lazımdı ve bunu olsa olsa aydın örs yaptırabilirdi. booker’ın yedeği harvey’den faydalı bir adam yaratması, iyi niyetli de olsa yılların saç baş yolduran kaptanı zeki gülay’ı alan savunmasında harvey kenardayken başarıyla kullanması, olmayan kadro derinliğinde maksimum rotasyonu sağlaması. mrsic’in 35’inde 37 sayıyla azması da ayrı bir konu başlığı aslında. tamam mrsic her zaman skorerdi ama aynı zamanda hiç bu kadar iyi savunmacı ve takım lideri olmamıştı. takımın savunmadaki direncini, hırsını gördükten sonra “bu maçı alırız” dedim.. varda sezondaki maçta olduğu gibi yine etkiliydi. el amin’i seviyorum ben, hem çok iyi oyuncu hem de güleç ve sempatik bir adam.

    maçtan sonra ömer onan’ın tribünlere rock solisti tadında dalış yapması, mrsic’in, salyers’ın türk bayrağı ile salonu turlaması, yine mrsic’in tribünlere çıkıp herkese sarılması unutmaya başladığımız “amatör ruh” konusunda güzel görüntülerdi, salondan çıkasım gelmedi. maça gelemeyen fenerli arkadaşlara nazire gibi olmasın ama bu maçı kaçırsaydım uzun süre üzülürdüm herhalde. kfy da yine hayran bıraktı kendisine, önlerine no pasaran pankartı yakışırdı :)

    velhasıl kelam bir basketbol heyecanı daha böyle bitti, fener bu belli mi olur belki kupa da gelir. ama bir gerçek var ki basketbola yatırıma devam etmek şart. beşiktaş önceki sene bu kıvılcımı yakmasaydı belki bu maçlar, atmosferler hiç olmayacaktı.
    darısı playoff maçlarına.
  • bu ulke sinirlari icinde bu tip maclarda salona diger takim taraftarinin alinmamasi gerektigini bir kere daha gosteren mactir. ve ayrica mrsic 'yok artik' dedirtmistir... (bkz: oha)
  • bu sonucun ardından final four eslesmeleri:
    fenerbahce- bc kiev (ukrayna)
    dinamo saint petersburg - bc khimki moskova
    maclar 27-28 nisan 2005 tarihlerinde.
  • damir mrsiç'in 29 sayıyla oynarken, faul çizgisine gelip 2 serbest atış kullanacağı sırada fenerbahçe tribünlerinde büyük sessizliğin olduğu maçtır.

    maç anonscusu:damir mrsiç 2 serbest atış kullanacak.

    mrsiç ilk atışını sayıya çevirir.

    maç anonscusu: damir mrsiçin 30. sayısı.

    mrsiç, 2. atışını da sayıya çevirirken tribünler hep bir ağızdan 31 şeklinde bağırarak, khalid el aminin faullerinden sonra amin şeklinde zikreden beşiktaş taraftarlarına bir nevi selam çakarken, kaptanın 37 sayıyla bitirdiği maçı kazanan fenerbahçe, fiba euroleague final four' una adını yazdırmıştır.
  • fb tv nin tarafsız olması zaten beklenmedigi ama hic degilse gulunc duruma dusmeseydi bari denilen mactır ki 9500 fenerli ana avrat duz giderken spikerin kendi tabiriyle "sayın aziz yıldırıma" kufur edilmesinin ne kadar ayıp oldugundan bahsetmesi tv karsısında bizi guldurmustur.
  • allah'in akil fikir ihsan etmesini diledigimiz bazi fanatik arkadaslarin tükürdüklerini yalamis olmalarina ragmen bikbik ötmeyi sürdürerek komik duruma düsmekte israr ettiklerini görmemize neden olmuş basketbol maçıdır..
    akliselim yorumlar yapmis olan tüm besiktas'li arkadaslara ise gecmis olsun der, efes'in sampiyon olacagi kesin olan ligimizdeki olasi fb-bjk playoff eslesmesinin tribünlerde daha centilmence gecmesini dileriz.

    fbtv'ye yapilan elestiriler de ne yazik ki haklidir, bu kanalin kendine ceki düzen vermesi, küfürü ise kimden gelirse gelsin kinamasi gerekiyor. bu yil tribünlerde en cok küfürün inönü'de duyuldugu malumdur, lakin bu macta 10 bin fenerlinin küfür etmesi de kabul edilebilecek savunulacak bir sey degildir.
hesabın var mı? giriş yap