• hala sınavı ciddiye alan idealistler olduğunu gördüm.

    idealist kişi ilk önce cevap şıklarından birine itiraz etti. bir şık yanlış yazılmıştı, ancak bariz şekilde o doğru olan seçenek değildi. bunun üzerine komutan idealisti "ya sen işaretle sence doğru olanı, o bizden kaynaklanan bir hata değil" şeklinde savuşturdu.

    aynı idealist birkaç dakika sonra normalde üstüne çizgi dahi çekmemiz yasak olan (yoksa askerliğimiz yanar) soru kitapçığında bir sorunun işaretli olduğunu belirtti. aynı komutan aynı sakinlikle "ya o zaten doğru şık değildir, sen işaretle sence doğru olanı" dedi.

    sınavın sonlarında aynı komutan sınavın bitmesine bir dakika kaldığını söyledi ve "herkes bitirmiştir heralde, var mı bitirmeyen?" diye sorunca bizim idealist mağrur bir şekilde elini kaldırdı. 1 dakika sonra süre bitince sağ taraftan soru kitapçıkları falan toplanmaya başladı. bizim idealist o sırada hala soru çözüyordu. hatta sıra kendisine geldiğinde asker "hadi" dediğinde, "daha bitmedi" falan dedi.

    şimdi düşünüyorum da bu idealist, bu azimle tek başına terörü de bitirir, amerika'ya da kafa tutar. tabi biraz süre verilmesi lazım.
  • full çeken askerlikten muaf oluyormuş.
  • şu ana kadarki entrylere bakılırsa, 12224. sıra no (tuzla) ile en uyuşuk 331. dönem adayı & sözlük yazarı gibi gözüken bendenizin bile nihayet tamamlayıp akabinde rahata kavuştuğu sınavdır.

    ayrıca daha içeri girmeden kapıda şahit olunan bir konuşma, orada bekleşen potansiyel poşetlerin gözündeki uzman çavuş imajını bir anda değiştirmiştir:

    sivil - komutanım içeri girip bilmemkimi bulmam lazım, şunu şunu ona ulaştırmam lazım..
    uzman çvş. - oğlum nasıl bulacaksın adamı orada, içerde en az iki bin kişi var.
    sivil - ne bileyim komutanım, en son nerde kaldıysa orda bulurum.
    uzman çvş. - ne demek ulan en son nerde kaldıysa, kaplumbağa mı bu?
    sivil - ......... (mavi ekran)
  • istanbul'da yasayan ve onumuzdeki alti aylik sureci bir sekilde askerde gecirmeyecek, yani sivil olarak hayatini devam ettirecek genc erkekler, bu sozlerim sizlere!

    oglum disari cikin; bara, discoya, konsere, cafeye, sinemaya, mc donaldsa, hd iskender'e... yani hulasa tanisip halvet olabilme ihtimalinizin oldugu kadinlarin oldugu her turlu ortama girin. zira rakibiniz kalmadi, istanbuldaki butun genc erkekler askerde. bu sinavin bize, daha dogrusu askere gitmeyecek olan sizlere en buyuk mesaji budur.

    mekanlara "agzinizi suyunu silin" tavirlariyla arz-i endam ederekten giren tugce, buse, gozde, duygu ve melis'i taksimdeki kiytirik barlar bile kavalyesiz iceri almayacaklar. artik kit kaynak olan dam degildir, kit kaynak olan kavalyedir dostlar... yok cunku, ereksiyona her daim hazir pipilere sahip yastaki erkeklerin tamami askerde... hani bir ladie's night muhabbeti vardir, gece klupleri yapar zaman zaman. "bayanlara giris ucreti yok, erkeklere giris 50 lira, 3 adetten fazla hatun'a yazan disari atilir, para iadesi yapilmaz" seklinde... hahh simdi bunun boy's night versiyonunu yapicaklar, erkeklere giris ucretsiz gibi...

    (bkz: simdi onlar dusunsun)
  • aşağıdaki satırlar, daha sonra sınava girecekler için anı mahiyetinde yazılmıştır.

    bu bir yol hikayesidir... (afili girizgah olsun diye yazdım; önemsemeyin)
    herşey bayramın son günü saat 22:00 sularında başladı. eledhwen kişisi (yani ben) ve 11 arkadaşı, mecidiyeköy'den sınavın yapılacağı bölge olan tuzla'ya giderler. saatler bu esnada 23:00'ü göstermektedir. hikayenin bundan sonrasını gelin eledhwen'in ağzından dinleyelim.

    gittiğimizde etraf gerçekten hınca hınç dolu idi. öğlen saatlerinde takip ettiğim forumda 200'lerde sıra numaralarının alındığını duyduğumdan beri, acaba erkenden işlerimizi halledebilecek miyiz diye düşünüyordum. arabayı parketmemizin ardından sınav alanına doğru ilerledikse de oradaki görevli askerin "karşı kaldırımda bekleyin" anonsu ile ardımıza bakmamız bir oldu. kaldırımda büyük bir grup, askerlerin onları çağırmasını bekliyordu. derken çağırdılar ve gittik.

    aslında askerliğimiz girmeye çalıştığımız kapıda başladı diyebilirim. zira, sıraya sokmalar ve hizalamalar burada başladı. haddizatında türk olmanın klasik hareketlerinden biri olan "kaynak" olayını da birçok kez görmüş olduk.

    sıraya dizildikten sonra nüfus cüzdanlarımız ile sıra numaralarımızı aldık. bana 1200 numara düşmüştü. bize sabah 08:00'de gelmemiz söylendi ve biz de o zorlu bekleyişin içine girdik. kah dolandık, kah gezdik, kah arabada pinekledik ama gerçekten eğlendik...

    sabah 07:00 civarı, 1000'den sonraki numaraların, saat 10:00'dan sonra alınacağı söylenince biraz uyuklayalım dedik. ancak, saat 08:00 gibi birden farkettik ki, bizim numaraları da okuyacaklarmış. aceleyle koşturduk ve yeniden numara dağıttıkları kapıdan içeri alındık.

    içeride beşli olarak on sıra dizildik. bizimle ilgilenmek için görev verilmiş uzman çavuş (şeker bir adamdı) bize kısaca ne olacağından biteceğinden bahsetti ve ilk defa sıraya dizildik. beşli sıralar halinde yürüyerek tören alanı diye düşündüğümüz bir yere 12. grup olarak alındık. ancak, 10 ve 11. gruplar da orada oturuyorlardı. uzman çavuş kapıdan girdiğimizde, sigara yok, yemek yok, bensiz adım atmak yok falan gibi şeyler de söylediği için bekleşiyorduk. derken sigara içilmesine ve sonra kantinden birşeyler almasına izin verildi. o tribünlerde iki saat kadar oturduk.

    akabinde bizi yine sıraya dizerek başka bir bölüme aldılar. o bölümde, sahip olduğumuz optik forumdaki boş bir bölüme bir tabip binbaşının adı yazdırıldı (kurşun kalemle) ve izin kağıdı olduğunu anladığımız bir kağıt verildi. içeriye girince o kağıdı dolduracağımız söylendi. bu esnada sarı zarftaki tüm evrakları çıkarttık ve sarı zarfları iade ettik.

    derken, uzun zaman sonra ilk defa altı yumuşak birşeye oturduğumuz odaya girdik ve 3 parçadan oluşan kağıdı arkalı önlü doldurduk. sonrasında hemen arkamızdaki bilgisayarlardan ismimiz, onun arkasındaki masalarda da belgelerimiz kontrol edildi ve aday numaralarımızı (sınav sonuçlarını öğreneceğimiz numaralar) aldık.

    akabinde bu sefer o sıra numalarımıza göre dizilip, bir sonraki bölüm olan kontrol kısmına gittik. burada önce tabip binbaşı hepimize sağlam diye imzalar attı (hastalığı olanlar var mı diye sormuşlardı. onlara ne oldu bilmiyorum). daha sonra oturtulduk ve aday numaralarımızı 3 parçalı kağıda yazdık. kağıtları birbirinden ayırmamız istendi. birini kendimize aldık. diğerini uzmanlar topladı. sonuncusunu da dosyamıza koymaları için elimizde tuttuk. sarı zarftan çıkan zımbalanmış evraklarımızı da zımbalarından ayırdık. işte bu esnada görevli uzmanlar standart soruları sordu...

    "dalgıç var mı? öğretmen var mı? kardeşi doğuda askerlik yapan var mı? şu an kardeşi asker olan var mı? birinci derece şehit yakını var mı?"

    bu soruların ardından evet diyenlere bazı bilgiler verildi ve bir sürü masanın olduğu bir bölüme alındık. orada evraklarımız tasnif edildi ve yine bir sarı (özlük dosyası) zarf içerisine mühürlenerek konuldu.

    bu işlemler bitince yine sıra olduk ve ardından sınav alanına doğru intikal ettik (askerde böyle diyorlarmış). tek sıra halinde sınavın yapıldığı yemekhaneye gittik ve yine teker teker oturduk.

    kitapçıkların üzeri işaretlenmeyeceği için müsveddeler verildi ve sonra kitapçıklar dağıtıldı. daha önce doldurduğumuz optik formların üzerindeki cevap bölümüne yanıtları işaretledik (sorular ales tarzı sorulardı diye geçiştiriyorum. belki bilgi vermek yasaktır). bu işlemlerden sonra dışarı çıktık ve yine sıra olduk.

    akabinde uzman bizi bir bölüme götürdü ve burada topladığı optik formları iade etti. iade ederlerken 12. grup olan bizler 25. grubun daha ilk odaya doğru gittiğini gördük. oradaki 20 dakikalık bekleyişin ardından nizamiyeye doğru götürüldük ve iyi temennilerle kapıdan dışarı çıktık.

    yazarın notları:

    - umduğumdan çok daha iyi karşılaştığımızı söyleyebilirim. özellikle bizi ağırlayan uzman çavuş, sınav bölümünde ve diğer bölümlerdeki teğmenler, tabip binbaşı ve diğer rütbeliler oldukça güleryüzlü idi.
    - bunun haricinde, gereksiz beklemelerin falan manasını da anlamış değilim.
    - aç kalmadık ama yemek de verilmedi. en azından yemek için daha geniş bir zaman verilebilirdi.
  • verilen gazlarla 3. gün gitmenin en akıllıcası olduğuna kanaat getirilimiş, fakat tuzla'daki insan sayısı hakkında taze bilgiler geldikçe götün tutuşmaya başlamasına neden olmuş sınavdır. güzel bi soru var ve hala cevap alınamadı sanırım. bi de benden gelsin;

    -son gün gidicez diyelim akıllı şahsiyetler olarak, hadi bu akıllıların sayısı epey fazla ve giremedik sınava? napıcaklar bizi? nolcaz biz?

    edit: bişi olmuyomuş, herkesin işi hallolmadan dükkanı kapatamıyolarmış :)
  • bugün itibariyle sarımsı zarfımı alıp, aralık ayında gireceğim sınavdır.

    askerlik şubesinde 15-20 dakika bekledikten sonra sıra bana gelmiştir. akademik kariyer yapıp yapmadığınız, sabıkanızının olup olmadığıyla ilgili bir form veriyorlar. bu ikisini aynı formda niye sormuşlar o da enterasan. form doldurulduktan sonra git paranı al diyorlar. burdaki memur yerinde olmadığı için 15-20 dakika da kendisi bekleniyor. memurumuz teşrif ettikten sonra 8 ytl yol ve 8,90 ytl iaşe bedeli olarak size veriyor. bundan sonra elinizde dosyanızla yine beklemeye başlıyorsunuz.

    6-7 kişinin işlemleri bu şekilde yapıldıktan sonra bu dosyalar sizden alınıyor. 6-7 kişinin evrakları askerlik şubesi başkanı tarafından imzalanıyor. daha aşağısı kurtarmıyormuş, o da enterasan. hep beraber binbaşının odasına davet ediliyoruz. binbaşı evrakları bir yandan imzalarken diğer yandan taze yedek subay adaylarına bir konuşma yapıyor. siz aslansınız kaplansınız, bakın dedelerimiz de yaptı siz de yapıcaksınız türünden şeyler söylüyor. 4-5 dakikalık bir konuşmanın ardından elinizi sıkıp hayırlı olsun diyor. eyvallah peki diyorsunuz. saate baktığınızda yaklaşık 2 saattir askerlik şubesinde olduğunu farkediyorsunuz.
  • tuzla piyade okulu'nun son 10 yılın başvuru rekorunu kırdığı dönemin sınavıdır bir uzman çavuşun ifadesine göre.
  • 323. döneme verilen diş macunlarının bitmesiyle aynı tarihe gelen sınavdır.

    (bkz: sanino)
  • şu an itibariyle adanada sınava girip 2. sarı zarfımı alıp artık nereye yerleşeceğimi beklediğim sınav.

    dünden numara aldığım için baya rahattım. ilk 3 grupla birlikte girdim ki her grupta 50 kişi vardı ve 3 erli gruplarla birlikte alıyorlardı. gayet 5 erli şekilde dizildikten sonra çakma asker yürüyüşlerimizle içeri girdik ve önümüze gelen herşeye imza atmaya başladık.

    baya özellikli kişiler arıyorlar önce yok 3. derece dalgıç bilmemnesi olan, milli sporcu olan filan. neyseki bizde öyle zıpırlar çıkmadı. yanlız konservatuar mezunu sorunca 1 kişi benim diye ortaya atladı ama komutan belgelere bakıp bu olmaz diyip hemen başından savdı(sanırsam doktara filan yapmış olmak lasım). neye göre filan bakıolar onu anlamadım. en iyisi siz bi şeyler sorunca susun normal yurdum insanı gibi araya kaynayın. vasıfsız olmak vasıflı olmaktan daha kolay ispat konusunda gibime geldi.

    neyse efendim herşey kolay oluyo çevrendeki 50 kişiden bir kaçını tanırsanız grubunuzu kaybetmessiniz ve her işi hemen halledersiniz.

    en sonunda beklenen an geldi ve sınava girdik. sorular biras zor gibiydi yani daha önce iq testi filan çözdüyseniz onun ortalama soruları gibi sorular vardı. matematik biras daha azdı yani işlem öyle çok fazla yoktu. türkçe sorular ise zaten kolay biraz okudunuzmu gerçekten hemen işaretleyip geçilinebiliyo.

    sınav formalite diyenler zaten hemen çıktı ama dışarı çıkmakla iş bitmediği ve herkes beklendiği için nadir oturma zamanlarınızdan biri olan bu anı değerlendirin ve kendinizi sorularla eğlendirin derim. ama sonlara kalmayın gruptan laf yersiniz.

    bide bu arada tuvalete filan gidenler normalde bekleniyo ama bizim astek biras gözü açıktı beklemedik kimseyi ve diğer gruplardan adam getirttik. onlarda zavallı olarak gerideki gruplara düşüp 1-2 saat kaybettiler. kendinizi tutun ayarlayın öyle gruptan ayrılmayın ayrılanıda hemen aşşağılayıp psikolojik baskı kurdurun bu sayede hemen işleriniz hallolur.

    50 kişilik grupta mutlaka 10-20 tane iq su 3 olan adam oluyor onlara bakın ve askerliğin sizin için ne kadar kolay geçeceğini düşünüp rahatlayın.

    gözde büyütülecek kadar bişi yok hayatınız en kolay ve değişik saatlerinizi geçireceksiniz şimdiden herkese kolay gelsin.
hesabın var mı? giriş yap