• maraton boyunca yolların kapalı olmasına bozulanlara hak vermiyorum kesinlikle. tarih belli, saat belli, hangi yolların kapalı olacağı belli. tamam plansız programsız bir milletiz ve ata sporu olarak kervanı yolda dizeriz, kabul. ama bu küfür kıyamet neden? bakmamışsın işte abicim. yaşadığın şehirden bir habersin. sende suç. ha pardon gerçi, annen küçükken sen düşünce yeri dövüyordu değil mi? yıllar sonra yine başına gelenler başkasının hatası oldu. ya sabır!
  • 3 sene önce 100 metre koşamayan bir insandım. sonradan yaptığım ağır sporlar sayesinde 3 km'yi 12 dk'da koşabilir hale geldim. zaman zaman 6-10 km koşmuşluğumuz var. hiç 15 km koşmadım. çok sorun çıkmadı. sonra iş güç derken biraz hafiflettim sporu ama hala 3 km'yi 14 dk koşardım. sonra 4 ay boyunca hiç koşmadım. gittim 42 km yani maratona kayıt oldum. sonuç olarak zamanında bitirdim. artık uluslarası bir maraton koşucusuyum. tamamiyle azimle şıçanın hikayesi yani.

    öncelikle şunu söylebilirim ki istediğiniz kadar belgesel izleyin. maratona katılmadan onların ne hissettiğini %10 bile anlayamıyormuşuz.

    + destek veren 42 km'nin yaklaşık 20 km'sinde ''süpersiniz'', ''harikasınız'' sesleri arasında koşmamızı sağlayan tüm spor severlere çok çok teşekkür ederim. asıl siz süpersiniz.
    + suları falan koşarken içtiğimiz için her maratonda olduğu gibi yerlere attık. süpüren temizlik görevlilerine çok çok teşekkür ederim siz de süpersiniz.
    - 15-20 km yarışları biter bitmez 30-42 km arasındaki bölgelere gidip bütün redbullara el koyan şahıslar. aç mısınız arkadaş? bedava yarak görseniz alacaksınız.

    neyse gelelim tecrübelere:
    - yarışa gidiş.
    yeşilköyde oturduğum için buradan geçen tüm otobüsler iptal edildi. sabah 4'te kalktım anca yetiştim. taksimde sıra olduk. 5'erli ilerliyoruz. otobüslere biniyoruz. görevliler ''arkadaşlar diğer otobüslere de binebilirsiniz sırada beklemeyin'' diye anons yaptığı andan itibaren izdiham çıktı. zaten 42km koşacak adamla halk koşusunda resim çektirecek kişiler aynı otobüslere bindiği için yaşlılara yer verilmesiyle 42km koşacak herkes ayakta gitti. indiğimizde eşya bırakma otobüslerinin önü çok dardı gitmek çok zordu.
    - 0. km
    42 km bölgesindeyim. herkes pırıl pırıl. 100'ü aşkın ülkeden birbirinden güzel kızlar, birbirinden eli yüzü düzgün erkekler gelmiş(erkekleri yakışıklı bulmuyorum). elit atletler hemen yanı başımızda. herkeste 1000 küsür liralık salamon koşu ayakkabılar. koşu taytları, koşu badileri. herkeste bomba gibi bellerinde duran koşu jelleri. ben de simit yedim geldim. üstümde sponsor adidas tişört. altımda futbol şortu. her yer bengay kokuyor. bebek arabasıyla gelen eski ultra maratoncular, 180. maratonuna çıkan 60'lık amcalar her şey harikaydı.
    - 0-5 km
    hava soğuk. ciğerlerim yanıyor. yavaş çıktım. köprünün giriş yokuşundayız. tek derdim nefesimin açılması.
    - 5-15 km
    muhteşem barbaros bulvarına geldik. her yerde spor seven, modern beşiktaş insanı orada 5 yılımı geçirdiğim için bir kez daha gurur duymamı sağladı. tezahuratlar, övgüler, sarılmak isteyenler, ellerini uzatanlar. sanki hattrick yapan beşiktaşlı futbolcusunuz. öyle övgüler. süper star gibi hissettik kendimizi. süpersiniz.
    - 15-25 km
    göğüs uçlarım neden yanıyor? meme ucu bandı da neydi ki? erkekler de mi kullanıyordu? etrafımda meme ucundan kan akan erkekler neden var? ben neden bu kadar cahilim? artık nefesim açıldı, yol düz, koşuyorum.
    - 25-35 km
    artık koşamıyorum. istiyorum ama kaslarım artık gerilen, gevşeyen organlar değil. kaskatı birer kütle oluyor. bırakmalı mıyım? ya etraftan ''60 yaşındayım ben koşuyorum hadi hadi'' diyenler? ''25 km de koştuk boşuna mı gitsin'' düşüncesi. sohbetler artık koyu. yürüye koşa ilerliyoruz. muhteşem insanlar tanıyorum.
    - 35-42 km
    artık zevkli bir şey kalmadı. acı çekiyorum. yatıp uyumak istiyorum. beynimi kapattım. hızlı hızlı yürüyorum. bacaklarımı hissetmiyorum. belki bayılırım. uyuyakalabilirim bile. çok uykum var.
    - final!
    artık bir maraton koşucuyum. bitirdim. madalyamı taktım. bedava masajlar, protein barı, meyve suyu herkes sanki çok önemli bir iş yaptık gibi imrenerek bakıyor bizi. zaten üzerimde 200 liralık sponsor bedava tişört, bedava çanta, yol boyunca her 2.5 km'de olan ücretsiz elmalar, muzlar, sular, sulu süngerler, redbullar. beraber koştuğumuz herkes sanki arkadaşmışız gibi davranıyor. muhabbet gırla. ayakkabıları çıkardım. ayakları diktim çitlere, yattım çimlere. her şey çok güzel.
    - sonrası
    kalkamıyorum? 42 km koşmuştum halbuki neden yürüyemiyorum? aradan saatler geçti hala ayalarım pert. sabah işe gidecem kalkabilir miyim? gitsem yürüyebilecek miyim? sanırım bedeli ağır olacak. ama ömrümdeki en güzel günlerden birini geçirdim.

    tecrübe:
    - 1200 liralık ayakkabılar, spor jeller, koşu taytları, koşu badileri, göğüs ucu bantları. boş şeyler değilmiş. çıkmadan önce ayak altları, apış arası, koltuk altları vazelinlenmesi gerekiyormuş. bu 2 saatte maratonu bitiren hayvanlar antrenmanlarda 2.5 km'de 1 kan veriyor. vücudundaki eksik mineraller tespit edilerek özel içecekler hazırlanıyormuş. kenarda elit atletler için isme ve km'ye özel içecekler boşuna değilmiş. yeni koşu ayakkabısı maratonda kullanılmazmış. en az 200 km koşmadan onunla maratonda kullanmak doğru olmazmış.
  • organizasyon bazi konularda gercekten berbat ama etkinlik gercekten anormal zevkli.

    bu maratona daha evvel de katildim. hepsinde organizasyon fiyaskosu gordum.

    gerxi aslinda haksizlik da etmeyelim. bu sene 30000 kayitli koşucu varmis. ustune onbinlerce halk yuruyusu yapanlar var.

    bu kadar devasa bi kitleyi organize etmek de kolay degil aslinda.

    bu sene taksimden nakili tercih ettim. en mantiklisi da buymus kesinlikle.

    ama 7:15 de koprudesin ve koşu 9:30 da:))

    kafayi yiyorsun 2 saat durmaktan. askerlik gunlerum geldi aklima bosbos ayakta saatlerce beklerdik acemilikteyken.

    neyse bir sekil basladik. her zamanki gibi yolunu kesen avelller her yerde.

    sonra koşu bitiyor. bi çip toplana hengamesi oluyor ne alakaysa. abi tamam vericez bi sakin. 150 nabizla gelmisim adam yolumu kesmiş çipinizi alicam diyor. cocugum bi çekil kenara.

    madalya almak icin 200 metre daha yuruyorsun. cip karsiligi muz veriyorlar tamam super ama madalyalar yine yerlerde.

    simitçisinde kestanecisinde bile madalya var boynunda. madem cip tatavasi yapiyorsunuz bari adam gibi disiplinli yapin da degsin.

    neyse yine de seneye de katilacagim. 41. sene diye nazar boncugu madalya yaparlar kesin sirf onun hatrina.
  • 10k kosu parkuru 9730 metre olan yaristir.

    kosu alaninda cok erken vakitte olma gereksinimi ve son 3 km'de yolda km-sayar tabelalarin olmamasi ile yaris bitiminde t-shirt verilmemesi disinda genel olarak gayet basarili bir organizasyondu.

    tek ama tek ama tek ricamiz kosmayacak katilimcilarin kendileri icin acilan fun-run (halk kosusu pek havali bir isim degil galiba) kategorisinde kayit yaptirmalari, o da olursa cok keyifli olacak. adam 42k'ya yazdirmis, yolda elinde sandvicle parkuru yuruyor, bu olmaz.

    not: 10k - 50dk30kusursaniye spor.
  • boşverin abi bu adamlar new york’ta yaşasa new york maratonu’na karşı da aynı çomarlığı yapacaklar.
  • aylar önce duyurulmuş, haftalardır her yerde afişler var. buna rağmen kendini buna hazirlamayan gerizekalıların hoşuna gitmeyen koşu organizasyonudur.
    dünya üzerinde iki kita arasında yapilan başka koşu yok. dünya üzerinde koşu ile biraz alakalı olup da bu organizasyonu bilmeyen kimse yok. ülken için bulunmaz nimet. böyle organzasyonlar ülkenin imajını düzeltmek büyük fırsat. böyle bir reklam imkanı almanyanın elinde olsa emin olun startı merkel verir, almanya milli takımı koşuya katılırdı. (wings for life'a katiliyorlar)
    fakat bizim salaklar pazar kahvaltılarına gidemedikleri için, avmye iki saat geç gittikleri için koşuculara küfür etme hakkını kendinde görüyor. hepiniz salaksınız. koşu bitti, simdi siktirin gidin avmlerinize.
    pazar günü çalışmak zorunda olanları anlıyorum fakat onlarda durumun farkında olup ona göre pozisyon alabilirler.
  • türkiye’de gerçekleşen en güzel halk etkinliklerinden biri, bir amcanın arkasında 1940 modelim spora devam gençler minvalinde bir yazıyla katıldığını gördüm, genci yaşlısı tesettürlüsü cosplayerı hep beraber musmutlu koştuk lan. bırakın iki gram mutluluğumuzu doyasıya yaşayalım.
  • dünyanın en önemli metropolleri, maratonları ile reklamlarını onlarca ülkeye yapıyorlar. new york, tokyo, boston maratonları şimdilik aklıma gelenler. istanbul gibi dünyanın eşsiz şehirlerinden birinde dünyadaki tek kıtalararası maraton yapılıyor ve bazı haddini bilmezler trafiğin amına koydunuz, başlarım sizin maratonunuza kafasında. bak hanzo kardeşim, belki istanbulda yaşıyorsun ama kafan hala mağara adamı kafasında. sana senin ağzınla cevap vereyim, sike sike de olsa yılda bir sefer yarım gün boyunca o lanet arabanla trafikte fink atamayacaksın ve haberleri, reklamları, duyuruları takip edip maratonun hangi gün yapıldığını öğreneceksin. ha, ben hala hanzo kafasında devam edeceğim diyorsan ebenin amına kadar yolun var. trafikte 5 saat tıkalı kalmak sana az bile.
  • maratona ve katılanlara küfredenleri anlamakta gerçekten zorlanıyorum.

    amacın karşıya geçmekse eğer, arabaya geçme. marmaray çalışıyor.
    illa arabayla geçmek istiyorsan, ki hala araba kullanmamanı öneriyorum bu gün için alternatif güzergah kullan.
    aylar öncesinden bugün maraton olacağı ve trafik olacağı belli. bugün araba kullanma, sana zorla spor yaptırmak belki de amaç. #run4istanbul #run4health
    iyi ki var, iyi ki devam edecek.
  • geçmiş yıllara nazaran bu sene daha başarılı gerçekleştirildiğini düşündüğüm maraton.

    42 km koştum. bu seneki büyük fiyasko çanta teslim arabalarının orada yaşanan izdihamdı. bunun sebebi de otobüslerin olduğu yere 3-4 tane araç tuvalet çekmişler karavan tipi. o bölge çok aşırı sıkıştı ve insanlar yürüyemez oldu. çantasını teslim edemediği için çantayla maraton koşanlar gördüm ki helal olsun gerçekten ve yazık tabi.

    bu senenin artıları:
    - su vb. ürünlerin iyi organize edilmesi ve tuvalet sayısının geçmiş yıllara nazaran daha fazla olması.
    - tişörtler nike'ın yaptıklarından daha iyi. adidas etkinlik sponsoru olunca her yere km tabelaları vb. şeyler yerleştirmiş.
    - ayrıca her zaman bu tip yarışlarda seyirci çok önemli verin markalara koşu gruplarına alan belli yerlerde destek olsunlar diyorduk şikayetlerimizde. bu sene cheer zonelar yapmışlar epey fazla. insan koşarken anlık da olsa bir motive oluyor.
    - redbull müzik tüneli güzeldi.

    bu sene de başarılamayanlar ise;
    - insanları at yerine koyup küp şeker verilmesi. basit şeker enerjiyi çok hızlı verir ama çok da hızlı alır. küp şeker yerine başka şeyler verilebilir.
    - çanta teslim otobüslerinin organizasyonu.
    - maraton parkuru eskiden balat bölgesinden dönüyordu şimdi ise ataköy tarafında sahile yapılan büyük iğrenç blokları görüyoruz. sevimsiz.

    ayrıca trafik vb. sebeplerle maratona ya da koşanlara küfretmek acizlik ve cahillik bana kalırsa. bu sene çok fazla yabancı katılımcı gördüm. güney afrika'dan gelmiş insanlar. her zamankinden çok daha fazlaydı. bu insanlar buraya gelip para harcıyorlar ve turizm geliri bu.
    spor turizmi dünyada çok gelişmiş durumda. peru'da machu picchu'da bile basamak çıkma temalı yarış var. çöllerde, antartika'da dayanıklılığa dayalı koşular var. dünyanın her yerinden insanlar gidiyor. utmb denen bir yarış var ve insanlar bu yarışa katılmak için yıl boyunca puan topluyorlar başka yarışlardan ve kuraya katılmaya hak kazanıyorlar. dünya kadar da para ödeniyor. bu taraftan olayı değerlendirip böyle etkinliklere karşı çıkmamak lazım.

    koşan yarışan herkese tebrikler. tabii maratonculara ekstra tebrikler.
hesabın var mı? giriş yap