• aslinda 11 eylul saldirilarinda dunya ticaret merkezi'ne carpan ikinci ucagi canli izleyen nesil olacakti ama malum, karakter siniri.

    bu sadece kendimiz, komsumuz degil belki de guney afrika'daki, japonya'daki, almanya'daki insanlar ayni zamanda. bana gore tarihte gelmis gecmis en buyuk tiyatroyu canli takip etmistir bu insanlar. bu yuzden bu garip travmayi beraber yasamislardir.
  • apışıp kalan nesildir.

    kıbrıs'ta orduevi odalarından birinde, ilk uçağın pilotuna "hay seni pilot yapanın amın.." derken ikinci uçağı binaya dalarken görmek ve dünyanın bundan sonra bambaşka bir yer olacağını anlamaktır.

    o sabahtan bugüne kadar geçen sürec ve bugün güzel ülkemde iç savaşın dillendiriliyor olması bombok.
  • sicagi sıcağına icinde olmayi kacirdigim nesildir. televizyona takilan atariler vardı hani (ps filan degil hani 10000 in 1 kasetli olan ve ufleyince calismaya baslayan). amcamin ogullari gelmisti ve delicesine oynuyorduk. fakat adaptor cok isindigi icin bazen cikartip buz dolabina koyuyorduk sogumasi icin (cilgindik evet). tam bu ara esnasinda tesadufen bir haber kanalinda bu olayi görmüştüm ve dunyanin bundan sonra farkli bir yer olacagini tabiki dusunmemistim. aklim her an adaptor patlayabilir diye buzdolabindaydi.
  • akşam çizgifilm kuşağına denk gelmişti yanlış hatırlamıyorsam. tv'nin karşısında yerde oturan çocuklardık. ülkemizde sıradan olan "terör eylemleri" amerikaya hiç olmamış da ondan böyle büyük haber diye düşünmüştüm. büyük devletin terörü de büyük olurmuş demiştim. filmlerde gördüğümüz kocaman gökdelenler çöktü resmen.
  • okuldan gelmiştim, annemler bişeyler yerken "bak uçak çarpmış gökdelene" dediler, "o kadar amerikan filmi yalan mıymış" dedim esprisine, malum hemen izinsiz uçağa f16 veriyorlar diye biliyoruz, derken canlı yayında laaps diye ikinci uçak girdi.
    "yazık oldu yolculara" dedim, azıcık fizik bilen o yangının bi siki eritemez olduğunu bilir.
    sonra nasıl olduysa koca kulelerin nizami yıkılışını izledik, babamın tepkisi "bu işte bir iş var" oldu.
    varmış, bina kendi yıkım planına uygun yeraltı nükleer patlaması ile pulvarize edildi...

    edit : pulvarize nedir diye 2-3 mesaj geldi; katıhal fiziği dersinden hatırladığım kaba tanımıyla "maddenin 100 mikron ve altı boyutuna indirgenmesi", yani? çeliğin, betonun, şunun bunun tamamen toza dönüşmesi.

    edit 2: komplo teorisinin dışına çıkıp bilale anlatır gibi ne olduğunu anlatan bir mini belgesel buldum.

    buyrun
  • o an milli maç edasıyla izliyordum.ne olup bittiğine tam anlam veremedim.baktım amerika'ya saldırıyorlar.sanki bir uçakla amerika'nın havasını bitirecekler pentegona beyaz saray'a düşecek bir şey ler olacağını düşünerek seviniyordum.nerden bilebilirdim ki okadar masum insanın bir hiç uğruna öleceğini.daha sonraları ise yine bir hiç uğruna ölmediklerini amerika'nın çıkarları doğrultusunda öldüğünü anladım.(bkz: afganistan,ırak)
  • galiba içinde bulunduğum nesil. çok da net hatırlamıyorum. o gün ve sonrasında o görüntüleri öyle fazla izledim ki canlı mı izledim? banttan mı izledim hiç ama hiç hatırlamıyorum.
  • hayal meyal hatırlayarak gözyaşlarıyla dahil olduğumdur. zira gözyaşlarım terör olayına tanık olmamdan değil babamı tv başından kalmaya ikna edemem sebebiyledir. o zamanlar okul kitapları kırtasiyeden alınıyordu (ve çok daha kaliteliydi) daha gidip almamıştık ve ben ya kitaplar biterse ya kitap bulamazsak ya öğretmenim beni okuldan atarsa diye zırlıyordum.

    aradan yıllar geçmiş, yarın kitap almaya gideceğim ve bende aynı gerginlik.

    ya kalmamışsa!

    pek de birşey değişmemiş ha..
  • birçoğu, abd'nin bağdat'ı bombalamasını da canlı yayında izlemiş nesildir.
  • okuldan gelip izlemiştim ben de. habere anında ulaşmak yoktu o zaman. film izler gibi izledik.
hesabın var mı? giriş yap