• (bkz: senin yaptığını çorumlu yapmaz)
  • adam best lap yapar gibi ceza yemiş. zamanında bir mahkeme, "polis-radarcı vatandaşa tuzak kuramaz. "gerekçesiyle böyle cezaları iptal etmişti. o bölgede radar olduğuna dair tabela var mı mesela öncelikle bu araştırılmalı. varsa bile bu tablo çok olağandışı.
  • kavşak mı orası? aynı anda 4 ceza
    valla tebrikler
  • oha dedirten soygun.

    4 dakika içerisinde 1209 tl. yuh!!

    ayrıca..
  • hız limiti olan bir yerde bu limiti aşan bir vatandaşımızın hezeyanı, allah korusun iki gün sonra birini ezip hem maddi hem manevi çöküntü içinde olma diye koyuluyor bu limitler ve açıkcası benim için çok iyi bir uygulama. keşke daha ağır olsa.
  • bir arkadaşıma "hız sınırı keyiften koyulmuyo. kurallara uysaydın sen de kardeşim" dedim. o da bana:

    -ulan sığır. bahsettiğin yer şehirler arası yol. hız sınırı tabelası ile radar arasındaki mesafe 50 metre. nasıl düşeyim o kadar mesafede 110'dan 50'ye yavşak. 4 dakikada 4 farklı ceza, toplamı 1200 tl. bu ne sikim radar uygulaması. şimdi sana giren çıkan yok tabi keyfin yerinde. yarın, belediyelerin ve özel şirketlerin kârdan pay aldığı bu sistem seni de sikince görürüm ben seni.

    dedi..

    benzer entry sahiplerine duyurulur.

    (bkz: elçiye zeval olmaz)
  • gecmis olsun. rezalet gibi rezalet.

    tek kelimeyle soygun. deli dumrul ipneler.
  • o yoldan mayıs ayında tokat'a bir düğüne giderken geçtim. tokatlı arkadaş birkaç kez osmancık girişi ve içindeki bu radarları söyleyip uyarmıştı. şehir içi osmancık çıkışına kadar 50 km/saat hız limiti var, 51 dedin mi yapıştırıyorlar. bir de istanbul yönünden gelirken virajın iç kısmına ağacın arkasındaki direğe koymuşlar, bilmesen görmene imkan yok, kabak gibi 90-100 ile giriyorsun.

    bu konu defalarca burada yazıldı, belediyelerin soygunları bunlar. bu yüzden karadeniz ordu sahil yolunda ambulansa yol vermeyen insanlar var radar limitini geçecek diye.

    ülkenin neyi tam ki amk bu tam olsun..haydut devlet
  • burada aynı gün, aynı suç için 2-5 dakika arayla 4 kez ceza kesilmesi durumu vardır ki, bu cezalar hukuka aykırıdır. hukukçu değilim ama bildiğim kadarıyla bir insan bir suç için birden fazla cezalandırılamaz.

    bu noktadan hareketle mahkemeye başvurmasını tavsiye edeceğim de ortada mahkeme mı kaldı? cezayı kesen memurlar için "bunlar fetöcü, mağdur oldum" dese daha çok şansı olur
  • özet geçiyorum:

    firma, içinden bir majör karayolu geçen kasabanın belediyesine gidiyor, sizin belediye sınırları içindeki şehirler arası yollara radar sistemleri kuralım teklifini götürüyor, danışıklı dövüş bir ihaleyle firma kurulum ve işletme işini alıyor.

    halen geçerli yasal düzenleme uyarınca, toplanan cezaların küçük bir yüzdesi belediyeye, yine küçük bir yüzdesi firmaya ve geri kalan aslan payı da trafik cezası kontenjanından hazineye gidiyor.

    küçük müçük ama avantadan damlayanlar birikince kallavi cukka oluyor. üstelik art arda ne kadar çok sayıda radar noktası kurulursa iş o kadar karlı hale geliyor.

    belediye yöneticilerinin kişisel payları ise apayrı çorba.

    para aktığı sürece merkezi idare durumdan şikayetçi değil tabii ki.

    trafik polisleri de keza hayatından memnun.

    vatandaş hariç herkes memnun, vatandaş hariç herkese win-win-win durumu!

    bu şukela aranjmana güzel bir örnek izmir'in selçuk ilçesidir. örnekler çok çok çoğaltılabilir.

    .

    "kanunları, yönetmelikleri, bütün kararları
    hepsi halka karşıdır. bunların hiçbiri onları kurtaramayacak."

    .

    not. ayrıntıları daha iyi bilen varsa öksürsün lütfen.

    .
hesabın var mı? giriş yap