• baştan belirteyim konu tuvalet temizliği ile ilgili değil, hırsız bir çalışanla ilgili.

    bilen bilir, caddebostan migros'un arkasına sevgili büyükşehir belediyemiz gıcır gıcır bir umumi tuvalet kondurdu. özellikle bu mevsimlerde dolup taşan sahil için güzel bir çözüm oldu. üstelik hem parayla hemde istanbul kart basarak giriş yapılabiliyor.işte olay da tam burada başlıyor.

    dün yine çimlere yayılıp haftanın stresini atmak için kendimi caddebostan sahilinde buldum. toplanma vakti geldiğinde belediyemizin bu hizmetinden faydalanmak için önünde iki metre sıra olan kadınlar tuvaleti sırasına girdim. turnike önünde başı kapalı, dişleri bembeyaz porselen yapılı, renkli gözlerini kırpıştırıp etrafına gülücükler saçarken bir yandan da avucundaki paraları şıngır şıngır sallayan bir kadın gördüm.

    bu insan evladının neci olduğunu anlamaya çalışırken, zira üstünde önlük veya belediye amblemi olan herhangi birşey yoktu, turnikeden parayla geçmek isteyen bir hanım kızla konuşmasına şahit oldum.

    bir an önce içeri girmek için para bölmesine hamle yapan kızı uyararak " ver tatlım paraları ben alıyorum" dedi. kızımız bir güzel parayı verdi. "tamam şimdi sen şu turnikenin kenarındaki boşluktan eğilerek geç". parayı avucundaki şıngırtılara ekledi ve gülücükler saçmaya devam etti. lan dedim turnike mi bozuk,hayır çatır çatır çalışıyor. 2 dk içerisinde önümdeki 3 kişiden para aldı ve eğilerek geçtiler ,bir kişi kart bastı ve bende o sıradakilerle muhabbet ederken para atıp geçtim. turnikede bir sorun yok.

    acelem olduğundan bu kadınla münakaşaya girmedim ve hemen alo 153'e şikayetimi ilettim. tuvalet çalışanının para toplayarak usulsüz geçiş yaptırdığına dair şikayetimi kayda aldılar.

    toplumun arasında ne hırsızlar var gözünüzü açın. özellikle haftasonları bu kadının cebe indirdiği paraları düşünemiyorum bile. 50 metre ilerisindeki migros'un plaj sandalyesi satarak kazandığı parayla kapışır.

    yolu düşen olursa dikkat edin, sizde şikayetinizi iletin. bu memleketin başında müslüman olduğunu iddia eden yeterince hırsız var.

    not: 48 saat içerisinde şikayetime geri dönüş yapılacağı söylendi,duruma göre güncelleme yapacağım.
    peşindeyim senin kadın, merak etme yine geleceğim.
  • dindar değil de dinin rantını yiyen bir dinciyse, islamcıysa çalması doğaldır. şaşılacak bir durum değil. aynı saatlerde bunların başı açık, kolu çıplak, bacağı görünüyor diye muhtemelen kınadığı ve o kuş kadar akıllarıyla ayıpladığı bir cumhuriyet kızı teniste şampiyon oluyordu.
  • bu ülkede insanların hırsızlar tarafından nasıl kolayca hipnoz edildiği bir sır olmadığından şaşırmadığım rezalettir.
  • sıkça takıldığım bir yer. önünde üçbeş erkek beklerken kadınlarınkinde 15-20 metre sıra olur. erkeklerin çıkarıp attırması kolay oluyor tabi, ehe he he..

    haftasonu gayet kalabalık olur, düşünüyorum da eleman güzel yere dükkan açmış, işlek yerde büfe gibi mınaki.

    o değil de elemanın biri anlatım zayıf mı ne demiş. uyanığın teki bulunduğu yer itibariyle sağlam indiragandi yapıyor. yazarın biri de gitmiş şikayet etmiş peşinden burada paylaşmış. ne anlatımı, adorno kompozizyonu mu yazılsın birader?
  • şikayetin çözüm olmayacağı hadise

    çözüm için:

    (bkz: orman kanunu)
  • böyle durumlarda en doğru hareket karşıdaki kişiyi sorguya çekip, gerçek çalışan değilse korkutup oradan kaçırmaktır.

    öncelikle kadının sizden para istemesini bekleyip, belediye personel kimlik kartı'nı (örn: http://www.cumaysan.com.tr/…mlik-karti_belediye.jpg) görmek istediğinizi belirtip, kimliği gösteremeyince de 155 aranırsa çok daha hızlı çözüme ulaşılır.

    kimliği gösterse bile (ki hiç ihtimal vermiyorum); belediye iştiraki dahi olsa alınan ücretin karşılığı olarak kişiye bir fiş/makbuz verilmesi gerektiğini belirtip, kişinin kart numarasını not alarak direkt bu kişi şikayet edilmeli.

    benim de ara ara gittiğim bir yer fakat bu tarz kişilerle karşılaşmamıştım. böyle durumlarda kişinin üstüne yukarıdaki bilgileri kullanarak gitmek, korkup orayı terk etmesine sebep olur. beyaz masa şikayeti de ayrıca yapılmalıdır.

    ps: karşınızdaki ayı-insan kırması birisi dahi olsa, en ufak itirazınızda efelenmeye başladığını gözlemleyebilirsiniz. ancak personel kimlik kartı istediğinizde nasıl dut yemiş bülbüle döneceğini göreceksiniz.

    türk sahtekarlar sadece bilgili insandan korkar. hakkınızı bilin, kavga etmeden sorgulama aşamasına geçin. bir ayının saniyeler içerisinde minik bir kediye evrilmesini sağlayarak da evrim teorisine destek verin.
  • "belediyemiz"den sonrasını okumadım.
  • caddebostan sahili ulu orta tuvalet rezilliği değildir. ne demek istediğimi anlamayanlar için açıklayayım: dalyan parkıyla komşu olarak yaşadım istanbul'da, senelerce. insanlar yaz kış demeden o güzel(?) mekanı bilimum amaç için kullandılar. oraya gelen, çalıp söyleyen, yürüyen, eğlenen insanları toplumda "normal(?), elit(!), üst sınıf(&), sosyal(^#)" falan filan olarak tanımlayabilirsiniz.

    ama hepsi en çomarından pisliğin önde gideni. niye mi? bir akşam gidin o parka, çalılıkların o taraflara oturmaya çalışın. heh, koklayacağınız sidik kokusunun kaynağı o çok "normal" olan halkımızın ta kendisi.

    mal sürüsü. hepiniz işediniz oraya, hepiniz. başkalarına angut diye diye kendiniz bir numaralı angut oldunuz. belediye oraya umumi tuvalet koyduğu halde gidip yine işediniz. sırt sırta verdiniz, yine işediniz. sidiklerde boğulasınız.
  • o kadini sadece insan olarak tanimlasan olmazdi di mi? illa elitistligini yapacaksin. basi kapali'dan sonrasinin okunmamasini tavsiye ettigim baslik.
hesabın var mı? giriş yap