• asıl adı sexmus hesen olan cegerxwin, 1903 yılında gervus un heser koyunde dogdu. cocuk yaşta babasını ve annnesini kaybeden cegerxwin, bir sure ablasının daha sonra da bircok seyh ve ağanın yanında cobanlık yaptı, çifte çubuğa kosuldu. birinci dunya savası sırasında ablası ve enistesi ile birlikte suriye'nin amund ilcesine gecti ama orada da şeyh ve agaların yanında calısmaktan kurtulamadı.

    okumaya karar verdi, kendi olanaklarıyle medrese egitimi aldı ve yıllar suren ugrastan sonra mele lige hak kazandı. 1920 lerin ortasında yurtseverlik bilincine kavustu, giderek sosyalizmi benimsedi. şeyh sait isyanı nın bastırılmasından sonra suriye ye geçen kurt aydınlarının kurdugu xoybun adlı orgüte katılır. celadet ve bedirxan kardeslerin cıkarıgı hawar dergisinde calısır, şiirlerini yayınlar. cegerxwin'in 1947 de yayınlanan ilk kitabı cım u gulperi'den bu yana 8 divanı yayınlanmıstır.

    şehy ve agalık duzenine tepki, kürtlerin acılı kaderini degistirme azmi, sosyalizm idealine baglılık şiirinin başıca temalarını olusturur. divanları onlarca ulkede bircok baskı yapan cegerxwin'in kürt dili, tarihi ve folkloru uzerine yaynılanmıs kitapları da vardır. yaşamı boyunca kultuel ve siyasal mücadeleye aktif olarak katılan şair, 1979 ylında avrupaya göç etmek zorunda kalır, isveç'e yerleşir. 1984 yılında bu ulkede yasamını yitirir. yuzbinlerin katıldıgı bir cenaze toreni ile suriye'de topraga verilen cegerxwin in mezerı, kamışlı ilçesindeki mezarının başındadır.
    --------------------------
    mezapotamya nın en hareketli donemlerini gormus, bizzat yaşamış, acı çekmiş kürt yazar ve şair. zamanın koşulları düşünüldüğünde eğitim veren kurumun medrese oldugu göz önünde tutulursa imamlık sıfatının bulunmasına şaşırmamak gerekir. nitekim bu imamlık kimliğinden sıyrılıp kuzey ırakta vakti zamanında bulunan kürt üniversitesinde ders vermeye kadar terfi etmiştir.

    kendisi her ne kadar imam olsa da çagdaşlarına nazaran oldukça aydınlanmış ve aydınlatmış bir kişidir.cegerxwin i eksisozluk e taşıyanda bu devrimci yanı ve yazdığı guzel aşk şiirleridir. bugün piyasalarda oldukça popüler olmuş birçok şıvan perver ve ciwan haco parçalarının sözleri bu zat-ı muhtereme aittir. doğduğu köyden bir avuç toprak alıp yazdığı şiirleri ve kendisini anmak adına mezarına serpilmelidir.
  • okunuşu ciğerhun şeklindedir.
    türkiye'de 1991 yılında yayınlanan kine em isminde derleme bir şiir kitabı da vardır.
  • en meşhur kürt şairlerinden biri.
    tabiri caizse, kürtlerin nazım hikmeti...
    nazım hikmet'in şiirlerini,siyasi görüşünden hazzetmememe rağmen;beğendiğim gibi,cegerxwinin bazı şiirlerini, siyasi görüşüne rağmen beğenirim.
    ekleme: şiirleri, divan isimli kitapta toplanmıştır.
  • (bkz: ey xabûr)
  • şairin, daha önce yayınlanmış kitaplarından derlediği şiirlerini ilk gani bozarslan türkçeleştirdi. kitap “lenin şafağı” adı altında 1976 yılında (kürtçe/türkçe) bora yayınlarınca basıldı. bu kitapta yer alan şiirler, kürtçesi ile şiirselliği ve lirizmi müthiştir. rahmetli gani’nin türkçesiyle de, güzeldir; gerçekçidir, duygusaldır.
    bunlardan biri, “gül satıcısı” şiiri, tadına varasınız diye kürtçesi ve türkçesi ile..
    gulfiroş
    ez jı xew rabum, gulfiroşek di,
    pir gelek şa bum, gul bi dil didi.
    gul bi dil didi.
    hebu me yek dil, tev jan u kul bu,
    ne bume bawer, gul bi dil bidi.
    gul bi dil bidi.
    bazar me kir go, ser bi ser nadim,
    e gulperest bi, can u dil didi.
    can u dil didi.
    min go ki didi, can u dil bi gul,
    go: ev bazar e, dil bi kul didi.
    dil bi kul didi.
    min can u dil dan, dil kiriye gerin,
    go ho cigerxwin, dil bi gul didi.
    dil bi gul didi.

    gül satıcısı
    bir gül satıcısı gördüm uyandığımda,
    çok sevindim, gülü kalbe değişeceğine.
    gülü kalbe değişeceğine.
    bir kalbimiz vardı hastalık ve yara dolu,
    inanamadım önce, gülü kalbe değişeceğine.
    gülü kalbe değişeceğine.
    pazarlık ettik, takas etmem dedi,
    güle canını da verir üstüne.
    canını da verir üstüne.
    sordum: can ve kalbini kim değişir bu güle,
    pazarlık bu dedi, yaralı ya kalbin.
    yaralı ya kalbin.
    canımı da kalbimi de verdim, kalp feryat etti,
    hey cigerxwin, bir güle değişti kalbini.
    bir güle değişti kalbini.
  • (bkz: $ekir tal e tu $irini) - (bkz: havin) - (bkz: yaz)
    (bkz: gulfiro$) - (bkz: gul saticisi)
    (bkz: welat $erintire) - (bkz: ulkem tatlidir)
    (bkz: azadixwazin) - (bkz: ozgurluk isteyenler)
    (bkz: bilbil u gul) - (bkz: bulbul ve gul)

    mahlasi, cigeri kanli anlamina gelir.
  • ezop tarzı, hikaye şiirleri de gayet başarılıdır. örnek vermek gerekirse;

    welatê çirto û virto

    şêrê sorê ser mezin
    pir bi saw bû weke cin
    rokê rasthat li rovî
    dî ko di dev de hirmî
    go: ravôko, ev çî ye ?
    rovî go: ev hirmî ye
    li ku hene ev hirmî,
    li çi şûnê, li çi cî ?
    rovî bi fen gote şêr :
    divê ko dakevin jêr
    tev daketin bin darê
    çendek dîtin li xwarê
    rovî civandin wek mêr
    danîn li ber devê şêr
    şêr go: rovî, çi xweşin
    lê ka çawa diweşin ?
    rovî go: paşayê min
    dûvê xwe em lê didin
    yek û do û sê û çar
    ji banî ve têne xwar
    şêr jî dûvê xwe lê da
    lê xêr nadî di wê da
    go: rovî, ka naweşî ?
    rovî çû, hat û meşî
    go: paşayê hov û sirt
    pişta we ye gelek xurt
    şêr pişta xwe da darê
    hirmî nehatin xwarê
    rovî go: ka raweste,
    renge pişta te siste
    ez ê niha herim, bêm
    bicivênim heçî kêm
    rovî çû mirarek dî
    zû rêvîya wî anî
    şêr pişta xwe da darê
    rovî dest kir bi çarê
    rêvî lê pêçaye tev
    ji neynûkê, heta dev
    divê hinek rawestî
    belkî jî pir biwestî
    germe xurte wek agir
    rêvi kire wek çekur
    dema parsû gihan hev
    şêr go: rovî, fene ev !
    rovî go: raste weye
    ev dar welatê me ye
    ev ne cihê şêra ye
    cihê qelsemêra ye
    welate rovî û gur
    şêr nikarin bêne vir
    mişkê bixun çavê te
    şêr go: çiye navê tê ?
    navê min çirto axa
    xwedyê van şax û baxa
    rovî ji cem daye rê
    weke gernasên berê
    dûv lê bûye weke sing
    çav li serî bûn pereng
    şêr bi ser de hat xwar
    ne eman û ne hewar
    dî ko mişkek hate wir
    wî jî terî bilind kir
    go: ha, şêrê ser kundir !
    kî bû wilo li te kir ?
    kesî diye li cihan
    ko şêr bêne girêdan !
    ezê niha te berdim
    da zanibî çi merdim
    çiqas em we xelas kin
    win qencîyê nas nakin
    mişkê terî bilind mêr
    dewêl birî wî li jêr
    li dor darê çû û hat
    bi tevger û kêferat
    şêrê birçî û xewar
    bi ser dev de hate xwar
    mişko pesnê xwe da go:
    li min binêre yaho !
    ez gernas û çelengim
    mêrê rojên pir tengim
    li şêr sist bûye terî
    bi awiran lê nerî
    şêr go: bêje birazî,
    ka çi ji min dixwazî ?
    go: ez kolê darê te
    dewlet xwedê, serê te
    ez mişkê van dera me
    ne dilbijê pera me
    divêm ey şahê mezin
    tacê bidî serê min
    navê mijî bikî şêr
    bibim şahê ser bi zêr
    şêr go: navê te çiye ?
    xuyeye qeşmerçi ye
    - dibêjine min virto
    navê bavê min zirto
    lê şêr di ber xwe de go:
    ber bi ava diçî ro
    sed tif li vî welatî
    vî pîsî, bê xelasî
    rovîyên nav şikêra
    çawa girêdin şêra ?
    mişkê qulan me berdin,
    li ber şêran xeberdin !
    di van çax û van dema
    rûmet ji bo me nema
    bi şêrî û axatî
    nema bêm vî welatî
    şêr revî û nema hat
    bê şêr maye ev welat
    şêx û mela bûn çirto
    beg û axa bûn virto
    mil û zîl û kîk û zaz
    bûne pisîk, tev beraz
    ji ber derdan ranazim

    türkçesi;

    çirto ve virto nun vatanı

    koca kafalı kızıl aslan
    heyebetli idi, cin gibi
    bir gün rastladı tilki ye
    ağzında armut gördü
    dedi:tilkicik, bu ne
    tilki dedi: ayvadır
    nerde var bu ayvalar
    ne taraf, ne yönde
    tilki hınzırca dedi aslana
    aşağı inmemiz lazım
    birlikte indiler ağacın altına
    gördüler yerde bir kaç tane
    tilki topladı çabukça

    indirdi aslanın yanına
    aslan dedi: tilki, ne güzel
    ama nasıl düşer bunlar
    tilki dedi: paşam
    kuyruğumuzla sarsıyoruz
    bir, iki, üç dört
    düşerler yukardan
    aslan da kuyruğu ile sarstı
    de bir hayır görmedi bundan
    dedi:tilki kardeş, hani düşmedi
    tilki gitti geldi, dolaştı
    dedi:güçlü ve zinde paşa
    beliniz çok kuvvetli
    aslan verdi belini ağaca
    armut düşmedi ağaçtan
    tilki dedi: dur hele
    belin zayıf gözüküyor
    şimdi gidiyorum, geleceğim
    eksik her ne varsa getireceğim
    tilki gitti ve bir ip(?) buldu
    acele ile hemen getirdi
    aslan verdi belini ağaca
    tilki dolamaya başladı
    pençeden ağza kadar
    biraz durman lazım
    belki çok da yoruldun
    hava sıcak, ateş gibi
    tilki sıkıca bağladı
    kaburgalar kavuştuğunda birbirine
    aslan dedi: tilki, hile bu
    tilki dedi: doğrudur
    bu bizim ülkemizdir
    aslanların değil
    hilebazların
    kurt ile tilkinin yurdu
    aslanlar gelemez buraya
    farelere yem olur gözlerin
    aslan dedi: adın ne senin
    adım çirto ağa
    bu bağ ve bahçelerin sahibi
    tilki koyuldu yola
    eski gezginler misali
    kuyruğu dimdik
    gözler faltaşı gibi şekilde
    aslan yığıldı yere
    ne aman ne imdat
    gördü ki bir fare geldi
    o da üstüne
    dedi:aa, kabak kafalı aslan
    kim yaptı bunu sana
    görülmüş müdür alem de böyle şey
    aslan bağlansın
    şimdi bırakırım seni
    ki göresin ne kadar merdim
    ne kadar kurtarsak sizi
    anlamazsınız iyilikten
    yiğit fare kesti ipi
    ağacın etrafında gidip geldi
    hareket ve kin ile
    aç ve uykulu aslan
    yerle oldu bir
    fare kendini övdü:
    bana bak hele
    akîl ve kahramanım
    dar günlerin adamıyım
    aslandan gitmiş tazelik
    bakışlarıyla süzdü
    aslan dedi:söyle kardeş
    ne istersin benden
    dedi:emrindeyim ben
    kul, kölenim
    ben ki buraların faresi
    gözüm yok parada
    derim ey büyük şah
    tacı veresin başıma
    adımı da yapasın aslan
    olayım başı taçlı şah
    aslan dedi: adın ne senin
    görünür de, soytarıdır
    -bana derler virto
    babamın adı zirto
    de, aslan dedi kendi kendine:
    akşam olmakta
    yüz lanet bu memlekete
    bu sonu gelmez pislik
    taşı yuva edinmiş tilki
    nasıl bağlar aslanı
    yeraltı faresi bıraksın aslanı,
    aslanın huzurunda da konuşsun
    bu vakit ve demlerde
    bize şan şeref kalmadı
    aslanlık ve ağalıkla
    gelmem artık bu diyara
    aslan gitti ve gelmedi daha
    aslansız kalmış bu diyar
    şeyh ve mola çirto
    ağalar ve beyler virto
    mil, zîl, kîk ve zaz
    hep oldu kedi, domuz
    uyumuyorum derdimden...
  • dünya üzerinde en güçlü egoya sahip bir tıp doktorunun ismidir. diyarbakır'da kardiyologdur kendisi
  • "hetta kû em nebin yek
    dest ne avêjin dar û çêk
    emê bijîn vek parsêk
    berî her tiştî kurdim"
hesabın var mı? giriş yap