• herşeyin altında bir anlam çıkarmayı başaran,hayatı metonym-metaphor ilişkilerinin fragmentatıonal yansımaları olarak gören,kimileri kafayı kökten sökücülük,kimileri de yapısalcılıkla bozmuş olan,ama sonuçta çok daha farklı hayat yaklaşımları olan şahsiyetler...
  • nasıl fotoğrafçı dünyaya kareler halinde, sinemacı akan çerçeveler içinde bakıyor, ben de edebiyatçılar gibi cümleler, sözcükler, zikzaklı insan durumları ve sesler halinde bakıyorum. edebiyatçı ses üstünden müzikçiye yaklaşıyor. ben de cümle besteliyorum, olanaklarını araşıyorum*. ruhçu yanımla çözümcüyüm, ama edebiyat yanımla daha çok izleyici, hatta kışkırtıcı, kundakçı.

    (bkz: edebiyatçı/@ibisile), edebiyat/@ibisile
  • edebiyatçıların hallerinden şikayet eden bir arkadaşa, diyeceğim o ki, bu insanların normal mal/mülk/miras/mevki kavgası yapan insanlardan bir farkı yok. insanın şiir yazıyor olması, hasbelkader güzel kelimeler ve ifadeler bilmesi, bunların yerinde kullanmayı öğrenmesi, dolabında iskelet bulunmadığına, bu sözlerin safiyane çıktığına işaret etmez. bilakis, zaman zaman kendimde de gözlediğim gibi, insanın edebiyat yapmasının sebebi, ulaşmak istediği basit zevklere ulaşamıyor olmasıdır. kendini kelimelerle oyalayabiliyor olmak, hepimizdeki o bedbaht arzuların onda olmadığı anlamına gelmez, sadece hepimiz bir şeyle avunduğumuz gibi edebiyatçı da kelimelerle hem kendini ve bir yandan da başkalarını avutmaktadır.

    şahsen edebiyatın insanın arzularını geçiştirmenin ötesinde, palyatif bir takım faydaların ötesinde daha derin tedaviler sunduğu kanaatinde değilim. bir insan başka şekillerde iyiliği öğrenmediği sürece, sırf edebiyat yaparak iyiliği öğrenmez, en fazla kendi küçük arzuları için istismar edebildiği araçlara bir de kelimeleri ekler.
hesabın var mı? giriş yap