• 1851'de sultan abdülmecit zamanında kurulan bilimler akademisi.
  • 19. yüzyılın ortalarında resmen kurulmuş olan ilk türk akademisi. kuruluş gâyesi eğitim ve kültür alanında gerekli çalışmaları yapmak, batıdaki ilmî çalışmaları ve yenilikleri tâkib etmek, türk dilinde ilim ve fenlere dâir lüzümlu kitapları hazırlamak veya tercüme etmek, ilmin memlekete yayılması, vatandaşların bundan istifâdesiyle umûmî seviyeyi yükseltmek olarak tesbit edilmişti.
  • eski genelkurmay başkanı org. ismail hakkı karadayı ile milliyet gazetesi yazarı fikret bila'nın röportajına göre;

    ‘encümen-i daniş nedir?’

    - encümen-i daniş 1850 yılından beri var olan bir gelenek. üst düzeyde görev yapmış insanların bir araya gelip ülke meselelerini konuştukları sohbet toplantıları. bu geleneği biz de sürdürüyoruz. 15 günde bir araya gelip konuşuyoruz. sonra yapılan tespitleri, varılan sonuçları yazılı hale getirip cumhurbaşkanı’na, başbakan’a gönderiyoruz. belki ülkeye bir hizmet olur diye.

    bugünkü encümen-i daniş toplantılarında kimler var?

    - üst düzeyde görev yapmış, devlet tecrübesi olan emekli insanlar var. başkanımız, eski meclis başkanı necmettin karaduman’dı. ondan sonra prof. dr. sefa reisoğlu başkan oldu. bülend ulusu var, ben varım, sayın kıvrıkoğlu var, mustafa aysan var, ilter türkmen var. necdet üruğ var. özden sanberk, köksal sönmez gibi isimler var. bu gibi devlet tecrübesi olan, üst düzey görevler yapmış isimler var. biz bir araya gelip ülke meseleleri üzerine sohbet ediyoruz.
    sonra başkan olarak sayın reisoğlu bunları kaleme alıyor ve cumhurbaşkanı’na, başbakan’a gönderiyor. mesela sayın ahmet necdet sezer, bunları çok faydalı bulurdu. yararlandığını söylerdi. göndermemizi isterdi.
    encümen-i daniş’in ebediyete intikal etmiş üyelerinden bazılarını da zikredeyim ki bu heyetin nasıl bir heyet olduğunu kamuoyumuz da öğrensin.
    mesela şu isimler var: ali fuat cebesoy, rauf orbay, refet bele, hasan saka, falih rıfkı atay, hüseyin cahit yalçın, tayfur sökmen, feridun cemal erkin, kazım orbay, memduh tağmaç, cihat baban, sadi irmak, kemal kayacan, celal eyiceoğlu, asım gürbüz, fahrettin altay, irfan özaydınlı.
    işte bu gibi devlet tecrübesi olan isimlerin bir araya geldiği heyet, ülke meseleleri üzerine sohbet ediyor. görüşler tespit ediyorlar. bu tür insanlardan bu ülkeye zarar gelir mi? herkes kendi uzmanı olduğu konuyu izliyor, anlatıyor. bu heyette 1959-60 zürich, londra antlaşmalarına imza atmış insanlar var. memleketine faydalı olmaya çalışıyor. böyle bir heyetin ortaya atılan saçma sapan iddialarla bir ilgisi olabilir mi?

    kaynak: milliyet
  • osmanlı'nın kendini kurtarmak için kurduğu ama yenilikçi düşünürlerin çıktığı kurum. genç osmanlıların ilk nüvelerini orada bulmak mümkün. kendi kazdığı kuyuya kendi düşmek deyimine cuk diye oturan durum.
  • -bak abi amerikanın think tank kuruluşları var, biz yapamıyoruz. neden yok ?

    al işte. var. onu da beğenmiyor ama bu millet.
    asya'nın ortalarından akdenize bir kısrak başı gibi uzanan bu topraklara gelişi, binlerce yıllık tarihi, kurulan/yıkılan devletleri tesadüf sananlar var. hiç böyle gelenekler yok diye düşünenler. var olduğunu öğrenince de bunları zararlı gösterenler. değişik.

    hükümetlerin üzerinde devlet vardır. ve devlet hizmeti ömür boyu sürer. akil adamların kuruludur, gelenektir eskilerden.
  • http://www.radikal.com.tr/…20.01.2009&categoryid=98

    medyada sık sık çıkmaya başlayan bir kurul bu. bir başka açıklama da murat sökmenoğlu'ndan geldi... toplantıları, kimlerin katıldığını, nelerin konuşulduğunu hiç çekinmeden anlatmış.

    bir taraftan bakarsak, oldukça faideli bir çalışma. ülke meselelerini onca sene bizzat yakından takip etmiş kişilerin, emeklilik hayatlarını da böyle geçirmesi güzel. ülkeye hizmet gayesi takdire şayan. fakat diğer taraftan, ülkedeki bürokrat eliti de ortaya çıkaran bir durum. bürokrasiyle hemdem olmuş ve ülkenin her türlü meselesinde rol oynamış bu insanların, hala bunu devam ettirmeleri, sıkıntılı da gelebilir.

    murat sökmenoğlu, hepimiz yaşlıyız demiş bir yerde, ama eskiden genç ve zinde olduklarını söylememiş...
  • 'derin devlet vardır, olmalıdır ve olacaktır' diyen bir başkana (necmettin karaduman) sahip, ergenekonla bağlantısı araştırılan bir oluşum. 28 şubat döneminde 6 bine yakın insanı fişlediği iddia edilen batı çalışma grubu'nun uzantısı olduğu tahmin ediliyor.
  • sadece düsünce kurulusu olmadigini bildigimiz kurulus. ben bile biliyorum abijim. daha kimler bilmez. (cok kompleci bi tarz oldu, bunun da farkindayim ayrica)
  • demokrasinin yan etkisi olusum.

    bir padişahimiz olaydi birini gorevden aldi mi o adam gorevden alinmis olurdu gorevden alinan kelleyi saglama almak icin bi daha burnunu devlet islerine sokmazdi ama simdi oyle mi padisahtan daha fazla yetkiye donanmis, basinca yerleri titreten kisileri; keskin bir sekilde butun yetkilerini elinden alip "sen kosende otur emekli maasini al, resim yap, siir yaz, kimse seni gormesin" diyen bir sistem insan dogasına uygun degil.

    simdi hasmetlu kisilerimiz ne yapsin gidip bi lokalde mi otursun siradan insanlar gibi ama bu gururlarini incitir. kudret ve iktidarlarini kiyisindan kosesinden de olsa devam ettirmek isterler cilginlar gibi her ne kadar uc bes yasli kendi aramizda devlet meselelerini konustugumuz bir ortam diye piyasaya masumca satmaya kalkmis olsalar da. gerci henuz bu masum kararlarla ilgili somut bir sey yok.

    ismail hakkı karadayi nin saydigi encumen i danis in eskiden gunumuze belli isimlere bakinca bunlarin turkiye halkiyla uzaktan yakindan ilgisi olmadigi gorulur... yani elbet adlari sanlarini bildigimiz isimler de onlar bu organizmaya ait degiller.
hesabın var mı? giriş yap