• ethnocentric'den zorlama yoluyla turetilen kelime, "etnik kokenine delicesine bagli, ary irk kavramina meyilli" anlamindadir. kokunu ethnocentricity'den alir.
    (bkz: etno-santrizm)
  • etnosantrizm görüşlü kişi. ırkçılık da etnosantrik bir görüştür ve sosyoloji de kökleşmiş kültür içeriklerinin getirdiği bir düşünce yapısı olabilir. yani etnosantrik görüşlere sahip bir kişi kökleşmiş kültür içeriklerine ne denli bağımlı ya da ne denli benimsemiş durumda? peki bağımlı ya da benimsemiş durumda olsa bile bu onu etnosantrik bir düşünce yapısına mı itmiş? o zaman hoşgörülü ve diğer kültürlere daha fazla entegre olmuş kişiler, kökleşmiş kültür içeriklerinden kopmuş durumda mı? ilk etapta bireyi ele alarak bunla alakalı olarak bu sorular tartışılmalıdır.
    ayrıca bu düşünce yapısı değişmekte ve gelişmekte olan kültürlere karşı bir anomiye neden olabilir/olabiliyor.
  • etnosantrik, kendi kültürünü merkeze alarak diğer kültürleri ve kültürel pratikleri kendi kültürünün değer yargılarına göre değerlendirmek demektir. mesela ispanyolların boğa güreşlerine "dışarıdan", kendi etnimizin gözünden bakıp hayvan katli gibi değerlendirmek, müslüman olmayannların da kurban bayramına kendi bakış açılarından vahşet etiketini yapıştırması etnosantrizme verilebilecek örneklerdendir. tabii burada kültürü geniş anlamıyla ve alt kültürleri de içerecek şekilde kullanıyorum.

    not: etnosantrik olmak yerine (bkz: kültürel görelilik)
  • yabancı olduğu bir durumu veya olayı kendi etnisitesine ait değerlerle yargılayan.
  • (bkz: rölativizm)
  • benmerkezcinin toplumsal versiyonu, bizmerkezci.
    bir toplum düşünün. aryen desinler kendilerine. geri kalan tüm toplumları kendilerinden aşağıda görürler. insanlıktan nasibini almamış derler kalabalık ırklara.
hesabın var mı? giriş yap