• 31 mart'ta netflix'te yayınlanacak belgesel.

    https://www.youtube.com/watch?v=dfmn-tfwiq0&t=41s
  • 2. dünya savaşı ve sinemaya ilgisi olan herkesin izlemesi gereken bir belgesel.
  • hem sinema hem de 2.dünya savaşı sevenler için başarılı bir yapım.
    o zaman en iyi yönetmen oscarı sahibi olmak gibi en üst seviyede bulunan / veya daha sonra yıldızlaşacak 5 yönetmenin savaşı çekmek için orduya yazılmasını anlatır. bu isimler (john ford , george stevens, william wyler, frank capra ve john huston ) birer asker gibi üniforma giymiş ve cepheye gitmişlerdir.
    five came backde anlatıcı olarak steven spielberg, francis ford coppola, guillermo del torogibi isimler yer alıyor.
  • çok beğendiğim bir belgesel. ikinci dünya savaşını çok ilginç bir perspektifden ele alıyor. izlenmeli.

    savaş dönemi propagandasında o dönemki etkinlik sıralaması:
    1-almanya
    2-ingiltere
    3-abd

    nitekim sonrasında londra’ya gelip propaganda işinin nasıl yapıldığını yerinde inceleyip öğreniyorlar.

    bir de belgeselden aklımda kalan bir replik var.
    savaştan dönen emekli askerlerden biri, sivil hayata adapte olmanın zorluklarına binaen şöyle diyordu: “last year it was kill japs, this year is make money”.
  • steven spielberg, guillermo del toro, lawrence kasdan, paul greengrass, ve francis ford coppola'nın; john ford, frank capra, william wyler, george stevens ve john huston'ın ikinci dünya savaşı'na nasıl dahil olduklarını, savaş boyunca ne tür işlere imza attıklarını, savaş ve sonrasında hayatlarının kalıcı olarak nasıl değiştiğini anlattıkları 3 bölümlük belgesel. genel anlatıcı ise meryl streep.

    five came back'i izlemeden önce izlemek isteyen olursa diye, belgeselde bahsi geçen filmler/belgeseller şöyle:

    the battle of midway
    the battle of san pietro
    prelude to war
    the battle of russia
    tunisian victory
    know your enemy - japan
    at the front in north africa with the u.s. army
    report from the aleutians
    nazi concentration camps
    the nazi plan
    the memphis belle a story of a flying fortress
    thunderbolt

    ***

    ilginç anektodlar var.

    - john ford, the battle of midway'i çekerken bir şarapnelle yaralanıyor. buna rağmen devam ediyor görevine. normalde filmin yayınlanmayacağı söyleniyor ancak, başkan franklin d. roosevelt filmde oğlunu görünce ''bu filmi her amerikan vatandaşı görmeli'' diyor. film epey beğeni topluyor. zira halk ilk kez gerçek savaş görüntüleri ile tanışmış oluyor.

    - john huston imzalı the battle of san pietro'nun hikayesi de enteresan. huston, san pietro'ya gelmeden birkaç gün önce çatışmalar bitiyor. o yüzden kurtarılmış kasabaları yeniden sahneleyip çekmeye karar veriyor. filmde gerçek olan tek şey amerikan askerlerinin ölmüş bedenleri. film pentagon'da gösterildiğinde yüksek rütbeli subaylar şoke oluyorlar ve tek tek salonu terk etmeye başlıyorlar. zira böyle bir filmin, askerlerin moralini bozacağını düşünüyorlar. daha sonra general (george) marshall film bu kadar gömülünce meraktan izliyor ve ''çatışma görmeyen askerlerin esas görmesi gereken film bu. onlar için hazırlık olur.'' diyor. bunun ardından huston'a madalya veriliyor ve rütbesi yükseltilip binbaşı yapılıyor.

    - steven spielberg, huston görüntülerin kurgu olduğunu söyleyene kadar kurgu olduğunu anlamadığını, gerçek görüntüler izlediğini zannetiğini söylüyor. bundan daha garip olanı ise, spielberg'ün gerçek zannettiği görüntüleri ben izlerken kurgu olduğunu anlamıştım. buna mantıklı herhangi bir açıklamam yok.

    - normandiya çıkarması için george stevens ve john ford beraber çalışmaya karar veriyorlar. onlarca film, bir sürü makine ve düzinelerce asker yardımı ile çekebildikleri her görüntüyü çekmeye karar veriyorlar. belgeselde, çektikleri görüntülerin bazı kısımlarını izleme şansımız oluyor. görüntüler tek kelime ile inanılmaz. saving private ryan aşırı derecede gerçekçi olduğu için eleştirilmişti. nasıl bu kadar gerçekçi olduğu sanırım ortaya çıkmış oluyor. zaten bu bölümde steven spielberg hiç konuşmuyor. adam görüntülerin tamamını izleyip filmini bile çekmiş, daha ne konuşsun.

    - normandiya çıkarması'nda ilk gün yaklaşık 4 bin müttefik askeri hayatını kaybediyor. bunların neredeyse tamamına şahit olan john ford, bir eve kapanıp 3 gün boyunca sürekli içiyor. kaydettiği ve şahit olduğu görüntülerin etkisinden çıkamadığı için amerika'ya gönderiliyor.

    - orada kalıp savaşın sonuna kadar çekim yapmaya karar veren george stevens almanların teslim olma görüntüleri dahil tarihe geçecek birçok ânı kaydetmeyi başarıyor. dachau toplama kampı'nı da görüntüleyen stevens, bu görüntülerin etkisinden hiçbir zaman çıkamıyor. savaştan önce bir komedi üstadı olan yönetmen, savaştan sonra ''bir daha asla ciddi olmayan bir iş yapamam'' diyor. gerçekten de kariyerinin sonuna kadar hiç komedi filmi çekmiyor.

    - william wyler, thunderbolt çekimleri için bir b-25'e biniyor. spielberg'ün dediğine göre b-25'lere kulak koruyucusu olmadan binmek imkansızmış. zira o kadar gürültülüymüş ki, düşüncelerini bile duyamazmış insan. wyler da uçuşunu gerçekleştirip indikten sonra kulaklarının duymadığını fark ediyor. bunun geçici olduğunu düşünen wyler, doktora gittiğinde hasarın kalıcı olduğunu ve sağır olduğunu öğreniyor.

    ***

    bir de şunu anlıyorsunuz izlerken: savaş öyle bir şey ki, yönetmen olarak katılıp her zamanki işlerini yapanlar, yani sadece film çekenler bile savaştan sonra eskisi gibi olamıyor. hiçbiri gittiği şekilde dönmüyor savaştan. enteresandır, bahsedilen yönetmenler en iyi filmlerini savaştan döndükten sonra çekiyor.
  • japonya'nın pearl harbor'a yaptığı ani baskınla, birden bire kendisini 2. dünya savaşının içinde bulan amerika'da dönemin yönetmenlerinin savaşa dahil oluşunu konu alan başarılı bir belgesel.

    bu sürece dahil olan yönetmenlerin (üstte yazarlar isimleri ve bölümleri özetlemiş) kişisel değişimlerini, cephe deneyimleri ardından yaşanılan travma sonrası stres bozukluğunu çok iyi betimlemiş.

    2. dünya savaşına dahil olan ülkelerin filmler üzerinden başlattığı propaganda savaşının amerika cephesindeki bu neferleri, savaşın gidişatını, topluma aktarılış tarzlarını, savaş tahvili reklamlarını konu alıyor. ölümün ilk pornosunu çekiyor bu yönetmenler ve ciddi bir birikime imza atıyorlar.
  • holywood'un savaşa (ww2) ve savaşın holywood'a etkisini anlatan dönemin en büyük 5 yönetmeninin (john ford, frank capra, john huston, william wyler, george stevens) çektiği belgeselleri ve filmleri konu alan belgesel. anlatıcısı meryl streep ve yorumcular arasında coppola, spielberg, guillermo del toro gibi büyük abilerimiz de var. belgeselde o dönem çekilen propaganda filmlerinde japon halkının çok aşağılayıcı ve ayrıştırıcı şekilde tasvir edilmesi ayrıca ilgimi çekti almanlar daha insancıl şekilde betimlenirken japonlar tamamen yırtıcı bir termit ordusu gibi gösterilmiş (özellikle çizgi filmlerde). savaş zamanı japonların toplama kampına gönderilmesinde bu filmlerin de etkisi olmuş. aynı zamanda bu ırkçılığı ve nefreti azaltma çabası da olmuştur. lowell mellet (yanlış hatırlıyor olabilirim) filmlerin bürokrasideki tarafı ve bu abimiz gayet ince şekilde düşünüyor ve ileride insanların tüm japonları yamyam olarak görmemeleri için bu tip çoğu filme gereğinde sansür uygulanmasını sağlıyor . frank capra ayrıca siyahi bir askeri konu alan negro soldier isimli filmi de çekiyor, filmin yazarı ve başrolü ise siyahi bir asker olan carlton moss.
  • --- spoiler ---

    2017 abd yapımı ve 3 bölümlük bir mini-dizi olarak çekilen belgesel yapım. gazeteci mark harris'in 2014 tarihli five came back: a story of hollywood and the second world war kitabına dayanan yapım, john ford, william wyler, john huston, frank capra ve george stevens gibi ikinci dünya savaşı sonrasında nazi barbarlıklarını görüntüleyen amerikalı yönetmen ve prodüktörlerin çekimlerinin günümüzün önemli sinemacıları olan paul greengrass, steven spielberg, francis ford coppola, guillermo del toro ve lawrence kasdan gibi isimlerce tasnif ve analiz edilerek yayınlanmasına dayanmaktadır. 100 saatlik kan donduran arşiv görüntülerine dayalı olarak çekilen dizinin seslendirmesini ise ünlü aktris meryl streep yapmaktadır. son olarak, streep'e seslendirme dalında emmy ödülü kazandıran yapımın imdb.com puanı 8,3/10.

    konusu
    beş başarılı çağdaş yönetmen (paul greengrass, steven spielberg, francis ford coppola, guillermo del toro ve lawrence kasdan) ikinci dünya savaşı'nı kayıt altına almak için orduya katılan beş efsanevi hollywood film yapımcısının (john ford, william wyler, john huston, frank capra ve george stevens) hikâyesini anlatıyor.

    netflix resmi sayfası - https://www.netflix.com/tr/title/80049928

    imdb.com - https://www.imdb.com/title/tt6587094/

    wikipedia - https://en.wikipedia.org/…ive_came_back_(tv_series)

    trailer - https://www.youtube.com/watch?v=5juictz6khw

    --- spoiler ---
  • ben bu belgeseli yeni keşfettim. 2. dünya savaşı içerikleri sevenler için bulunmaz bir hazine. özellikle bazı 'gerçek' savaş sahnelerinin gerçek olmadığını öğreniyorsunuz. steven spielberg de çok içerlemiş bunu öğrenince ama neylersin.
    cephede iki gün önce savaşmış, arkadaşlarını kaybetmiş askerlere üstüne bir de tekrar mizansen yaptırıp savaşçılık oynatmışlar dağa taşa obüs atışı yaptırmışlar şaka gibi.
  • george stevens'a çok üzüldüğüm 3 bölümlük belgesel.

    her bir yönetmenin, ikinci dünya savaşı sırasında savaş bölgelerinde geçen zamanlarını ve çektiği filmleri; bu filmler esnasında ve sonrasında neler hissettiklerini günümüz yönetmenleri yorumlarıyla çok güzel anlatıyorlar.

    band of brothers'ı da izlemiş ve beğenmiş bir ikinci dünya savaşı ilgilisi olarak yeni rastlamaktan ötürü de, şuana kadar izlememiş olmaktan ötürü de çok mutsuzum aslında.

    atatürk'ün, "eğer vatan savunması için şart değilse her savaş bir cinayettir" sözü de ikinci dünya savaşı ile ilgili ne seyretsem kulağımda çınlıyor.
    bu arada, teşekkürler ismet paşa. bizi bu kıyametten kurtardığın için teşekkürler.
hesabın var mı? giriş yap