• her gun tozlu balkonunu yikamaktan fenalik geciren genellikle birinci katta oturan teyzenin , biz mahallede mac yaparken bos yere olmayan haykirisi. hatta cogu zaman "kesecem topunuzu" diye serzenisine devam eder
  • ileri versiyonları gidin kendi kapınızın önüne parkedin şeklinde görülebilecek olan kovalama ifadesidir.
  • osmanlı'nın viyanayı alamamasına sebep olan azarlama.
  • bu ifadeyi kullananlar içinde sözünü dinletemeyince (ki çocukların karakteristiğidir) camdan çocukların üzerine su döken tipler vardır; çocukluğumda karşı apartmandaki bir yaşlı kadın bir grup çocuğun üzerine kaynara yakın sıcaklıkta sıcak su dökmüştü de mahallecek şok olmuştuk, (çocuklara çok küçük sıçramalar dışında su ulaşmadı, çünkü kaçtılar) ama kadın sorununu çözmüştü; ben dahil bir daha kimse o apartmanın önünde oynamadı. kadını bir yere kapattılar mı diye soracaksınız, ama kimse birşey yapmadı, şimdi düşününce bu beni daha da şok ediyor.
  • bunun "gidin kendi kapinizin önünde oturun" seklindeki bi varyantiyla da ben cocuklugumda sikca karsilasmisimdir.hatta söyle bi anektodumu da sizlerle paylasmadan edemiycigim:

    efenim iste böyle 15-16'li yaslardayim.en deli,en firlama caglarimiz tabi.tayfayla oturmusuz karsi komusumuzun bel yüksekligindeki bahce duvarina lafliyoruz.bi yandan cekirdek tüketimi de söz konusu olabilir su an tam hatirimda degil yalan olmasin.iste biz böyle muhabbet halindeyken nedense oturdugumuz duvarin cevrelemis oldugu bahcenin icindeki evin en üst katinin ufak balkonunda oturmakta olan ev sahibi sifatli ablamiz bize dogru yüksek ses dalgalari yolladi (halk arasinda bagirmak da deniyomus,pek aralarina karismadigimdan tabirlerini bilmiyorum haliyle).bu yari asabi yari otorite sovu yapan yengemiz bizi "cocuklar hadi yeter,kafami sisirdiniz,gidin biraz da kendi kapinizin önünde oturun" diyerek siktir etti.biz önce duymazdan geldik,sonra "ne olcak ya oturuyoz sadece,duvarin eskimez ya" diye serzeniste bulunduk.ne fakat ki bu inatci insani caydiramadik.sonunda ben de hemen karsidaki evimizin bahce kapisini söktüm (ufak sirin bi kapicikti,yukari dogru biraz zorlayinca cikiyodu) ve tekrar az önce oturmakta oldugumuz yere geldim.kapiyi önümüze koyup arkadaslarla muhabbete devam ettik.tekrar seslenen teyzeyi de "al iste,kendi kapimizin önünde oturuyoruz" diyerekten bi güzel susturduk.

    evet,simdi itiraf etmeliyim ki o hareket de biraz marjinallik kaygisi,biraz mahallenin zeki firlamasi imaji yaratma kaygisi vardi.aslinda riskli bi hareketti de,o ninemiz bize "o sadece senin kapin,herkes kendi kapisini söksün getirsin" diyerek durumu 1-1'e getirebilirdi aslinda.ama sadece bilge bi tebessümle karsiladi

    *
    *
    *

    (akilli edit * * *)
  • çocuklugumda gece bekçisi ramazan amcanin çizgili pijamalariyla balkona çikip gündüz vakti oynayan çocuklari* küfürbaz bir edayla kovarken ki söyledigi söz.
    ama adam da hakli tabi ne yapsin.
  • gözüme kestirdiğim oyun arkadaşlarını oyuna çağırmışım, aldığım her "cık" cevabı hevesimi kırarken vaktin daralması sabırsızlığımı çoğaltırken , bir an önce oyuna başlamalı diye düşünürken , o zamanlar deli gözüyle baktığım komşu teyze balkonda görünüp asabi bir sesle emirler yağdırmaya başlıyor..
    -gidin kendi kapınızın önünde oynayın hırrrr!!..
    -şikayet edicem sizi annelerinize bırrrr.
    -bakın heryeri toz duman yaptınız bla bla..
    ve deli komşu teyzenin oyun bozan sesi, mahallenin her duvarında çınlıyor... omuz silkip oyuna devam ediyorum. nasılsa olan olmuş. zılgıtı yiyeceğiz, öyle ya da böyle...
    oyunun en heyecanlı yerinde mekan terk edilir mi yahu? komşu teyzenin * ikinci anonsu biraz daha kükreme modunda duyuluyor:
    -kendi kapınızın önünde oynayııııııııııın,kime diyorum bak duyoyorlar mı hiç?
    duymuyoruz evet,hafif bir ürküntü yaşasak da, içimizdeki oyun arzusu bu heyulaya rağmen devam ediyor.
    komşu teyze susmak bilmiyor..üç iki bir ekşıınnn...
    giderek sinirleniyorum ve ağız dalaşına giriyoruz. az önce yaşadığımız keyifli ve heyecanlı duygular yerini öfkeye bırakıyor. topu oyun arkadaşımın suratına fırlatıp evin yolunu tutuyorum.
    keyfi kaçmış bir oyun, yetiştirilememiş ödevler, hayal kırıklığı ve kaybedilmiş bir oyun arkadaşıyla hayatıma kaldığı yerden devam ediyorum..
    ve komşu teyze ertesi güne kılıcını kuşanıyor..
  • - ya bizim kapimizin onu sizin kapinizin onu kadar genis ve yesillik degilse?
    - ya bizim kapinin onunde baska cocuklar oynuyor ve bize yer kalmamissa?
    - ya bizim kapinin onunde komsu teyzeler hali yikiyor ya da yunlerini havalandiriyorlarsa?
    - ya bizim kapinin onu su an sizin kapinin onu kadar heyecan verici, kovalanma ihtimali olmaksizin cekici degilse?
    - ya bizim kapinin önü yoksa?
    gibi sorularla rahatsiz olan teyze veya amcayi dumura ugratmak istemisimdir hep...
  • rahmetli sauron'un son sozleri olmu$tur.
  • "hasta var." , "çocuk uyuyo." gibi cümlelerle pekiştirilebilecek komşu teyze feryadı.
hesabın var mı? giriş yap