• patika; bir fikri anlatiyorsa tutulan/izlenen yol.

    (bkz: tema)
  • dergide (bkz: kaan ince)..
  • ayrıca (bkz: ka n)
  • (bkz: oyku serter)
  • yazinsal yapitlarda bir olay onceden sezdirmeye verilen ad. (bkz: foreshadow)
  • ankaralı bir edebiyat dergisi. arkadaşları kaan ince'nin ardından bu dergiyi çıkartmaya başlamışlardı. çok başarılı bir dergiydi. dağıldı.
  • bir zamanlar ankara merkezli eli kalem tutan genclerin cikarttigi edebi kimlikli bi dergidir.
    hala hayatta midir, bilinmez.
  • hule, bir sanat yapıtında i$lenen, geli$tirilen, konunun anlamca ortaya koyduğu ana yönelim.

    (bkz: tema)
  • oyku serter sayesinde(!) pek coklarinin bu kelimeyi "izleyici'nin oz turkcesi" sanmasi/bilmesi ise televizyonun ne kadar zararli bir arac oldugunu bize bir kez daha gostermektedir...
  • doksanlı yıllarda ankarada çıkmış edebiyat dergisi. sakarya'da mülkiyeti nazlı eray'a ait olan işhanlarının birinde iki yanında terzilerin olduğu on metrekarelik bir odadaydı bürosu. intihar eden kaan ince'nin arkadaşları tarafından kurulmuş vakıf tarafından çıkarılırdı. burnundan kıl aldırmayan bir takım odtülü genç ile orta sınıfın mutsuz ailelerinin kendilerini edebiyatla sağaltmak isteyen çocukları her cumartesi küçücük bir odada toplanıp şairlik taslardı birbirlerine. arada bir odaya düşen yabancılara bol bol ukalalık yapılır, dergiye gönderilen şiirler küçük bir sehpanın etrafında toplanmış genç şairler tarafından puanlanırdı. derginin eski aydınlıkçı hocası nizamettin uğur kendi bağlantılarıyla derginin ankara edebiyat çevresinde tutunmasını sağlamıştı.

    velhasılı kelam düşününce kaan ince'den başkası da kalmadı bugüne. izlekçilerin çoğu hayatı şiire tercih ettiler. iyi de ettiler.
hesabın var mı? giriş yap