• ortadoğu coğrafyasında genç olmayı,zorluklarını, çabalamalarını kısa bir anlatımla yazıya dökmüştür. akıcı, hikayeler adeta bizim topraklarımıza ait, diğer kültürlerle çok fazla ortak noktalarımız olduğunun kanıtı. kitap toplamda 92 sayfa, tek oturuşta bitirilebiliyor. kısa bir hikaye olmasına rağmen akılda kalıcı birden fazla nokta var ve hepsi sizi yakalamayı başarıyor.

    --- spoiler ---

    "babanı yıkamak için içeri girdiler, bu görevin sana ait olduğunu söylediklerinde ne yapacağını şaşırdın ama görevi yerine getirdin.

    sanki ölen baban değilmiş gibi, uzaktan akrablarının cenaze işlemlerini yapmalarını izledin. küçüklüğün aklına geldi. sokakta oynarken başka mahalleden çocuklar geldiğinde karanlık apartman boşluğuna kaçmanı hatırladın, orada saklanıp o çocukların oyuncaklarına oynamasını sonra o oyuncakları kırmasını gizlice seyrederdin. dışarı çıkıp onlara karşı koymazdın bile."

    --- spoiler ---
  • bazı yazarlar öyle bir yazınsal üsluba sahipler ki sadeleşerek derinleşiyorlar. kötü geçmişler isimli mini romanını okuduğum muhammed salih el-azab, henüz taptaze bir başlangıç yapmışken leş gibi kokmaya başlayan hayatlardan, haram korkusuna rağmen arsızca çarçur edilen haksız kazancın çekiciliğinden, defalarca satın alınıp değiş tokuş edilen bedenler ile kendini tek ve en büyük vurgunu için hazırlayan bedenlerin aynı iğreti ahlak tablosunun ikiyüzlü birer parçası olduğundan bahsederken öyle büyük, beylik cümleler kurup sizi büyülemeye, sizinle akıl yarıştırmaya çalışmıyor. onun romanında çaya katılan sütler kesiliyor, babanızın ölümünü bildiren hemşire güzelliği ile bir arzu nesnesine dönüşüyor, annenizin nefret ettiği eski bir komşu size edepsizce kur yapıyor, yalancılar daha çok yalan söylerken fırsatçılar da daha çok üçkâğıt açıyor. insanın birey olmaya çabalamadığı toplumlardan yükselen tüm kötü kokuları üzerine oda spreyi sıkılmamış halde alabiliyorsunuz romanı okurken.
hesabın var mı? giriş yap