• tekel bayiindeki amcanın alışveriş sonrasında "görüşürüz" demesi. içten ve samimi davranması, bozuk para sorunu olduğunda "yarın verirsin" demesi.
  • baileys ya da jack'in erdemini anlatırken denemeler yazmaya başladığını farkettiği anla aynı andır.
  • her gece içilen 10'ar bardak votkanın tesir etmediğini anladığı andır kanımca.
  • midye dolma satıcısına "kardeşim tanesi değil, komple tablasını kaça veriyorsun" denen andır.
  • kesinlikle gurur duyulmaması gereken andır. dertlerin sığınağı olarak alkol görüldüğünde ba$lar bu an ve nerde biteceğini kestirmek güçtür.
  • içki masasında içerken "yarın olsa da içsek" derse kişi bu onun alkolik olduğunu anlamasına yetmese de derin bir şüphe uyandıracağı mutlaktır
  • kişi sabah kalktığı anda alkol alma ihtiyacı duyuyorsa alkole bağımlıdır. aynı sigara gibi.
  • (bkz: alkolizm/@agk)
    bunları yazmış yaşamış çok daha ileri gitmiş biri olarak diyebilirim ki, alkolizmi hafife almayın. kişinin alkolik olduğunu anladığı an içmeden bir bok yapamadığını anladığı, sabah kalkınca şişeye sarılıp sızana kadar bırakmadığını fark ettiği andır.

    yoksa ileri derecede içki düşkünlüğü alkolizm değildir. zira bir şişe viskiyi iki gün dayandıran ben, tam 14 gündür hem de hayatımın en sıkıntılı 14 günü diyebileceğim 14 gündür sadece üç gece toplamda da eskiden bir gecede içtiğim kadar içtim. nedeni istememem değil içkiye ulaşmaktaki sıkıntı olsa da fark ettim ki içmeden de yaşanıyor. zor oluyor bazı geceler ama içmeden de düşünebiliyorum, konuşabiliyorum, akli melekelerim yerli yerinde duruyor yani. ara sıra ağzımın içi karıncalansa da beynimde bir karıncalanma hissetmiyorum...
hesabın var mı? giriş yap