• ki ekinin, normalde ayrı yazılması gerekirken, kanıksanmıs ve kendi basına bir kelime haline gelmis birkaç sözcükten biri oldugu için bitisik yazıldığı bir istisna.
  • oyle ki anlamina gelen alternatif baglac.
  • "mademki" hatalı bir yazımdır, doğrusu "madem ki" şeklindedir.

    kelimelerin ayrı mı bitişik yazılacağı meselesi belki de gereksiz yere bizi uğraştıran meseledir. "madem" kelimesini bugün (bu gün değil) ben "madem öyle işte böyle." şeklinde bir cümlede de kullanabiliyorsam ve bu kullanım yaygın bir kullanımsa, "madem ki" ibaresindeki "ki" kısmının belli bir işlevi varsa bu durumda bir kaynaşmışlıktan söz etmek abes olur kanaatindeyim. (bu konuda aklıma gelen tek istisna "çünkü". onda da bir ses değişimi var) (şimdi bir şaşkın çıkıp ""ki" türkçe değil o yüzden bütün bu karışıklıklar." diyip de tepemi attırmasın)

    bundan önce sayıların ("on iki" değil "oniki") ve bilumum hayvanat isminin ("köpek balığı" değil "köpekbalığı") bitişik yazılması gerekir.

    ekleme: diğer istisna "sanki" kelimesinde de anlam değişmesi var:
    "öyle bir bağırıyor ki, san ki gırtlağını kesiyorlar."
    "sanki ben anlamıyorum."
  • google'da arandiginda 277,000 sonuc veren pseuzcuk.
  • hatırladığım kadarıyla ki bağlacının ayrı yazılması kuralının geçerli olmadığı, istisnai kelime öbeği. buna benzer bir başka kelime öbeği için ise (bkz: halbuki)
  • hem tdk'ya hem de halid ziya uşaklıgil'e göre, yıllar yılı madem ki olarak bildiğim bağlacın doğru yazımı.
  • yıllarca doğrusunu 'madem ki' olarak kabul etmiş bünyemde bugün bir şoka yol açan söz. tdk öyle diyorsa emir demiri keser.
    http://www.tdk.gov.tr/…aa849816b2ef87c42c67a356329d
  • hatalı yazıldığına inandığım ve şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bu şekilde yazmayacağım sözcük. buradaki "-ki"nin bağlaç olduğu ve ayrı yazılması gerektiği aşikârdır.

    edebiyatçı veya dil uzmanı değilim ama dile meraklı ve küçük yaşlarda dahi dilbilgisine önem veren biri olarak, tdk'nın açıklamasını da doyurucu buladım. "-ki" bağlacının kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılması gerektiğine dair verdiği örneklerden "belki", "çünkü", "halbuki", "sanki" kelimeleri, "ki" bağlacı olmadan kullanılamayan, ayrılamayan, gerçekten kalıplaşmış sözcükler olmasına rağmen, "mademki", "meğerki", "oysaki" kalıplaşmış değildir. "madem", "meğer", "oysa" tek başına da kullanılabilen kelimelerdir. ne kalıbı?

    dediğim gibi dil uzmanı değilim ama arada ne yazdığıma, ne konuştuğuma dair düşünürüm. belki yanlış kullanıyorum bu üç sözcüğü ama en azından mantıklı bir açıklama yapabiliyorum ve başka mantıklı açıklamalara da hazırım.

    haa, bir ara şapkalar filan da kalktı deniyordu. ne oldu o?
  • "madem ki" ifadesi için tdk'da uzman geçinen iki üç sivri zekalının uydurduğu mantıksız imla. "ki" bağlacının ayrı yazılması genel bir kuralsa ve bu bağlacın kullanımı kendinden önce gelen kelimede bir ses ve/veya anlam değişimi meydana getirmiyorsa ben o "ki"yi ayırırım arkadaş. hem "kalıplaşmış" ne demek? bir ifadenin kalıplaşıp kalıplaşmadığı neye göre belirleniyor? her sıkça kullanılanı bitiştireceksek o zaman alın bunları da bitişik yazın: (bkz: gel gör ki), (bkz: tut ki), (bkz: bundan dolayıdır ki), (bkz: şöyle ki), (bkz: bilmem ki)
  • yılmaz erdoğan'a ait bir şiir ;

    yine bir kuyuya doğru çekiliyor
    yine yeniliyor yenilgisini hep yeniden

    azalıyor,

    eskiyor beden.

    nereye atacağını şaşırmış
    hep düzayak çalgılara hasret

    yürek desen.

    hangi evresinde şaşırdı kendini
    doğuştan şaşı ve kalbi kırık aşktan
    yorulmuş bir kadın fikrine inanmaktan
    evde yokum desem komşudan buluyorlar
    kendi özel dağınıklığımda
    vuruyorlar
    kapıyı hiçbir şey için gereğince
    üstelemeden.

    iki söz arasında meçhul asker türküleri
    yalnız yalnızken
    ve nöbetlerde söylenen

    tanıksız günbatımları
    yalnız yalnızken ve
    yalnız tren garlarında hissedilen

    ve gecelerde artık cepten yeme düşleri
    eski usul sarhoşlukla
    zevk alma
    eski sevişmelerden
    bu bitmeyen seviş getirmelerden

    azalıyor,
hesabın var mı? giriş yap