*

  • bu bayan birşeyler anlatırken genelde tavanda bir noktaya bakar, diğerleri de kahvede maç izleyen anlamsız topluluk misali onun baktığı yere bakmaz tabi, herkes ona bakar, kedi kezban nereye bakar, ben çıkamadım içinden buyrun..
  • sait güran'ın eşi olan, aynı zamanda ikizler burcu erkeği konusunda uzmanlaşmış iktisatçı. kedilere olan düşkünlüğü öyle böyle değildir...
  • iü'de profesör olan bu şahsın bir kedi sever olduğuna beni hiç bir güç inandıramaz. bitti.
  • 2 donem boyunca duvara bakarak ders anlatıp sene sonunda sordugu soruya cevap alamayınca "ben bütün sene bunları duvarlara mı anlattım?" diyerek sınıfı yaran, yaşına ragmen seksapalitesinden bisey yitirmemiş akademisyen sahıs.
  • kendisinin birinci sınıflara iktisata giriş 1 ve iktisata giriş 2 derslerine de girdiğini düşündüğümüzde: "e be sevgi hocam, tüm iktisat temelini siz verdiniz- daha doğrusu veremediniz tavana bakmaktan- kimin vermediği temelden bahsediyorsunuz? kimi suçluyorsunuz?" diye düşünür insan. iyi bir insandır ama hocalığı için aynı şeyi söylememiz maalesef imkansızdır. iktisat sevginizi öldürür iyice. en ön sırada oturmuyorsanız tunaya'da küçücük çizdiği bir şekli anlamanıza da ihtimal yok zaten.
  • iki senedir geçemediğim makro iktisat dersini tekrar almak için emekli olmasını beklemeye karar verdiğim profesör.
  • (bkz: sadi guran)
  • bir tane kitabı vardır. niye yazıldığını anlamadığım bu "makro ekonomi" kitabını iyice çalışmak gerekir dersinden geçmek için. kitabın içerisinde yeni hiçbir teori yoktur. anlattığı derslerin özetidir. benzer ders notlarını okulu kuşatan fotokopicilerde bulmak mümkündür. onlar ne kadar bilimselse, prof. güran'ın kitabı da o kadar bilimseldir. sürekli bir yakınma hali vardır bu hocanın. bişeylere sürekli kafayı takar, sürekli olarak dertlenir, kafayı taktığı her ne ise onu sen yapmışın gibi davranır. ags'nin yakın arkadaşıdır.
  • ahmed güner sayar'ın* da kankasıdır aynı zamanda.
  • iü sbf'nin emektar iktisat profesörü. sevgi hoca'nın ders işleyişi de biraz değişiktir. tavana bakıp anlatmasının yanı sıra, amfi içinde dolaşarak öğrenciye basit sorular sorar ve ortamı bir anda david lynch filmine dönüştürebilir. misal;

    -evet yavrum, para nedir? nedir para?
    -ee hocam şey, yani, kem, küm, eblek.
    -nasıl yani, paranın ne olduğunu bilmiyor musun yani şimdi.
    -hocam yani şimdi tam kelimelere dökemiyorum.
    -siz söyleyin o zaman. nedir para?
    - dıt dıt dıt dıııııııııt *

    -siz söyleyin, çek nedir?
    -böyle kağıt, para yazıyor üstünde, hamiline falan filan, atmasyon, sallama da yeni boyutlar.
    -vallahi bu halinize inanamıyorum çocuklar.
hesabın var mı? giriş yap