sokulmak
-
girmek, duhul etmek:
- kalabalığın içine iyice sokuldum, maksat, anladığım belli olmasın. -
hiç istemem (bkz: internete sokulmak)
-
üşündüğünde bir yanda oturan insana yapılan şey..
-
penetre olmak, installation, giri$mek.
-
kedice; koşmak.
insanca; özgürleşmek.
uzay hayvanıysan; bekaretini sunmak. -
yanaşmak.
''dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe sırf sana benziyor diye usulca sokulup merhaba dedim'' -
sevgililer sarmaş dolaş olmamak olmaz, dinsizlikte birbirine sokulmak sünnettir.
tatlı dille sivrisinek öldüremem ya, otur kaşın, katlan sokulmaya.
"ibadethaneye gitmek aklımdan geçmiyor. ibadethane insanın içine yavaşça sokulabileceği bir yer değil. çocukken de yapılamıyordu, şimdi de yapılamaz; çocukken ibadethanenin o korkunç sıkıcılığında ve anlamsızlığında geçen saatlerde boğulduğum hala hafızamda; bunlar ilerideki ofis hayatının cehennemini kurgulamaya yarayan ön araştırmalardı." franz kafka - briefe an felice
"adam ses etmeden gitti. bir şey başlamadan biterse. tekrar tekrar çirkinlikleri yaşamaktır ihtiyarlık. (...) bir kadının bir kez yalancıktan inlemesi bile fazladır. bir kez yalancıktan sokulması. çirkinlikleri tekrarlamaktansa enayi başlangıçlara koşturmalı." sevgi soysal - tante rosa (tante rosa soluk kır çiçeklerine geri dönüyor)
(ilk giri tarihi: 17.1.2017)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap