• acelesi olmak

    - huoop hasan abi nereye gidion, selamsiz seni
    - dur be olm acelem var
    - ne o abi tabakhaneye bok mu yetistiriyon ehie ehie
    - sittir
  • cok ilginc bir terim. kullaniyorum sik sik ancak nerden ciktigini bilmiyorum. vardir bir tarihcesi elbet.
  • tabakhanede eksilen boku telafi etme çabalarına verilen isim.
  • boklarin sogumadan kaliplandigi mekana yetistirme çabasi...
  • derilerin tabaklama ishlemi icin ihtiyac duyuldugu zamanlarda isciler ve bilimum fabrika calisanlari disaridan taze kopek boku toplayip fabrikaya yetishtirirlermish..(hala oylemi bilemiyorum :) ) sanirim kaynagi buradan gelen bir cumle.
  • osmanlı dönemindeki gelişmişlikle en iyi köpek boku deriyi parlatırmış. iki adam-biri bokların konulduğu arabamsı şeyi iten, diğeri de bokları toplayan- sabahın erken saatlerinde-ki köpekler özellikle o vakit gerçekleştirirlermiş sıçma eylemini- haldır haldır bir acele içinde bokları* tabakhaneye yetiştirmeye çalışırlarmış. yani -her nekadar mecaz sayılsa da bunun gibi sözler-gayet gerçek hayatın bağrından kopma, gerçekten bok yetiştirme çabasından doğmuş anlamlı söz
  • ayrıca deri tabaklama işinde ideal bok sıcak olmalı imiş. bu yüzden bokçuların acelesi varmış.
  • trabzon şehir merkezine yakın "tabakhane" diye bir semtin varlığını öğrenince "acaba burasıyla ne ilgisi var" diye düşünüp güldüğüm ünlü halk deyimi. adı geçen semtte "tabakhane eczanesi" ve "tabakhane camisi" de bulunmaktadır
  • deyimin kaynağı için okuyunuz:

    tabakhaneye bok yetiştirirken - 1 (zaman boktan değişirken)

    çok değil, otuz - kırk yıl öncesine kadar tabakhaneler, yani zavallı hayvanların derilerinin işlendiği atölyeler köpek boku için yanar tutuşurlarmış. çünkü bir tek taze köpek boku içinde bekletilen deri yumuşacık, kıl köklerinden arınmış, gözenekleri açık, ince, homojen yani kaliteli olabilirmiş.

    “tabak mısın; it bokuna muhtaçsın”, denirmiş “tabak”lara (“debağ”lara), yani deriyi işleyip kullanılabilir hale getiren meslek erbabına.

    ham deri, kıllardan, yağ ve et tabakalarından mekanik olarak temizlendikten sonra kimyasal olarak işlendiği sama safhasında, taze köpek bokundaki enzimlere ihtiyaç duyulduğundan tabakhanelerin olduğu yerleşim yerlerinde çoluk çocuk ellerinde teneke maşrapalar, köpek boku toplarlar, sama işlemi ancak dumanı tüten taze bokla yapılabildiğinden koşa koşa tabakhanelere yetiştirirlermiş. tabak gezer, dolap süzer; taze bok aşkına tabakhanelerde yaygın olarak köpek beslenirmiş.

    derken yapay olarak yeni kimyasallarla da aynı sonuç elde edilmeye başlanınca köpeklerin de, bok toplayıcıların da pabucu dama atılıvermiş - “tabakhaneye bok yetiştirmek” de yeni kuşakların nereden geldiğini bilmediği, merak ettiğini de sanmadığım bir deyiş olarak - belki de içinde bok kelimesi geçtiğinden - günümüze kadar gelebilmiş.

    http://www.ergir.com/tabakhane_1.htm
hesabın var mı? giriş yap