• son gittiğimde inanılmaz kazık bulduğum bir tesistir.

    korkmadan yapılması gereken şeyler sırasıyla şöyledir :

    1- tuvalete girin, ücretsizdir.
    2- arabanızı yıkayın, su ücretsiz. otobüsle gelmişseniz otobüsü yıkamayın, gerek yok.
    (bu kadar kısa bi liste olacağını hiç düşünmemiştim)

    korkup yapılmaması gereken şeyler ise şöyledir :

    1- asla dışardaki gözlemeciden gözleme yemeyin. çok pahalı ve hiçbirşeye benzemiyor.* içerde ise zaten gözleme yok, korkmayın.
    2- yemek yemeyin. yağlı ve iğrenç geneli.
    3- ezogelin, yayla, tavuk ve domates çorbaları içmeyin. zaten başka çorba da yok, dolayısıyla çorba içmeyin. ha "çok canım çekti ama?" derseniz, bana demeyin bunu. gidin başkasına söyleyin. (ısrarla bana söylerseniz "belki" yayla çorbası derim.)
    4- eğer "gereksiz" pahalılıkta "küçük" hediye verebileceğiniz biri yoksa marketten hediyelik eşya almayın.
    5- tabiiki ilkbahar-yaz mevsimi gece vakti (3-4) tişört ile çıkıp dışarda sigara içmeyin. bahar olduğuna aldanmayın, üstünüze birşeyler giyin, üşütürsünüz.
    6- kasada bir adam var. gece vakti o adam ile tek münasebetiniz para verip fiş almak olsun. başka hiçbir şey yapmayın, konuşmayın bile. (tabii hala aynı bıyıklı-kırmızı gözlü adam duruyorsa)
    7- otobüsle gelmişseniz ilk "otobüsünüz kalkıyor" ikazında apar topar fırlamayın. 2 dakika sonra bir daha yaparlar nasıl olsa, rahat rahat sigaranızı için. ama ola ki 2. ikazda da aynı işi yaparsınız, o zaman baya bir sorun yaşarsınız. 2. ikazda kalkın, zira otobüsünüz harbiden de o esnada hareket etmeye başlamıştır bile.
    8- ve son, garsonlardan çay falan istemeyin, isteyecekseniz de *çorbanızın yarısına geldiğinizde isteyin. anca getiriyorlar.

    (not: yazdıklarım şahsi tecrübem olup hiçbiri "kural" niteliğinde değilidir. kaale almayıp dediklerimi yapmamanız zararınıza olacaksa da istisnalar olabilir, o gün çorbalar güzel olabilir, gözlemeler bile güzel olabilir hatta. yine de dediklerimin tersini yapmayı bir deneyin, 2. yi denemeyi sonra düşünürsünüz.)
  • yenilenmiş haliyle otel lobisinden hallice yandan yemiş avm karışımı bir dinlenme tesisi. girişteki dev sucuk avizesinin altına güvenliklerin oturduğu havalı bir danışma bile koymuşlar. kötü sucuk ekmek yiyip, işeyip sıçıldıktan sonra 20 dakika içinde otobüse dönülen bir yerde bu ne ciddiyettir pek çözemedim. tuvaletler gerçekten düzgün ve de ücretsiz, ama burada mola verip cebinizdeki para sınırlıysa yemek anlamında sıçtınız. çünkü mesela bir tabak köfteli patates yemeğini 14 liraya, ezogelin'i 6 liraya kitliyorlar. 2 liraya satılan bir bardak suyu fazla kaçmış açık ayranın tek özelliği yukarıdan aşağı sürekli akıyor halde olması. çocukluğumda mola yerlerinde içmeye doyamadığım açık ayranları ara ki bulasın. onun dışında baya bir emek verilip düzgün hale getirilmiş bu tesisi itin götüne sokmamak adına, oldukça ferah ve dinlenme tesisi bayıklığı olmayan bir yer diyebilirim.
  • tuvaletlerinin ücretsiz olması gibi bir güzelliğin yanısıra tesisin çok güzel bir yanı da açıkhava bölümlerinin olması, sigara içebilmen... ha bi de çöp kutuları var denenmeden tesislerden ayrılınmaması gerekiyor. insan afyondaki varan veya ulusoy tesislerinde ne kadar "abim 5 dakka daha kalalım mı ya ? hadi yaa" diyorsa, burada da "abi ne 30 dakkası bi su döküp gidelim işte" diyesi geliyor.

    sözüm varana ve ulusoya, şu kamil koç otobüslerini alın lan tesislerinize yazık adamlar sırf mola yeri seçiminden marka imajını zedeliyorlar.
  • kamil koç un tek hatasıdır. ama büyük bir hatadır.
  • tuvaletleri 3 lira olan tesis. ya sen, otobuslerin zorunlu durdugu tesis degil misin, nasil tuvaletin ucretli olabilir, yolcunun yaninda o uc lira var mi acaba? yaninda opet var, o da turkiye'deki ilk tuvaletsiz opet olabilir.
  • geçen pazar ufak su dökmek niyetiyle girdiğim çömmeli tuvaletine çakmağımı düşürdüğüm yer. katı atık bırakacağım varmış diyorum.
  • masraftan kaçınılmadan taze yenilenmiş tertemiz tesis. fekat bazı hataları olmuş. şöyle ki:

    - tuvaletleri vitra döşemişler, masraftan kaçınmamışlar ama pisuvar paravanının boyunu kadın mimar ayarlamış gibi görünüyor; yandakinin şeyini değil yüzünü saklayacak yükseklikte. bu da alternatif bir çözüm tabi.
    - tuvaletteki aynalar çift yönlü ayna hissiyatında (migros'un aynaları gibi), büyük tuvaletim ta mideme kadar geri kaçtı o derece soğuttu s.çmaktan. tamam biliyorum ayna ihtiyaç giderilen kabinde değil ama öyle bir his geldi.
    - tepsiyi almalı, sulu yemeklere baka baka geçmeli arada birkaç tabak almalı, kasada ödemeli sistem yapmışlar diye aldık elimize birer tepsi, fakat sistem farklıymış. garson bizim biriktirdiğimiz ve kasaya kadar getirdiğimiz tepsiyi aldı, -ödeyecektik, masada alırız hesabı dedi- tepsiyi masamıza taşıdı. yemek bitince hesabı kredi kartıyla ödemek istedim ve kasaya geri gittim. çay tarafı farklıdır dedik çay tarafında da aynı ritüel tekrarlandı. uzun lafın kısası bir servis sistemi sıkıntısı var; garsonlu sistem kötüdür demiyorum ancak taze yenilenmiş tesiste yemek sistemini tesis sistemine oturtamamışlar.

    yolun diğer kanadındaki sümela ise eski görünümlü (ve tuvaletler paralı) ancak nedense daha az iletişim arızası yaşatmış idi. üstelik yemek fiyatları daha makul.
  • bu tesiste 4,5 ytl'ye yediğiniz ekmek arası dönerin -4 santigrat derecede servis edilmesi kuvvetle muhtemeldir. yanında çay içmeniz tavsiye edilir.
  • isminin aslında "dayala" olması gereken tesistir...
  • küçük bir avm modunda yenilenmiş diyemeyeceğim çünkü ciddi ciddi bölümleri sınıflandırılmış bir convenience store a dönüştürülen tesis. öğrencilik yıllarımdan beri ilk defa gelmiş bulundum. fiyatına aldırmadan hediye almama olanak sağladı çünkü yenigün reçeli aldığım için buradan almasam da aynı parayı verirdim.
hesabın var mı? giriş yap