• en pahalı, en konforlu tren. bi kompartmanda 2 kişi kalıyor ve tcdd diğer trenleriyle de karşılaştırıldığında uçak konforu sunuyor. en azından uzaktan öle gözüktü gözüme.
  • uzun yıllar yataklı trenleri "wagonnes - lits cook" tarafından işletilmisti, yatakları yapan, kompartmana içki, yemek ve kahvaltı servisi yapan degaulleşapkalı amcalara kondüktör denilirdi. maun kaplı kompartmanları vardı.
  • odullu bir filiz akin , ediz hun klasigi olan yesilcam yapimi.
  • tvs2000 tipi vagonlarin yatakli versiyonu ile teskil edilen super konforlu tren. her kompartimanda bagimsiz isi ayarli kaloriferi ve klimasi vardir ama bu kullanilmamakta, isi merkezden ayarlanilmaktadir. buna sebep olarak her kompartimana ayri ayar yapmanin kontrol sisteminin agzina vermesi oldugunu soylemisti bir konduktor. ayrica eger tek kisiyseniz kompartimanda da tek kaliyorsunuz, 4-5 milyon gibi bir fark odemek kosuluyla*
  • insan doğası, yolculuk, hüzün, düşünmek, karar vermek ve herşeyden kaçmak (belki kendinizden bile ? ) için bulunmaz(ucuz, harikulade, size ait) bir mekandır. cuma akşamı saat 22:30'da ankaraya hareket etmek üzere tek kişilik biletinizi alırsınız. (küçük bir ücret karşılığında iki kişilik yataklı kompartımanı tek kişi kalabilirsiniz, öyle yapmalısınız, bu sizin -iç- yolculuğunuz, şahit bırakmamak gerek geride) soğuk bir kış cuması, 22:00'da gara gelirsiniz, perondaki doğuya gidecek trenlerin altından hafif buharlar yükselmektedir (kalorifer sistemlerinden borulara sıcak su basılmaya başlamıştır, yoksa artık buharlı tren yok bu hatlarda) ne garip sizin de ağzınızdan burnunuzdan buharlar çıkar. haydarpaşa garında, karşı kıyının ve kadıköyün ışıklarını izleyerek bir sıcak çikolata içecek zamanınız var neyse ki...bekleme salonundaki hüzünlü insan yüzlerini, başka hayatları, başka sorunları, başka hikayelerin gölgelerini görecek zamanınız bile var hatta...

    evet, 22:15..artık kompartımana yerleşin. çantanızı açın, radyonuzu uygun bir yere yerleştirin. tren hareket ederken, yanınızda getirdiğiniz bir şişe şarabı da açıp kadehe doldurabilirsiniz (kırmızı olması gerek). izmiti geçene kadar iki kadehten fazla içmeyin, yolunuz uzun çünkü. radyoda hüzünlü melodiler taşıyan bir kanal buldunuz mu ? trt fm de olur... izmit'i geçince dağların arasına dalarsınız, artık pencerelerin dışından akıp giden dünya tamamen kararmıştır, uzaklarda dağ köylerinin ışıklarından başka birşey görünmez olmuştur. şarap kanınıza karışır, karanlık ruhunuza. rayların üzerindeki tekerleklerin tıkırtıları içinde nereye yolculuk ettiğinizi karıştırırsınız, düşlerinize, anılara, mutsuzluklara, eski güzel günlere ? hayallere ? sonra, düşünürsünüz, düşünürsünüz, düşünürsünüz..belli belirsiz uykuya teslim olursunuz yatağınızda.

    uyandığınızda karla kaplı uçsuz bucaksız bozkır manzarası size "bir hiç olduğunuzu " haykırmaktadır. başka bir dünyasınız artık, size ait olmayan, küçük endişelerinizin, varlık kaygılarınızın ve büyümekten kaynaklanan sıkıntılarınızın hiçbir anlam ifade etmediği hayatın umursamaz yüzünde. evet biraz ayaklarınızı açıp yemekli vagonda sigara böreği yemek ve çay içmek hiç fena olmaz. zira başınız gece bitirdiğiniz bir şişe şaraptan dolayı fena halde ağrımakta.. yerinize tekrar döndüğünüzde bozkır manzarasının içinde beliren kare planlı iç anadolu evlerine, çamurlu, karlı sokaklara, yana eğik parkedilmiş traktörlere bir bakın tekrarlayın: "başka hayatlar, başka merkezler, başka hikayeler..."

    ankara garında inince arayacak bir arkadaşınız vardır herhalde ?
  • ankara'dan fatih ekspresinden bir saat once hareket edip istanbul'a yarim saat sonra varan tren*. bu trenle yolculuk yaparsaniz, gece 2.30-3.00 arasi bir saatte de uyanirsaniz sizi gecmekte olan fatih ekspresini gorebiliyor ve biraz bozulabiliyorsunuz. ne de olsa neredeyse uc misli para vermissiniz. ama konforu icin deger cidden.
  • bi gün binmeyi ve bidaha ankaraya dönmemek üzere istanbula gitmeyi bana sağlayabilecek tren.
  • kompartmanların her birinde mini bar'ı olan, tcdd'nin en konforlu, en süper treni. minibar'ın içindeki su, çikolata, cips ve benzeri snack'ler bilet fiyatına dahil. isterseniz kondüktör odanıza yemek ve içki servisi de yapabiliyor. her defasında konya'dan ankara'ya otobüsle kastırmak pahasına binmeyi arzulatan trendir, ne zamandır binemiyorum netekim.
  • diğer trenlere göre en pahalı trendir bu ama ne pahasına olursa olsun en azından bir defalığına tvs 2000 yataklı vagon keyfini yaşamak pahasına birgün bineceğimdir. *
hesabın var mı? giriş yap