• sevdaya dahildir ayrilik, nasil olmasin. ayrilmak sahiden vazgecmek mi demek? siz mi vazgectiniz ondan, o mu sizden? nasil olmustu sahiden? neden olmustu? gazetedeki tam sayfa bir olum ilani gibi cok acikli seyler yazilabilir bir sayfaya. okuyanlar 'vah vah' derler, uzulurler sizin icin. ve cevirirler sayfayi, cunku hayat devam eder.
    ama siz o sayfadan cikamazsiniz.

    sevdiniz. cok sevdiniz. bu kadar sevmek mumkun mu birini bilmiyordunuz. artik biliyorsunuz, tebrikler. ama kaybettiniz. demek mutlu olmak mumkunmus bir kisinin sadece yasadigini bilerek. sirf nefes aliyor olmasi demek yeterliymis. nasil kiskanmiyorsunuz o baskalariyla birlikte oldugunda? eskiden kendinizi kaybederdiniz. simdi o mutluysa ben de mutluyum diyorsunuz, ustelik yalnizsiniz, muhtemelen delirdiniz..

    yaninizdan gecerken ellerinizle yuzunuzu kapattiniz, belki onun yuzune degecek bir yuzunuz yoktu. ne zamandir olmuyordu, onu gordugunuzde kalbinizi hissettiniz. demek henuz olmemissiniz. o mutlu gorunuyordu ve saglikli, demek ki guzelmis hayat, tanri varmis, ve onu koruyormus. mutesekkirsiniz.
    bundan sonra gunes acacak, hava guzellesecek, insanlar yokolacak etraftan bir sure, sadece onun yaninizdan gecisi gelecek gozunuzun onune.

    aglarsiniz gunesli bir gunde, saklanip bir koseye. belki geri gelir? belki gitmemistir? belki gormustur sizi? belki gorememistir.
    saclarinizdan kan damladigini gormustur belki, belki tanimamistir bile sizi, artik gunahlariniz saclarinizda yazili, kan kirmizi, alninizda tasidiginiz yaziyi ellerinizle kapatmaya yeltendiniz belki, tam geciyorken o yaninizdan. kader utandi, alin yazisini ellerinizdeki hayatin cizgisi kapatti, gozlerinizi actiginizda gitmisti. belki saklanabildiniz sahiden. belki cirkinliginizi gormedi.

    ayrilmak, kopmasi degil ona ait olan parcanin yureginizden. belki o kopup gitmistir baska bir hayata, ama icinizde onu gordugunuzde atan bir kalp oldukca, kimse ayiramaz onu sizden.
  • en sevdiğim attila ilhan şiirlerindendir. kimse yazmamış biraz uzun ama ben yazayım bari.

    açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın
    en görkemli saatinde yıldız alacasının
    gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader
    uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın
    rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
    mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
    onu çok arıyorum onu çok arıyorum
    heryerimde vücudumun ağır yanık sızıları
    bir yerlere yıldırım düşüyorum
    ayrılığımızı hisettiğim an demirler eriyor hırsımdan
    ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu
    gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş
    tedirgin gülümser
    çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili
    hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
    her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili
    telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
    gittikçe genişliyen yakılmış ot kokusu
    yıldızlar inanılmıyacak bir irilikte
    yansımalar tutmuş bütün sahili
    çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
    öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
    çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil
    çünkü ayrılanlar hala sevgili
    yanlızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık
    hava ağır toprak ağır yaprak ağır
    su tozları yağıyor üstümüze
    özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
    eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı
    karanlık çöktü denize
    yanlızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin
    ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin
    kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan
    bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince
    sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice
    yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak
    bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına
    benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle
    sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız
    ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız
    hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi
    tuz parça kırılsak da hala içimizde o yanardağ ağzı
    hala kıpkızıl gülümseyen sanki ateşten bir tebessüm zehir zemberek aşkımız
  • .--- spoiler ---

    bütün büyük aşklarda olduğu gibi; ayrıldıktan çok sonra terk ettik birbirimizi..
    --- spoiler ---
  • kimi sevdalar da sadece ayrılıktır. hani böyle aşıkken sadece ayrılanlar vardır. sadece ayrılmalarıdır onları sanki sevgili yapan...

    yağmurun altında atılan ilk adım gibi... düsün anlayacaksın.
  • tek taraflı avuntu.
    karşı taraf çoktan silmiştir ayrılığı da sevdayı da; yenilerini bulmuştur. siz de ayrılığın sadece ayrılık olduğunu anlayın ve yenilerini bulun. yoksa buna takıldığınız yıllarınıza acırsınız sonra.*
  • bir liman terk eder mi hiç gemiyi?
  • ardından gelen "çünkü ayrılanlar hala sevgili"yle beraber göğse öküz oturtan, nefessiz bırakan.
  • ayriligin başladigi yer sevdanin bittiği yere denk düşmez bazen. arada kalmiştir ruh. sevilen kisi yoktur, erişilemez olmuştur artik ama hatiralar birakmaz sevdanin elini.
  • ama tıpkı kdv gibi; alırken dahil olmadığını ümit etmek, fakat öderken çaresizce boyun eğmek gibi.
  • bu ülkeye bir gün öyle bir yönetim gelecek ki böyle şiirler yasaklanacak. yeni attila ilhan'lar olmayacak hiç.

    böyle şarkılara yer olmayacak radyolarda. vedat sakman, zuhal olcay gibiler-insanları bilerek ya da bilmeyerek kahredenler, iskandinav ülkelerine kaçacaklar.

    içli, kırılgan, sevdiğinden ayrı kalmış faşist bir yönetim geleceğini hayal ettim sanırım az önce.

    canım acıdı, napiim? sizin gibi züğürt tesellisi de bulamadım içinde.
hesabın var mı? giriş yap