hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: faber castell grip)

    amk 18 lira diyorlar kalem için, uçlu kalem hem de, ucu ayrı para.
    sen yorulunca bırakıyorsun, kendi yazıyor herhalde.
    ya da bu kadar para ettiğine göre; yanlışları fark edip yazmıyor da olabilir.
    lan yoksa????

    edit: uyaranlar oldu. bu kalem çeşit çeşitmiş pahalı olana antrasit deniyormuş.
    ben sadece 2 liralık simli çiçekli kalemler aldığım için bilemedim.

  • az bile söylemiş bakan. ekşi sözlük diye bir site var ordan açıp android ios samsung iphone gibi başlıklara bir göz at dese yeriymiş. telefon markası modeli fiyatı yüzünden telefonu bırakıp birbirine ana avrat söven adamlar var lan.

  • yurtdışında pasaportumuzu kaybedersek o ülkede yaşama hakkı elde edeceğimizi iddia eden bir sırma saçlı beyanı.

    (bkz: geçici seyahat belgesi)
    (bkz: geçici pasaport)

    herkesi kendi seçmeni gibi cahil ve bilgisiz sanıyor.

    edit:

    'türkiye'de suriye konsolosluğu olmadığı için bu belgeler alınamaz' içerikli mesajlar aldım.arkadaşlar ben tc pasaportumla kıbrıs rum kesimine girdim,eğer orada pasaportumu yırtsam kalabilecek miydim? bırakın tc konsolosluğunu,birbirimizin varlığını bile tanımıyoruz.

    edit 2: sayısız mesaj aldım pasaportunu yırtıp başka ülkeden deport edilemeyen örneklerle ilgili.tek tek cevap verdim ama buraya da yazayıp..münferit olaylar başka bu derece büyük akında durum başka..evet dayınız,arkadaşınız ingiltere'de fransa'da pasaportunu yırtıp kalmış olabilir lakin -olmaz da- 3 milyon paki,suriyeli ingiltere'ye girip pasaport yırtsın bakalım ne oluyor.

  • felsefe sınawı :
    -"nasıl olsa kader yok mu, felsefe ne işime yarayacak diyen birine felsefeyi nasıl savunurdunuz?"
    maniaque: savunmazdım , birakirdım allahından bulsun...
    sonuc: 11/100

  • yazılım olayına da dini bulaştırarak bir ilke imza atmışlar.

    "biz önce allah rızası için daha sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz, elimizden geldiği sürece de uğraşmaya devam edeceğiz."

    şimdi kim yazdı bilmiyorum, allahtan da bilmiyorum, ama açıkça tübitak'ın ne çeşit gerizekalılara teslim edildiğinin göstergesidir bu. nokta yerine virgül kullanma gibi utanç verici yazım hatalarını geçiyorum. ne allah rızası ne alaka? elimizden geldiği sürece ne alaka? konu ne? bize ne? ne demek istiyorsun? ne demek istediğini bilmeden cümle sallayanlara gerizekalı dendiğini bilmiyor musun?

    cümlenin bir tutam akıllı sürümü şöyle olabilirdi:
    "biz önce allah rızası için sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz."

    gözünü seveyim. ne allah rızası? kendi içinizde tutamıyormusunuz allah sevginizi ille millete duyurmak "ben dinciyim" artisliğinizi çekmek zorunda mısınız? konu ile ne alakası var? ulan üretim ekonomisi falan diyoruz bu kafalarla imkanı yok.

  • efsane midir bilinmez ama hukuki dayanağı olan bir olay

    bir fizik sınavında soru kağıdı şu şekildedir.

    sorular:

    1. hede hödö nedir.
    2. hede hödö ise vs. vs sonucu nedir açıklayınız.
    3. a şehrinden b şehrine bla bla
    4. vs vs vs

    her soru 25 puan değerindedir. başarılar dilerim.

    cevaplar:

    1. hede hödö nedir.
    2. hede hödö ise vs. vs sonucu nedir açıklayınız.
    3. a şehrinden b şehrine bla bla
    4. vs vs vs

    öğrenci soruları olduğu gibi yazmıştır. 0 alır. şikayet eder. fizik sınavını edebiyat öğretmenleri inceler. öğrenci tam puan alır.

    çünkü her soru 25 puan değerindedir.

  • nancy meyers'ın 6 yıl aradan sonra geri döndüğü filmi. inanılmaz tatlı, çok şeker bir film olmuş izlerken büyük keyif aldım. nancy meyers'ın zamanının gerisinde asla kalmaması ve son trendlerden esinlenerek şahane filmler çıkarması bence harika bir şey. 2006'da çektiği the holiday'de de zamanın trendlerinden ''ev değiş tokuşu ve insanların hayatına olan etkisi'' konusunu çok başarılı bir şekilde işlemişti. en sevdiğim 20 filmden biri olabilir, içim ne zaman sıkılsa açar izlerim.

    bu filmde de mutfağında bir e-ticaret devi yaratan bir kadını konu alarak net-a-porter'a ve natalie massenet'e selam çakmış. robert de niro üstad her zamanki gibi yine harika, adamı izlemek dev keyif. anne hathaway ile çok iyi bir ikili olmuşlar, filmi yarısında yakalayıp seyretseniz baba-kız zannedersiniz hatta. pazar günü güzel, çerezlik film izlemek isterseniz kaçırmayın derim çok tatlı olmuş.

    bir de söylemesem olmaz anne hathaway'in karakteri jules bana film boyunca kevin garnett için söylenen şu pasajı anımsattı. hayatım boyunca olmak isteyeceğim ideal iş arkadaşı/patron modeli.

    --- spoiler ---

    ''o inanılmaz. size garanti verebilirim, kevin garnett'le oynamış herkesi kapsayan bir anket yapsanız %98'inin en sevdiği takım arkadaşı çıkacaktır. o öyle bir adam. o tutkal. bir şeyler yolunda gitmiyorsa onun ucundan tutacak adamdır. bir sorun varsa ne olduğunu söyleyecek adamdır. birinin kendine getirilmesi gerekiyorsa onu yapacak adamdır, bir soru sorulması gerekiyorsa ama kimse sormaya yanaşmıyorsa o sorar. o inanılmazdır. size garanti ediyorum, soyunma odasında dolaşın, onun etrafında olanlara, onun eski takım arkadaşlarına sorun, o inanılmazdır dostum. o inanılmaz bir adam. her yıl adamlık ödülü almalı, genç elemanlara verdiği mentörlük, onlara gösterdiği ve içlerine işlettiği çalışma etiği. anlıyor musun ne demek istediğimi? onun personeli video koordinatöründen masözüne kadar nasıl kucakladığı. kevin garnett büyük elçi olmalı. öyle bir insan o, inanılmaz.''

    --- spoiler ---

  • hiç biriniz bayram sabahı 6:38 de bir şeyler çıkar umuduyla çöp karıştıran insandan yalnız değilsiniz, sabah gördüm namaza giderken içim parçalandı mk.

    tanım: sorgulatır.

  • benzin niye pahali diye sorgulayacagina, niye benzin aliyorsun diye sorgulayanlari gordugumuz baslik.

    sonra bu ulke niye boyle?