hesabın var mı? giriş yap

  • çok afedersiniz ama düzenli hayat dediğiniz nedir? saçma sapan kalıpların olduğu, oku, mezun ol, askere git, iş bul, ev al, araba al, evlen, 3 bebek doğur, çocukları yetiştir, emekli ol, eve git gel yemek ye sıç yat kalk eve git gel ye sıç yat öl. nedir acaba düzenli hayat? kimin ne istediği nasıl bir düzen aradığını kim nereden biliyor da yorum yapıyor.

  • şu fani hayatta görmeyi en çok sevdiğim suratlar sıralı tam listesi;

    *kırmızı kart yemiş emre belözoğlu face
    *canlı yayında ayar yemiş melih gökçek face
    *iddialı olduğu oyunda hakan hatipoğlu tarafından tokatlanmış turabi face

    teşekkürler hakan..

  • bir kitaptan çok daha ötesi... bir şaheser.

    atsız olduğu gibi kendini anlatmış bu kitapta bana kalırsa. bunu selim pusat'ın kullandığı bir cümleden bile anlayabiliyorsunuz. ideolojisinden, takındığı tavırlardan, yaşam felsefesinden...

    kitabı anlatabilmek için kelimeler kifayetsiz kalıyor, o yüzden fazla üzerine gidip kafamı yoramayacağım şu saatte. sadece şunu demek istiyorum: kitabı nihal atsız değil de, başka birisi yazmış gibi düşünün. özellikle sol görüşlü birisinin yazdığını hayal edin, önyargılarınızı kırın ve mutlaka bu kitabı okuyun. bakın bunu yapmak zor bir şey değil, birkaç arkadaşıma tavsiye ettim, ''ıhh ırkçı o adam, sağol tavsiye için ama okumam'' gibi aşırı cahilce tepkiler aldım. bir adamın ırkçı olmasıyla kitabı nasıl bağdaştırıyor böyle insanlar? kendisini sevmezsin, hatta görüşlerinden tiksinirsin bile fakat yazdığı kitaba, hele ki böyle bir şahesere dil uzatamazsın!

    atsız'ı biraz tanıyan, araştıran anlar zaten dediklerimi. ben bile hiç tanımadan önce kitaplarının da kendisi gibi saçma sapan ırkçılık söylemleriyle dolu olduğunu düşünüp önyargıyla yaklaşıyordum. fakat sadece 2 kitabını okumam (deli kurt, ruh adam) bu önyargımı yıkıp yüzüme pişmanlık ateşi gibi vurdu adeta. adam kitaplarında aşk anlatıyor lan bildiğin! aşk.

    bu kitap tabi ağır psikolojik, içinde yok yok. tarih, aşk, kültür, din, psikoloji... aklınıza ne gelirse. her şeye değinmiş nihal ve ortaya çok çeşitli bir kitap sunmuş.

    yani tekrar söylemekte fayda var; şu kitabı atsız değil de hümanizme oynayan sol görüşlü bir yazar yazsaydı, bu sözlükte her hafta gündeme otururdu. o kadar da kesin söylüyorum. fakat yazar atsız olduğu için gereken değer gösterilmemiş ve kitap hakkında sadece 3 sayfa yazı yazılmış... ne kadar vahim bir durum.

    aklı başında ve objektif davranan insanlar atsız için ''türkiye'ye gelmiş en büyük tarihçi ve edebiyatçı'' diye boşuna demiyor. bir bildikleri var da diyor! ki bunu diyenlerden birisi de benim. ama gel de bunu herkese anlat. neyse herkes anlasaydı zaten atsız'ı, atsız olamazdı. onun kalitesini gösteren farklardan birisi de, belki de en büyük farklardan bir tanesi de budur.

  • 128 milyar dolar ile ne kadar alışveriş yapabileceğinizi gösteren bir internet sitesi.

    şurdan buyrun

    edit: ürünler arasına pudra şekerinin de eklenmesi gerektiğini söyleyenler olmuş. sonuna kadar katılıyorum.

    edit2: yeni ürünler gelmiştir...

  • futbolu zerre takip etmeyen şahsım tarafından daha iki gün önce öğrendiğim gerçektir.

    slaven bilic'in gelişini de ligin 3. maçında öğrenmiştim.

    her neyse, lan adam roberto carlos, sivas'ta oturuyor şu anda. brezilya'nın kumsallarından sivas'ın soğuğuna bir hayat hikayesi. kangallarla dans.

    her şeyi geçtim, bu adam nereye sıçacak lan!

    not: insanın aklına ilk "ağzına sıçsın amua goduum" demek geliyor, biliyorum.