hesabın var mı? giriş yap

  • onun tokadından çok karşısındaki kadın belediye başkanının tepkisizliği sinir bozucu olmuş

    tepki versene hanımefendi!

    edit : bu başlık bu adam ekranlara veda edene kadar gündemde kalmalı

    bu bizim tanık olduğumuz hareketi, kim bilir daha neler var tanık olmadıklarımız

    edit 2 : olay kamuoyuna yansıdığı için özür diliyorum demiş

    özür dileme istifa et bayım!!

  • isvicre'nin en buyuk sehirlerinden biridir.
    sadece 36 saat kaldığım kent, o yuzden gezip gorduklerimi kısaca anlatayım.
    dunyanın en zengin sehirlerinden biri olmasına ragmen, paranın gorgusuzluk getirmedigi mutevazi gorunuslu bir sehir. 350 bin kadar nufusu olması nedeniyle trafigi yok ve tabi ki herkes cok saygılı.

    gidecek olanlara tavsiyelerim:
    - kullanılan dil almanca ama neredeyse herkes almanca, fransızca, ingilizce ve italyanca biliyor yani anlaşamama sorununuz yok.
    - ulasım için kesinlikle tramvay kullanın, bizim istanbul metrosu gibi ama her sokaga giren tramvayları var. ve sloganları " ein ticket für alles" yani her ulasım aracına tek biletle binebiliyorsunuz. tek bilet 4.10 franc, tum gun kullanım bileti 8.20 franc. ve bileti kontrol eden hiç kimse yok ...
    - tramvay duraklarında bilet satan yerlerden bilet ve zurih tanıtım kitapcıklarından edinin, cok kapsamlı ve her konuda yardım ediyor kitapcıklar.
    - noel zamanı gitmeme ragmen, tum avrupayı saran noal pazarı cılgınlıgını goremedim, sokakta sıcak sarap içemedim; içim buruk.
    - gezilecek yerler: buyuk magazaların bulundugu bahnhofstrasse, avrupanın en buyuk saatinin bulundugu st peter kirche, sehrin büyük meydani paradeplatz (genelde bellevue olarak da anılıyor), 853 yılında kurulan ve asil kadınların yaşadığı manastır olan fraumünster (vitraylar çok ilgi çekici), grossmünster (mutlaka üşenilmeden basamakları tırmanıp kuleden zürih izlenilmeli, kuleye cıkmanın ucreti 3 euro), niederdorf (barlar sokagı) ve her yerde ilanını gordugum bir hayvanat bahcesi var ama ben gidemedim
    -adım başı banka goreceksiniz ozellikle credit swiss
    - oturup sıcak çikolata içmek için: bellevue meydandaki spüngli , dukkanı 1830larda acmıslar, tadı sıvı lindt içmek gibi, cennet gibi bişi :)
    bu arada sehrin bir cok yerinde spüngli'nin pastane cinsi satıs magazaları var ama bahsettigim yerdeki magazanın ust katı geleneksel herkesin bulustugu spüngli cafe imiş. ben gittigimde cok kalabalıktı, teyzeler falan gun gibi oturmus dedikodu ediyorlardı.
    - odeon cafe, zamanında einstein ve james joyce zaman geçirirmiş burda, havasından bari bulaşssın diye ugramak lazım
    -yemek için geleneksel bir yer sectim: zeughauskeller. biralar ve schnitzel leziz
    - otel olarak cok kısa surede karar vermem gerekti ve booking.com'dan hotel olimpia sectim. 4 kişilik bir ev kiralamısız resmen farketmeden, 720 franc 2 gece 4 kişi odedik, 2 yatak oda , 1 mutfak, 1 banyolu catı katında yasadık :) ama bunun yerine merkeze daha yakın löwen civarındaki otelleri tercih etmenizi tavsiye ederim
    - bol bol cikolata satın alın ama ekonomik olmasını isterseniz bunun için adım bası goreceginiz coop ve migrosları tercih edin. lindtler free shop'tan yuzde elli daha indirimli marketlerde.
    - keyifli sakin bir kent, gol kenarında yürümek gerek
    - victorinox cakılarından almayı unutmayın (en ucuzu merkez istasyonun altındaki alısveriş merkezinde bulabilirsiniz)
    - cok büyük bir havaalanı var, kapılara gitmek için havaalanı içinde ufak bir metro var , ist ataturk havaalanı da yapsa keşke dedim.

    son olarak cok pahalı bir sehir, mango ve zara'da aynı mal istanbul, strasbourg ve stuttgart'da 10 euro degerinde iken zurih'te 20 cfr idi, insanın eli gitmiyor almaya.

  • michio kaku’nun geleceğin fiziği adlı kitabında idda ettiği bilimsel bir açıklama.

    bu konuyu uzun süredir araştırıyordum ve az çok fizikle ilgilenen kesmin büyük bir çoğunluğu 2 milyon ışık yılı uzaklıkdaki andromeda galaksisine ışık hızına yakın bir hızda gidilirse kaç yılda gidilir? sorusuna yaklaşık 2 milyon yılda gidilir diyeceğinden eminim.

    bunun öyle olmadığını biliyordum ancak farkın bu kadar büyük boyutlarda olacağı aklıma hiç gelmemişti.

    oncelikle kısa ve öz bir şekilde açıklamam gerekirse evet ışık hızı ile andromeda galaksisine 2 milyon yılda gidilir ama kime göre? dünyada bekleyen insanlara göre. uzay gemisinde ışık hızına yakın bir hızda ilerleyen insana göre zaman çok yavaş akacağından sadece 23 yılda diğer galaksi sistemine ulaşmış olacak. bizlere göre onlarca yıl alan yıldızlara belki birkaç saat içinde gitmiş olacak.

    bugüne kadar çogumuza bu bilginin verilmediğinden adım gibi eminim. çünkü diğer yıldızlara gidebilmek için uzay gemisinde çoğalıp onlarca kuşak sonrası neslimizin ancak ulaşabileceği yerler olarak hayal edildi hep.

    michio kaku’ya göre ramjet füzyonu sayesinde sürekli çalışan 1000 tonluk ramjet motorunun saniye kare başına 9,8 metrelik bir ivme sağlayabilmesi halinde (ki bu dünya’da hissedilen kütle-çekim ivmesidir) bir yıl içinde ışık hızının yüzde 77’sine ulaşabilmesi mümkün.

    bu ramjet füzyonu uzayda her yerde bulunan hidrojen gazını sıkıştırıp elektrik ve manyetik alanlar ile ısıtıp hidrojeni helyuma çevirerek oluşan füzyon.

    kısacası bir motoru güçlü bir şekilde sürekli çalıştırırsanız yavaş yavaş da olsa ışık hızına yaklaşırsınız. hiçbir zaman ışık hızına ulaşamasınız ama gerek de yok.

    einstein’ın görelilik teorisine göre, zaman hızlanan bir rokette yavaşlar, böylece dünyada milyonlarca yıl geçmiş olmasına rağmen, astronotlar bu olaya göre sadece 23 yıl yaşlanmış olacaklar.

  • selin sayek böke'nin açıkladığı korkunç veri.

    "geçtiğimiz haftalarda devlet borçlanmak üzere piyasaya gitti. kendi kağıtlarına türkiye cumhuriyeti devleti müşteri bulamadı. geçen hafta yapılan hazine ihalesinde, hazinenin kapısını çalan olmadı. sonunda hazine borcunu kamu bankalarına sattı. üstelik son zamanlarda ödemediği kadar yüksek faizden."

    konuşmanın başlıkları:

    • bu ne 1994 krizine ne 2001 krizine ne de 2009 krizine benzemiyor.

    • geçtiğimiz hafta açıklanan işsizlik verileri türkiye'de yeni bir rekora işaret ediyor, işsizlik yüzde 11, 3'e ulaşmış. 3 milyon 493 bin kişi, çalışmak istiyor, iş arıyor ama bulamıyor. 2 milyon 514 bin kişi, iş dahi aramıyor.türkiye'de 6 milyon 7 bin kişi çalışmaya hazır. türkiye bununla son 6 yıllık işsizlik rekorunu kırıyor. sadece yarım milyon kişi bu yıl işsiz kalmış.

    • türkiye'nin kısa vadede ödemesi gereken, 167. 8 milyar dolarlık bir borcu var. bu borç hepimizin. şirketler borçlu, dolayısıyla o şirkette çalışan işçiler de o şirketin borcuna ortaklar. bu borç türkiye'nin . bu borç türk lirası değer kaybettikçe çok daha pahalı. 2016'nın başında ödememiz gereken toplam borcun tl değeri, 493 milyar liraydı. tl'nin değer kaybıyla bugün ödememiz gereken borcun değeri, 570 milyar tl.

    • ya tedarikçim fetö'cü diye yaftalanırsa, ya bayime yarın birden el konulursa endişesi bütün iş dünyasını sarmış vaziyette. bakkalından türkiye'deki en büyük şirketine kadar. kimse birbirine güvenemiyor. sorun hepimizin sorunu. bu deprem dalgası büyük. kimse kurumlara güvenmiyor, birbirleriyle iş yapmıyor. memur, müdüründen, müdür müsteşarından, müsteşar bakanından şüpheleniyor. hepsinin şüphesi ortak ya yarın fetö'cü listesinde bu isimler çıkarsa diye düşünüyor. kimse hiç bir karara imza atmak istemiyor. böyle bir ekonomi işleyemez.

  • tek doz aşı olanlar aşı olmamış gibi dikkat etsin demenin neresi felaket tellallığı akılsızlar.

    çok doğru hatta salgın esnasında insanlar iki doz aşı olsa da toplumun kalanı aşılanana kadar dikkat etmeli zira siz aşılıyken asemptomatik geçirebilir ama bir aşısıza bulaştırabilirsiniz ayrıca da salgın üst noktadayken aşı uygulaması virus varyantlarında bir seçilim baskısı yaratarak mutasyona sebep oluyor.

    bilmediğiniz konularda ahkam kesmeye ne kadar da meraklısınız.

    %100 doğru açıklama.

    sizin bu saçma tavırlarınız ve konuyu ısrarla anlamamaya çalışmanızdan bu hale geldi.

    edit: basligi alevlendiren dangalak hangi aşıdan bahsedildigini bile bilmiyor ama hocaya akil veriyor bir de link paylasmis. ulan cehalet sana lanet olsun ya. turkiye'de %95 oraninda su ana kadar sinovac asisi kullanildi onun da ilk dozunun yeterince etkin olmadigi soyleniyora adam amerikanin sesi linki vermiş.

  • yahu çık, bekar adamım, sanki size basmışım gibi ne yaygara yaptınız, altı üstü bir beğeni butonuna bastım de, bitsin gitsin, ne bu kıvırmaya çalışmalar yahu diye düşündürten yanıttır.

  • vizesi olmayan, onun yerine grup halinde sunum yapılarak geçilen bir derste (henüz bilmiyorken) gruplar oluşturulurken derste olmadığım (zaten genel olarak olmadığım) ve vize öncesi hafta okula ne dönüp bittiğini öğrenmeye gittiğimde olaydan haber olduğum ve bütün grupların dolmasıyla grupsuz kalmam sonucu hoca tarafından iki tane çek cumhuriyeti kökenli erasmuslu kızdan oluşan bir gruba eklendiğim bir durumda (önce gidip kızlara sordum ve kabul edildikten sonra eklettim kendimi listeye tabi), sunumla alakalı iletişim kurabilmek maksadıyla kızlara ulaşmak için hocanın maille yolladığı listeden kızların isimlerini bulup facebook'tan eklemem sonucu kabul edilmeyecek kadar yakışıklıyım.

    daha sonra uzunca bir mesajla durumu izah ettim, "tamam biz halledicez sana senin kısmını yollarız" diye cevap attılar, ben de usulca arkadaşlık isteğimi geri çektim :(

  • buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun new york
    uzerinde balonla dolasmaya cikar. aksilik bu ya, pusulasini asagiya
    dusurur ve kaybolur. inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin
    tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir. "pardon. ben
    neredeyim acaba?" diye sorar. "yerden 500 feet yukseklikte bir balonun
    icindesin"der adam.
    yonetici sinirlenir: "sen muhendissin degil mi?" diye sorar.
    "evet." der adam. "nereden bildin?" "cunku basim belada ve sana bir
    soru soruyorum. verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor."
    "sen de yoneticisin degil mi?" "evet sen nereden bildin?" "cunku
    yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun. pusulan yok,
    berbat durumdasin. fakat bu simdi benim sucum oldu."

  • motorcu arkadas o kufurleri eden diger surucu bozuntulari hakkinda tek tek sikayetci olmazsa, kamera kayitlarini da savciliga sunarak hepsinin burnundan o kufurleri ve hakaretleri fitil fitil getirmezse hakkimi helal etmiyorum.
    o surucu kadinin da burnundan getirilmesi lazim.