hesabın var mı? giriş yap

  • çok enteresan, sanki başörtüyü takmayınca benimsediği düşünceleri de bir kenarda bırakacakmış gibi düşünülüyor herhalde.

    başörtülü bir hakime başörtüsü takmadan da ayrımcılık yapacaksa eğer yapar, başörtüsü takmayınca tarafsız başörtüsü takınca yanlı olmayacak birdenbire. insanların kıyafetlerini engelleyerek zihinlerini değiştiremezsiniz bunu hala anlamadınız mı?

    eğer bir korkunuz varsa yargının kişiselleştirilmesinin önüne nasıl geçilir, gittikçe çarpıklaşan adalet sistemi nasıl rayına oturur, kanunlar dindar, deist, ateist, zengin, fakir ayrımı olmadan nasıl herkesi birey olarak değerlendirip eşit ele alır bunlara kafa yorun. lütfen başörtüsüyle uğraşıp akp’nin ekmeğine yağ sürmeyin, başörtülü arkadaşlara tek çıkış kapıları akp imiş gibi hissettirmeyin.

  • 1832'de doğan, 1873'te asılan ingiliz seri katil. yemeklerine arsenik katarak 10'u kendi çocuğu, 3'ü kocası olmak üzere en az 21 kişiyi öldürdüğü tahmin edilmektedir. 4 kere evlenmiş, 3 kocasını arsenikle yavaş yavaş zehirledikten sonra mide hastalıkları ile ölmelerine sebep olmuş ve hayat sigorta paralarını almıştır. üçüncü koca, karısının kendisini sürekli hayat sigortası yapması gerektiği konusunda ikna etmeye çalışması ve çocuklarının mide rahatsızlığı dolayısıyla şüpheli bir şekilde ölmesinden sonra mary ann'i evden atmış ve bir daha gelmemesini söylemiştir.

    5. kere evlenmek üzereyken, polisin şüphesi üzerine ölen kocalarının ve çocuklarının otopsileri yapılmış ve hepsinin aynı şekilde öldükleri belirlendikten sonra yakalanmış, 3 gün süren duruşma sonucunda jüri 1 saatte idam kararını vermiştir. asılırken celladın ağırlık hesabını yanlış yapmasından dolayı 3 dakika ipte can çekişmiştir.

  • insan bunları görünce keşke hiç uğraşmasaymış gazi diyor.

    şu tipler için miydi çekilen onca acı, geceler boyunca süren akıl oyunları, uykusuz geceler, dağda taşta uyuma, cehennem gibi cepheler?

    sen bir hayatı adıyorsun, 57 yaşında bitiyor ömrün. 85 sene sonra bile hakaret yiyorsun.

    ulan bu kadar nankör, bu kadar haysiyetsiz, bu kadar kalleş, bu kadar kahpe olunmaz be...

  • zaman.

    insan çocukluğundan uzaklaştıkça, hayat kavgasının içerisine girdikçe, yakınları, büyükleri birer birer dünyayı terk etmeye başlayınca duygusuzlaşmaya başlıyor. özlemle yad edilen şeyler, eski dostlar, hatıralar aynı tadı vermiyor.

    nerede o eski bayramlar diyorlar ya... bayramlarda bir sıkıntı yok, biz duygusuzlaşıyoruz işte.

  • yeni kurmayı düşündüğüm müzik grubunun adı. kadın vokal arıyoruz haldır haldır.

  • birinin bu gerçekleri söylemesi lazım artık.
    bir yılı geçkin süredir kullanmıyorum.

    1- kapatınca öyle aydınlanma, bakış açısını değiştirme gibi bir şey olmuyor.
    2- sosyal medyalara harcadığınız vaktide önem arz eden işlerde kullanmak tamamen sizin inisiyatifinizde. yoksa instagram'a harcadığınız vakti ben gibi youtube'de behzat ç. kesitlerini izlerken de harcayabiliyorsunuz.
    3- öyle kapatınca bir şeyler kaçırıyormuşsunuz hissi de bi süre sonra kayboluyor ve de hiçbir sey kaçırmıyorsunuz.
    4- kapatıp açmanızda kimsenin sikinde değil bunu bilin. en yakın arkadaşım bile daha geçen hafta beraber çekindiğimiz fotoğrafı atarken "seni etiketleyemedim, instagram'ı mı kapattın? " diye soruyordu.

    dipnot: hayatınızı değişmek için instagram'ı kapatmak gerçekten çok ucuz bir numara.
    daha radikal kararlar alın.