hesabın var mı? giriş yap

  • olmayan abartmadır.

    manchester united, manchester united’dır. bu takımı ingiltere’de yenmek her daim abartılmayı hak edecek ve tarihe yazılacak bir harekettir.

    not : fb

  • "garaj arabası, sadece hafta sonları gezmek için kullanıldı"

    kilometreye bakıyorsun 160.000. cuma akşamdan çıkıp pazartesi sabaha kadar tam gaz dünya turu yapıyor herhalde pezevenk.

  • 91 saatin sonunda, müreffeh bir muhitte bir çocuğun, annesinin naaşının kokusu takip edilerek bulunup enkazdan çıkarıldığı bir günde, hele ki annesi ve babası arabaya bir şey almaya çıktığı esnada aynı apartmanın altındaki dişçide anneannesiyle içeride olan bir başka çocuk enkaz altında kalıp ölmüşken, 2 yaşındaki bebe ateş küçükyumuk doğanlar apartmanı enkazından bir "mucize" olup canlı çıkamamışken ve onları kimse konuşmazken bir tane mucize, umut, şükür lafı daha duyacak takatim kalmadı. kafamı nereye çevirsem illüstrasyon, mucize, umut, köfte, ayran, dua eden el emojisi. bir milletin döşek buldukça kıvrılıp yatan uyku hastası gibi her felakette durup 1 kez olsun felaketi ve tekrarlanacak akıbeti düşünmek yerine sürekli tekil iyi olaylara sarılıp parti yaparak gerçeklerden kaçmasından kusacak gibiyim.

  • pasaport kontrolü için herkes gibi sıraya gireceğine, polisi ayağına getirten şarkıcı. ne zaman şu 3. dünya ülkesi ezikliğinden kurtulacağız merak ediyorum. çocuk, 13 kişilik orkestrasıyla pasaport kontrolüne girmeden, bir nevi direkt kaçak olarak ülkeye giriyor; bizimkiler de işlem yapacaklarına, arabasına kadar gidip, kontrolü orada yapıyorlar.

    herhalde türk polisinin atarı ancak işçilere, gazilere, eli bayrak ve atatürk posteri tutanlara...

    http://www.hurriyet.com.tr/…gazinhatti/23184774.asp

  • 2.5 sene en yakın arkadaşımdı, beraber en çok gülüp eğlendiğim insan. benim hayatımda birileri oldu bitti, onun hayatında da... beraber üzüldük, dertlestik aşk meşk konularında. sonra bir gün biraz kıskançlık sezdik ikimizde birbirimizde, şaşırdık ne alaka diye.yok ya yanlış anladık heralde deyip konuyu kapattık. o evlenip hayatını kurmak istiyordu, ona yönelik kadınlarla tanışıyor yada tanıştırılıyordu. ev bakıyordu evlendiğinde oturabileceği, akıl verdim çocuğun nerde oynayacak site içi olsun boşver orası güzel değil diye vazgeçirdim bir gün. sonra iş değiştirdi, o sıra beraber yaptığımız işten çok farklı bir sektöre geçti, daha güvenli daha saygın bir iş. evrak hazırladığı gün aradı biraz konuşabilir miyiz diye. gittim bu biraz buruk, her zamanki gibi değil. dedi ki; bugüne kadar kendimi sana layık görmedim işimden dolayı, ailen de öncekini işi yüzünden istememişti, şimdi memurluk kadar olmasa da daha garanti bir işe geçiyorum o yüzden buna cesaret edebildim bugün, eğer bunu denemezsek günün birinde hayatına biri girip evlenip gideceksin ve ben seni bir daha arayamayacağım, göremeyeceğim. bunu düşünmek beni çok korkutuyo, gel deneyelim, seni bugüne kadar beraber olduğum en uzun ilişkimden bile daha iyi tanıyorum, becerebilirsek sevgili olmayı evlenelim...

    sonuç;
    11.yıl, 8 yaşında mükemmel bir çocuk, her günü kahkahalarla geçen site içinde bir ev :)

  • network ten sonra izlediğim; canavarlaşmış adeta taze et ve kana susamış medya sektörüne getirilen en sıkı, en ofansif ve direkt eleştiri.. bizim ana haber bültenleri spikerlerinin neden yalandan üzgün ifadelerle ama içten içe coşkuyla 30-35 dk boyunca cinayet ve katliam haberlerine yer verdiklerini çok daha iyi anlayabiliyor insan... ama medyanın şu halinin en büyük faili hipnotize olmuş bir şekilde bu haberlere ilgi gösteren moronlar sürüsüdür.. bu canavarların iştahını kabartan işte bu moronların ta kendileri..