hesabın var mı? giriş yap

  • tek ve gerçek nedeni kediler.

    her sokakta 3-5 kap mama var. kediler de korunmadığı için kontrolsüz çoğalıyorlar. ve serçe falan bırakmıyorlar.

    doğanın dengesiyle oynadınız.
    ben küçükken hiç bir sokakta mama falan yoktu. yer kabuğu soğumamış, kedi maması keşfedilmemişti.

    ama sokaklarda kediler yaşıyordu. çöpten buluyorlardı, fare yakalıyorlardı ama karınlarını doyuruyorlardı. güçsüz olan hayatta kalamıyordu bu da dengeyi sağlayan bir unsurdu.

    edit: kedileri sebep gösterdik diye hedefe koyulduk. kediler hayvan da serçeler değil sanki. kedilerin genlerinde avlanmak var. önceden bir kedi 8 yavru yaptıysa 1 tane bilemedin 2 tanesi hayatta kalıyordu. şimdi sokakta doğan her kedi yaşıyor ve onlar da çoğalıyor.

    serengeti deki bütün aslanlar yaşasa ne olur aslandan başka canlı kalmaz. besin zinciri diye bir şey var amk. küçükken belgesel izlerdim aslan antilopu boğarken kamera ekibi niye kurtarmıyor hayvanı diye kızardım. bazılarının aklı da benim o yaştaki aklım gibi çalışıyor.

  • katıksız bir güvenlik zaafiyetidir.
    bankaların bu iş bilmez it merkezleri nasıl bu güvenlik zaafiyetine sebebiyet verir anlamak mümkün değil.

    4 ayrı bankada hesabım var, hepsi ayrı dönemlerde benden şifre değiştirmemi istiyor.
    hangi bankada hangi şifrem var, hatırlamak mümkün değil. çoğu zaman hatırlayamadığım için şifrem kilitleniyor ve "son 10 şifrenizden farklı olmalı" gibi saçmalıklar yüzünden, yine asla hatırlayamayacağım bir şifre koyup. onu da unutuyorum.

    şuan ne oluyor?
    gidip her bankadaki şifrelerimi bir deftere yazmanın eşiğindeyim. defter kaybolsa, veya şifreleri kaydettiğim telefon çalınsa direkt her bokum ortada.

    insanın iyi bildiği, güvenli şifresini 6 ayda bir değiştirterek, insanların şifrelerini başkalarının erişebilecekleri yerlerde saklamalarına sebep oluyorlar.

    bu beyinsizliğin, insanların hacklenmesine sebep olduğunu ne zaman anlamayı düşünüyorlar?

    bir insanın şifresini doğum tarihi yapması bile, 6 ayda bir değiştirilen şifre nedeniyle şifrelerini bir kağıda yazmak zorunda kalmasından daha güvenlidir.

  • oyuncu profesyonelce uyguladığı oyun içi sertliğinin ve oyun içi çirkefliğinin yanında hakemin görmediği anlarda oyun dışı çirkefliğe de mi başvuruyor? öyleyse güney amerikalı.

    oyuncu profesyonelce oyun içi sertlik uygularken bu sertliği pozisyon içinde çirkeflikle de mi süslüyor? öyleyse avrupanın akdeniz kıyılarından, muhtemel portekiz veya italyan pasaportlu.

    oyuncu profesyonel olmanın verdiği sorumluluğun ve futbol kurallarının izin verdiği ölçüdeki sertliğin dışına çıkmıyor mu? öyleyse orta veya kuzey avrupalı.

    oyuncu bütün profesyonel görüntüsüne rağmen, aniden dellenip, tüm dünyanın izlediği bir maçta hakeme kramponunu sallama potansiyelini mi barındırıyor? o zaman anadolu çocuğu. sen, ben, biz. vakti zamanında tarhana içtiği belli. sıcak, içten ve samimi.

  • playstation'i kapatıp uyumak.
    yazmayı unutmuşum adettendir: afyon belediye yüntaş spor

    edit2: bu saçma entryinin bu kadar tutmasını beklemiyordum. eski bir espri vardı "fenerbahçe uefa kupasını alınca napar? playstation'ı kapatıp yatar" diye oradan araklama sayılır.

    bu arada destek olmak için linkteki sayfayı takip edebilirsiniz

  • bu bayramda yunanistan'ın tadını alan yerli turist daha da gitmez antalya'ya bodrum'a...
    ehliyetlerimiz yenilendi, çipli oldu, beynelmilel ehliyet icin turing kurumu'na para vermiyor (400lira civari).
    ee sigorta desen bir alıyor 3-6 aylık komple sezonu çıkarıyor, arabasıyla uzun yol yapmadan rahata, düzgün hizmete erişiyor.
    şezlonga para vermiyor, şemsiyeye para vermiyor, sipariş yenile diyen garson yok.
    üstüne 8 halka kalamara, 1 ahtapot kolu 2biraya 120 lira ödemek yerine 2 tam kalamarı ızgara yiyip 2 kol ahtapot, peynirli salataya 2 biraya 75lira verip huzura eriyor.
    üstelik kalamarın yağından panesinden midesi yanmıyor, zira ızgara yiyor.

    yunanlı turizmci hizmeti hep aynı tutuyor, gülümsüyor, ilgili davranıyor.
    bizimki müşteri kapacak diye yan esnafla kavga ediyor.

    allah selamet versin aga.
    herkes huzura kaçıyor.
    üç kuruş parasını ecnebiye bırakıyor sırf rahat ve huzurlu olsun diye.

    itfaiyenin su veren hortumu olayına bir itfaiyeci olarak girmeyi etik bulmuyorum.
    yanıyorsa söndürmek meslek icabı şart ama üzgünüm ben de komşuda olcam.

    edit: ehliyet bilgisi

  • uzay içindeki bir noktayı tanımlayabilmek için mekanın yanı sıra zamana da ihtiyaç duyulması nedeni ile 4. boyut olarak tanımlanması durumudur.

    örneğin beni uzayda bulabilmek için koordinatlarımı bilmeniz yetmeyecektir. aynı zamanda o koordinatlarda hangi tarihte de olduğumu bilmeniz gereklidir. aksi halde benim şu anda bulunduğum yerde bulunan başka biri ile karşılaşabilirsiniz. yani; uzayı tanımlayan 4 adet bilgi kullanılmaktadır.

    boyutlarda ileri geri gidebilirken zaman boyutunda ileri geri gitmek mümkün görünmüyor şimdilik. olay tanımlarken bunu yapabiliyoruz ama gerçekte zaman içinde yer değiştirmek mümkün iken, zaman içinde yer değiştiremiyoruz, o kendi hızında ilerliyor sadece. ancak hızlandığımızda zamanı yavaşlatabildiğimizi ve ışık hızında zamanın duracağını biliyoruz (hesaplarla tabi). peki bu trend ile, ışık hızının üstündeki hızlarda acaba zaman tersine akıyor olabilir mi?

    tabi zamanın ne olduğu konusu hala belirsizdir. zaman bilgisi olmadan olaylar ve ilişkileri, bağlantılar tanımlanamıyor. ancak zaman diğer 3 boyuta benzememektedir, değişim göstermektedir. 4. ve daha üst boyutları gözlemlemek mümkün olmadığı için bunları hesaplamalar ile ortaya koymak mümkündür.

    programlamada, matematikte, modellemede falan çok boyutlu işlemler yapılabiliyor. burada 4. ve daha üst boyutlardaki olaylar ihtiyaca göre zaman dışında tanımlanabiliyor. örneğin; bir firmanın 3 tane ürünü var (patates kızartması, halka cips, çubuk cips) ve bu ürünlerin 4 tane farklı boyda ambalajı var (mini, normal, maksi, mega). ayrıca bu ürünlerin de 3 farklı tadı var (baharatlı, peynirli, mantarlı). son olarak ta bu ürünlerin 5 ayrı ülkede 20 farklı şehirde satıldığını düşünelim.

    baharatlı, mini boy, peynirli çubuk cipsin, italya'daki (4. ülke), napoli (italya'daki 3. şehir) kentindeki satış rakamını tanımlayan değişken tam 5 boyutludur ve satis_ciro (3,1,2,4,3) şeklinde gösterilebilir. tabii ki bu boyutlar matematiksel soyut boyutlardır, uzay boyutları değil. ama boyutların bir şeyi nasıl tanımladığına iyi bir örnek olabilir belki.

    biraz dağınık oldu ama kısacası 4 boyut zaman olarak kullanılsa dahi işinize yarayacak başka bir bilgi 4 boyut olarak kullanılabilir. ama uzay içinde nokta tayini 4 boyut ile yapılır.

  • 15 yıl önce soruları çalanlar şu an hakim, savcı, adli tıp uzmanı, emniyet amiri, kaymakam ve devletin kilit noktalarında bürokrat. bunların verdikleri raporlara ve kararlara şaşırmamak lazım. tek bir talimatla istenen karar çıkıyor, istenen kişi ceza alıyor ya da beraat ediyor, istenen festival iptal ediliyor, istenen kişi gözaltına alınıyor.