hesabın var mı? giriş yap

  • sıcaklıkları birbirinden çok farklı iki oda düşünelim, ortasından bir duvarla ayrılmışlar ve duvarın da tam ortasında süper bir cin ve süper hassas bir kapi düşünelim.. gazlar sürekli hareket ederler ve sıcaklık her gaz taneciğinde aynı değildir.. bu cin, sicak odada bulunan diğerlerine göre daha soguk olan molekülleri soğuk odaya, soğuk odadaki diğerlerine göre daha sıcak olan gaz taneciklerini de sıcak odaya geçirsin (kapıyı hızla açıp kapayarak)
    buna göre, bir oda sürekli ısınırken, diğeri sürekli soğuyacaktır, ısı dağılımı dengeleneceğine tam tersi olacaktır.. bu termodinamik yasalarının ikincisini ezer geçer, böyle birşey imkansızdır, teoriye göre odaların sıcaklıklarının zamanla eşitlenmesi gerekir..

  • ortam ve şartların negatif yönde olması bile kendisinde şirin olma merakını gidermemiştir. azimli kız. aferin ona. beş, pekiyi.

  • bir anda polislerin içinde öyle başı öne eğik, siyah hırka, üç numara saçlar ve sakalla ortaya çıkınca hakkında "sempatik" ünvanını duyuverdiğim insan.

    kız kardeşim, "niye bu kadar kızıyorsunuz çocukcağıza?" dedi.

    not: kardeşim mal.

  • -sonra eve gittik, dönüş yok mu ne, öyle bi filmi vardı, onu seyrettik.
    +ha irreversible'ı diyorsunuz, gaspar noe'nin filmi. filmekimindeki geceyarısı gösteriminde bütün istanbul entellektüel sosyetesi ile birlikte izlemiştim onu çok farkli bir sinema teknigi ve carpici sahneleri vardır.
    -ha işte o, köprü altında kayıyorlar hatuna. şu rakıyı uzatsana.
    +al rakıyı, allah belanızı versin :/

  • aynı cesareti kongrelerde de görmek isteriz. "arka ayak" diyerek hakaret ediyor bir de. vatandaşın yerinde olsam hakaret davası açarım.

    bacak bacak üstüne atmak yasak mı? kaymakamsın diye vatandaşa hakaret etme hakkını nereden alıyorsun?

    buyur kendi ilçende yapılan bir toplantı: görsel

    hadi bassana burayı da.

  • bir grup abazan gencin bornova anadolu lisesi'nin bahcesinde yanyana dizilmek suretiyle cok afedersiniz "am" yazmasi. ust katlardan kendilerini farkeden ogrencilerin gulmekten yerlere yatmasi. bahcedeki ogretmenlerin olan bitene anlam verme cabalari...

  • bundan tam 9 ay evvel, benim de başıma kadıköy evlendirme dairesi'nde gelen şey..

    hem de nasıl biliyor musunuz?
    nikah başlayacak, salon tıklım tıklım, abim elinde kamerayla içeri girip beni çekecek.. ağzı 5 karış mutluluktan, kardeşinin nikahını izleyip kaydedecek diye..
    haber geliyor bana, "içerde biri var kameralı sokmayız" diyorlar..
    "nasıl sokmazsınız abimi" diyorum, "kamerayla giremez" diyorlar..

    bakın bu muhabbet, ben evet demeden 5 dakika önce arka odada nikah memuru önünde gerçekleşiyor.

    adamlar "sokamazsın kardeşim! ya parasını verirsin ya da çektirmeyiz" diye üstüme yürüyor.
    "ulan ben sizden böyle bir bilgi aldım mı sokamayız diye? para vermek zorundamıyım şu halimde size" diye diretiyorum..

    adamlar bağırarak "çektirmeyiz" diyerek merdivenlerden yukarı çıkıyor ve ben bu esnada arkalarından laf atıyorum.. durduğum yer, nikah masasının arkasındaki kapı.. yani kapı açıldığı anda tüm davetlilerin karşısına çıkacağım.

    sinirden yüzüm kıpkırmızı, elim ayağım titreyerek kapıdan çıkıyorum.
    masaya oturuyorum.
    "evet" derken yüzüm o kadar eblekleşmiş ki, eşim bile "neden bu kadar üzgün evet" dedin diye üzülüyor..

    bağırış çağırış en mutlu anlarımdan birini sktiler.
    sizin rantınıza da paranıza da yazıklar olsun.

    yıllar sonra ekleme: nikahımıza dair düzgün video kaydımız yok.

  • aslinda her insan bu yanilgiya duser. hatta kendine her seyden bir pay cikarir. bak benim sevdigim resmini facebook profil resmi yapmis, bak bu paylastigi sarki ikimizi anlatiyo vs gibi ama gercekler cok farkli dostum. hic ozlemedi, ozlemiyor ve ozlemeyecek.

    ama belki bi baskasini ozluyodur.. gercekler aci kabullenmeliyim, kabullenmelisin...