hesabın var mı? giriş yap

  • normal olandır.

    para duruduğu yerde hegün %10 değer kaybettiği sistemlerde, hiperenflasyon durumunda gerçekleşir.

    herkes parayı şimdiden harcama, alabileceğine alma yarışına girer. bunda garip olan hiçbirşey yoktur.

    tem kavacık kavşağında köprüden önce son çıkış yazıyor ya. he şu anda kriz o noktada, az kaldı ama o kavşak geçildi geçilecek. işte o zaman görürsün kimse bir şey satın alabiliyor mu, evde aç aç oturuyor mu..

    bu krizden çıkmanın artık tek yolu da, erken seçimdir. başka da hiçbir çözümü yoktur.

  • birçok kişi gibi benim de kuzey amerika kıtası'ndaki ilk durağım new york oldu.

    new york, belki de şehir plancısı olduğum için, bugüne kadar en çok merak ettiğim şehirlerden biriydi. bu nedenle, normalde yoğun programlar yapmayı sevmeme rağmen, new york'a ayrıcalık tanıyıp geziye ayırdığımız 8 günün tamamını bu şehirde geçirdik.

    new york grid iron planın bana göre en iyi uygulandığı örnektir ve bu sistemi gerçekten anlamak için new york'ta bulunmak gerekir diye düşünüyorum. bu sebeple bu şehri yaşamak yandan çok farklıyken, diğer bir yandan ise oldukça tanıdık. bunun sebebi ise popüler kültürün en önemli parçalarından olan birçok film ve diziye ev sahipliği yapmış ve yapıyor olmasıdır.

    new york'a ulaşım, thy'nin istanbul'dan kalkan doğrudan seferleriyle oldukça kolay. biletlerinizi önceden ayarlamanız durumunda 1000 ila 1500tl arasında değişen fiyatlara uçabilirsiniz. geçen kurban bayramı'nda gitmiş olmamıza rağmen kişi başı 1.500tl gibi oldukça uygun kabul edilebilecek bir fiyata biletlerimizi 3 ay öncesinden aldığımızı da belirteyim. new york-istanbul arası yolculuk, giderken yaklaşık 9,5 saat kadar sürerken bu süre dönüşte 8.5 saate düşüyor. tabi bu süreye yaşanması oldukça muhtemel rötarlar ve ülkeye giriş sırasındaki kontroller dahil değil. örnek vermek gerekirse new york john f. kennedy havalimanı'nda pasaport kontrolünden geçmemiz yaklaşık 1.5 saatlik bir sıra bekleme sonucunda gerçekleşmişti. planınızı yaparken bu süreleri de dikkate almanızda yarar var.

    seyehatinizi planlama aşamasında ikinci önemli nokta ise tabi ki konaklama. konaklama için benim tavsiyem, ev kiralamanız olacaktır. otel fiyatları ile kıyaslandığında ev kiralamak neredeyse size yarı yarıya tasarruf sağlayacaktır. evde kalmanın kendine has artıları olduğu gibi otele göre de bazı eksileri tabi ki var. ancak aradaki fiyat farkı düşünüldüğünde, niyetiniz de otelde keyif yapmak değil şehri gezmek ise kesinlikle ev kiralamanızı tavsiye ederim. kiralık ev bulmak için ise, dünya'da en çok kullanılan sitelerden biri olan airbnb.com'u kullanmanızda yarar var. kiralamayı düşündüğünüz ev ve sahibi hakkında yorumları dikkatlice okuduğunuz ve kendiniz hakkında bilgileri doğru bir şekilde verdiğiniz sürece herhangi bir problemle karşılaşacağınızı sanmıyorum. ayrıca bu site üzerinden yaptığımız rezervasyonla vize alırken de bir sorun yaşamadığımızı belirtmekte yarar var.

    eğer daha önceden aldığınız bir abd vizeniz yok ise (bkz: abd vizesi) sizin için en son aşama vize alma kısmı oluyor. bugüne kadar çeşitli ülkelerden 10'a yakın vize almış olmama rağmen aldığım en kolay vize olduğunu söyleyebilirim. hazırladığım evrakların hiçbirine ihtiyaç duymadan, sadece birkaç temel soru sonrasında "vizeniz onaylanmıştır" cevabı ile aldığımız bu vizeye başvuru için ihtiyaç duyacağınız bilgilerin neredeyse tamamı abd vizesi başlığı altında incelenmiş. abd'nin diğer schengen ülkeleri gibi kısıtlı değil, 10 yıllık turistik vize verdiğini de unutmayın.

    biletlerimizi aldık, kalacağımız yeri ayarladık ve son olarak vizemizi de cebimize attıktan sonra artık geriye yapacak tek şey gezinin keyfini çıkarmak kalıyor. böyle bir seyehat için aylarca sabah 9:00 akşam 18:00 çalıştığınız, para biriktirdiğiniz düşünülürse gezinizin her dakikasını verimli geçirmek için önceden bazı planlar yapmanızda yarar var. yazının devamında size yardımcı olacak bazı fikirler vermeye çalışacağım.

    gitmeden önce kesinlikle hava durumunu kontrol edin ve havanın kapalı veya yağmurlu olduğu zamanlarda müzeleri gezecek şekilde planınızı yapmaya çalışın. özellikle havanın en güzel olduğu günü central park'a ve -gitmeyi planlıyorsanız eğer- six flags'e ayırmaya çalışın. yine woodbury common'a gitmeyi planlıyorsunuz yağmursuz bir güne denk getirmekte yarar var.

    new york'ta yapmadan dönmemeniz gereken şeylerin başında broadway'in meşhur müzikallerinden birini izlemek geliyor. bu müzikaller için biletleri internetten almak yerine times square'de adı şimdi aklıma gelmeyen, o meşhur merdivenlerin altında bulunan şubeden almanız daha ekonomik olacaktır.

    onlarca müzenin bulunduğu bu şehirde metropolitan museum of art'a ayrı bir parantez açmak gerekir. müze gezmeyi sevmiyor olsanız bile bu müze için bir istisna yapıp en azından yarım gününüzü ayırmalısınız diye düşünüyorum. bunun haricinde frick collection, moma ve bunun gibi bir çok müze de görülmeyi hak ediyor.

    gelelim central park'a, bu park zihninizdeki yeşil alan konseptini yerle bir edecek seviyede. büyüklüğü, kullanımı, konumu her şeyiyle akıl almaz bir proje olduğunu söylemek lazım. eğer benim gibi alışveriş merakınız yoksa grubun kalanı outletlerde kendinden geçerken, siz de bu zamanı central park'ta koşuya veya yürüyüşe çıkarak geçirebilirsiniz. unutmadan, central park'ı gezmek için tam bir güne ihtiyacınız olduğunu da belirtmeliyim.

    daha anlatılacak o kadar çok şey var ki hepsini yazmak neredeyse mümkün değil. bu şehri tanımak için çin mahallesi, italyan mahallesi , brookyln, soho, wallstreet ve daha aklıma gelmeyen birçok bölgesi tek tek gezilmeli görülmeli diye düşünüyorum. bu nedenle değil 8 gün, 1 ay gezseniz bile hala aklınızda kalan şeyler olacaktır. defalarca gelmek isteyeceğiniz, tekrar tekrar aynı yerleri dolaşmaktan sıkılmayacağınız bir şehir new york. eğer bizim gibi kısıtlı zamanda maksimum verim almayı planlıyorsanız bu yazıdan çok daha fazlasını okumalı ve ciddi bir hazırlık yapmanızı tavsiye ederim.

    edit: aklıma gelmeyen yerin adı theatre development fund'muş, epistemofili'ye teşekkürler.

  • 2008'den beri düzenli olarak her yıl verilen edebiyat ödülü:

    2008 gülten akın "çağdaş türk şiirinin günümüzde ulaştığı düzeyi yansıtma niteliği, şiire verdiği emek ve son yıllarda kendi şiirinde yarattığı yenilikler nedeniyle."
    2009 ihsan oktay anar "edebiyatımıza kazandırdığı birbirinden önemli romanları, bu romanlarda ortaya koyduğu özgün üslubu nedeniyle ödüle layık görülmüştür."
    2010 nurdan gürbilek "türkiye'de edebiyatın bütününe deneme penceresinden bakan, sorgulayıcı bakış açısı ve bu coğrafyanın belirleyici öğelerinden endişe konusuna getirdiği çok boyutlu açılım gerekçesiyle."

    2011 şavkar altınel "kendine özgü şiiri ve düz yazısıyla edebiyatımıza önemli katkılarda bulunan şavkar altınel, edebiyat değerlerine sürekli bağlılığı ve farklı edebiyatlar arasında köprü oluşu nedeniyle ödüle layık görülmüştür."
    2012 murathan mungan "30 seneyi aşkın süredir tiyatro, şiir, öykü, roman ve deneme alanlarında gösterdiği yaratıcılık, yenilikçilik ve yetkinliği nedeniyle."
    2013 cemil kavukçu "öykü türünde gösterdiği ısrarlı çalışma, öykücülüğümüze kazandırdığı yeni tipler ve anlatım yöntemleri, üretkenliği ve öykünün edebiyatın gündeminde kalması için gösterdiği kişisel ve yaratıcı çaba nedeniyle."
    2014 küçük iskender "türk şiirine getirdiği özgün soluk ve şiir dilinin geliştirilmesinin yanı sıra otuz yıl boyunca tavrındaki tutarlılık nedeniyle."
    2015 orhan pamuk "roman sanatına verdiği emek ve edebiyatımızın dünyaya açılmasındaki katkıları nedeniyle."
    2016 orhan koçak "günümüz türkiye edebiyat dünyasında oynadığı öncü rol nedeniyle."
    2017 cevat çapan "seçkin şairliği ve çevirileriyle şiirimizin dünyaya açılmasına sağladığı katkıları, edebiyatımızın yeni kuşaklarının yetişmesinde harcadığı uzun yıllara yayılan emekleri ve yayıncılığımızın niteliğinin yükselmesindeki çalışmaları nedeniyle."
    2018 adalet ağaoğlu "arka planlarında türkiye’nin sosyal, siyasi, kültürel yapılarını işlediği romanlarını, yenilikçi anlatım teknikleriyle kaleme almış, günlükleri, öyküleri, roman ve oyunlarıyla edebiyatımızın doruklarından biri olmuştur."
    2019 latife tekin "toplumsal yaşama eleştirel bakışı ve kadın ve çevre konularına duyarlı romanları için verilmiştir."
    2020 jale parla “akademi ile edebiyat dünyasını bir araya getirme konusundaki başarısı, türk edebiyatı üzerine özgün çözümlemeleri ve edebiyat eğitimine katkılarıyla, eleştiri geleneğini kültürel inceleme ve karşılaştırmalı edebiyat yönünde zenginleştiren yeni alanlar açması nedeniyle vermiştir.”

    2021 selim ileri "öyküleri, romanları, deneme ve senaryoları, edebiyatımızın geçmişine, bugününe ve tüm alanlarına sunduğu sürekli ve nitelikli katkı ve edebiyat dünyasında oynadığı öncü ve yenilikçi rol nedeniyle."
    2022 mehmet eroğlu "mehmet eroğlu, kişisel ya da toplumsal yıkımlara, acılara karşı duyarlılığı ve sorumlu bir aydın yazar tavrıyla, gerçek hayatın, gerçek insanlarını, yakın tarihin karanlık dönemlerini ele alan romanlarıyla ve girdiği yeni arayışlarla ödüle layık görüldü."
    2023 füruzan "1970'lerden itibaren çöken burjuva ailelerinin, yoksulluk ve yalnızlıkla boğuşan kadın ve çocukların, yabancı ortamlarda bunalan ve yurt özlemi çeken göçmenlerin dramlarına sevecenlikle yaklaştı; umutlu gelecek için emek verenlerin uğradıkları haksızlıkları ve toplumsal yaraları ele alırken kişileri derinlemesine inceledi, anlatımını ayrıntılarla besledi. yapıtlarıyla öykünün yenilenmesine ve yaygınlaşmasına öncülük etmiş yazarların başında geldi."

    https://www.erdalozedebiyatodulu.com/yillar

  • kullananların neyi kanıtlamaya çalıştığını anlamadığım browser.

    hayır biliyorum türk milletinde böyle bir hastalık var galiba da genetik. birşeyi babamızın malıymış gibi sahiplenip fanatikliğin dibine bulabiliyoruz bütün mantıksal süreçleri devre dışı bırakıp.

    en belirgini yine burda ortaya çıkmış. bir kullanıcı bir problemden dolayı iki videoyu açamadığından bahsetmiş, yazılımdan zerre anladığına şüphelendiğim başka birisi "kişisel bugdır o yok öyle birşey" diye savurmuş başkası da "kardeşim ben açıyorum gel buna konuş" minvalinde başka aptalca şeyler yazmış.

    peki bu yazıların hiçbirinde ne yok?
    sürüm farklılıklarını incelemek yok mesela operating system farklılıkları, kurulu plug-inler, antivirüsu. bu değişkenlerin hiçbirini incelemek yok

    neymiş "ben açtım 7 tane çalışıyor"

    ya gidin bi kumda oynayın ya.