hesabın var mı? giriş yap

  • amk öyle bir ülke düşünün ki sikini kaldıran önce vatandaşa çeviriyor lan. ülkeye bak.

  • - birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde bu programı ve bileşenlerini tümüyle kaldırmak istediğinizden emin misiniz?

  • garsona teşekkür ederim, kasiyere teşekkür edip iyi çalışmalar dilerim, sokakları süpürürken görürsem görevliye kolay gelsin derim. evim 4. katta, asansör çalışmıyor, her geldiklerinde kuryeye, kargoya, sucuya kusura bakmayın, yorduk sizi, teşekkürler derim. ve genelde %40 gülümsemeli geri dönüş alırım.

    sorun değil, insanlar mutsuz ve yorgun, anlıyorum. siz de anlayın, nezaketten vazgeçmeyin.

  • linc edildik demis. hayir yavrum ali ismail linc edildi. senin ise sucun sesli olarak soylendi sadece. ve insanlar senden farkli olarak sucunu seslendirmek icin goruntulerin cikmasini beklediler. (senin yapmayi tercih etmedigin bir sey bu)

    senin "e kadin oyle dedi" gibi cocuk bile kandiramayacak seviyedeki savunman, aslinda buyuk olcekte akp'yi desteklemek, akp secmeninin gozunde gezicileri seytanlastirmak amacini ve cikarlarin icin (bir zamanlar soylu olan) meslegini bu yolda kullandigin gercegini ortemiyor.

    herkesin hatalari vardir ama toplumunun %99'unun yanlisliklari ve karaktersizlikleri 1-2 kisiye zarar verir. siyasetci, gazeteci, fikir adami vb. isen hatalarin milyonlari etkiler ve gunahin milyonlarla carpilir. umarim cezan da milyonlarla carpilir.

  • isci sayısı- uretim grafiginin 45 derece acıyla gitmemesi. ise yeni giren bir iscinin ondan once giren isci kadar uretmemesi. sınırı ise son alınan iscinin urettigi malın karının iscinin maasına esit oldugu zamandır.

  • öncelikle çin gibi ülkeler okuma yazma öğretme konusunda sıkıntı çekiyorlar. illa kendi en eski alfaben olursa güzel olacak diye bir şey yok. japonya'nın alfabesi de zaman içinde değişmiştir. latin alfabesini değiştirip kendi alfabemizi yapmışız, yazıldığı gibi okunuyor mis gibi. önemsiz bir olay gibi geliyor ama altı ayda okuma yazma öğreniyorsun. okumada tutarsızlıklar yok denecek kadar az. ingilizce veya çince okuma öğrenen çocuklar bu seviyeyi 3 senede görüyor. o yüzden şu an kullandığımız alfabe dilimiz için mükemmel. kaldı ki dünyanın bilim ve iletişim dili olan ingilizceyi ikinci dil olarak öğrenirken de kolaylık sağlıyor. özetle alfabe bizim, yedirmeyin.

  • bakırköy'de poliklinikte çalıştığım yıllar. eşimin poliklinik koridorun sonunda. aramızda 3 oda var. zemin kattayız. o dönem sigara yasakları yok ama küçücük odada saatlerce kalmaktan bunalıp arada sigara içmek için pencereden dışarı çıkıyorum. çıkınca da belki hastası yoktur, birlikte tüttürürüz diye onun odanın penceresinin önüne gidiyorum.

    o gün kenardan baktığımda manzara şu:
    bizim kantinin kedisi girmiş, çömez asistanların arada muayene öğrenmek için gelip oturduğu kenardaki sandalyeye kurulmuş. tüm dikkatiyle hastayı dinliyor. hasta da - artık şaşkınlıktan mı başka bir şeyden mi bilmiyorum - eşime değil kediye bakarak şikayetlerini anlatıyor.

    gel de bu kediyi ve bu hastayı sevme, gel de gülümseme şimdi.

  • insan neyi çalar? kendisinde olmayanı veya olmayacağını bildiği şeyi. ulan bir insan neden ''kendi fotoğrafını'' başkasından çalar? çık bir dağa sen de çekin lan.

    hahhahaha. böylesini ilk kez görüyorum. insan kendi fotoğrafını çalıntı olarak kullanır mı ya.