hesabın var mı? giriş yap

  • araç hızının göreceli bir durum olduğunu belirten fikir varoşlarını ortaya çıkarmıştır. altındaki bmw'ye göre 140 normal bir hızmış, 80 gibi geliyormuş. trafik kuralları belli, hız sınırı belli. nesi subjektifmiş trafikteki hızın. bu varoşlar işte doğduğun büyüdüğün şehrine, boğazına, sahiline geliyor mütahitlik felan türlü türlü cinliklerle kısa zamanda zengin olup üst kimlik kazandığını sanıp senin huzurunu kaçırıyor. geçen gün caddebostan'da son model bmw'sinin camını açıp kola kutusunu fırlatan gördüm. memleket olarak görmüyor ki burayı, gelip fethettiğini sandığı bir yer sanıyor, umarsızca pisliyor. trafik kurallarını bozuyor. kültüründen yaşadığı ezikliği parasıyla kapatıp başkalarına uyguluyor.

  • modern anlamıyla kozmopolitanizmin babalarındandır. dünyadaki tüm insanların, bir hemzemin olarak o "insan olma" halini alması gerektiğini ve dünyanın da zaten oraya ilerlediğini savunmaktadır. kültürlerin etkileşime geçmesinin, yozlaşmaya değil de birleşerek büyümeye yol açacağını savunur. yerel olanın, aslında dünyadaki hareket etme hakkıyla birlikte ne kadar küresel de olmaya başladığını açıklamaya çalışmaktadır. bu sene itibarıyla, princeton university'de değil, nyu'da ders vermeye başlamıştır.

    kozmopolitanizm derken aslında ne demek istediğini anlattığı çok güzel bir al jazeera ropörtajı vardır (ingilizce). buradan izlenebilir.

  • var. takvimlerden haberim var.

    sen gideli epey oldu. yedi yıldan biraz fazla. başka haberlerim de var.

    çocukların büyüdü. kızın genç kız oldu, sana benzemiyor pek. kuru, zayıf, cılız bir kız. oğlan da büyüdü, o aynı sen işte. senin esmerin. güleç bir çocuk. doğduğunda nasılsa öyle. artık yemek yiyor, belki de ondan. kaşığı zorla ağzına sokmuyoruz bebekliğinde senin yaptığın gibi. "çocuk ya da büyük ol haribo'yla mutlu ol" diye karşısında şebeklik yapmıyoruz. ikisi de iyiler işte, okula gidip geliyorlar. bir de kardeşleri oldu senden sonra.

    anlayacağın herkes hayatına devam etti bir şekilde. yine de hiç kıvırmadan söyleyeceğim, şu saatten sonra sır bize aşikâr sana, baban kafayı bozdu. kolay değil. koca adam yandı kavruldu. annen de uykuyu unuttu. evin içinde yalın yapıldak dolanıp sabahlara kadar ağlıyormuş. kız kardeşinin bebeği oldu. görsen çok severdin, eminim. ablanı çok görmüyorum. karşılaştığımızda da göz göze gelemiyoruz zaten.

    başka? her toplanıldığında adın muhakkak geçiyor. o olsaydı şöyle derdi, böyle gülerdi. herkes bir fasıl seni en son gördüğü zamanı anlatıyor. en son ben söz alıyorum. hep aynı şeyi söylüyorum: en son mesajı bana atmış işte.

    ben mi? aynı. bildiğin gibi. rehberde adın, telefonda mesajın duruyor. senden sonra boş boş dolandım biraz. işe girdim, iş değiştirdim. çalıştım. mesaide çok çalışıp mesai dışında bol bol aylaklık yaptım. dolayısıyla bir baltaya sap olamadım. kendime ya da insanlığa bir faydam olmadı. ne gibi bir faydam olabilir? onu da bulamadım. köprülerin altından çok sular aktı diyemem ama var olan belli belirsiz o köprü de yıkıldı. çayın bu yakasında kalakaldım.

    nadiren sevdiğin hüzünlü şarkıda söylendiği gibi; takvimlerden haberim var. yirmi beş yaşındaydık o zamanlar...

    *

    ed: sevgili t., bugün çocuklarının ikinci kardeşleri dünyaya geldi. kocaman bir aile oldular. sensiz.

    ed: sevgili t., kızın bugün üniversiteli oldu, müthiş neşeli. oğlun da fena halde yakışıklı, gözler sürmeli sürmeli.

  • - asalet doğuştandır, sonradan kazanılmaz... zorlamayın çok yapmacık duruyor:)

    evet burada ibretlik bi cümle görüyoruz. burada kezban kendini asil, eşi benzeri bulunmaz bi prenses sanıyor. habitatında kimsenin ondan üstün olamayacağını üstü kapalı bi şekilde belirtmiş. kezbanlar, yapmayın... bi başınızı kaldırıp etrafa bakın.

  • telefoncu m.kemal abinin, parçalardan başka telefon yapabileceğini bilmeyen ,yazar hezeyanı.

  • ilkokulda çok hızlı koşardım ben. ilçeler arası yarış yapılacaktı, öğretmenlerim gidip annemden rica ettiler, takım kurulacak oğlunuz da olsun diye. annem "terler bizim oğlan üşütür" dedi göndermedi beni. bakışa bak amk. işte çocukken terlemeden koşmayı becerebilseydim şimdi alkolik olmazdım belki.