hesabın var mı? giriş yap

  • mesleğim dolayısıyla kullanıcı ve satıcısıyla fazlaca muhattap oldum.
    genellikle kullanıcı ve küçük torbacı tabir edilebilecek kitle arasında belli belirsiz bir ayrım var. bunun sebebi bağımlılarının tüm hayatlarını madde kullanmak üzerine kurmuş olmaları.
    edindiğim bilgiler ise şöyle.
    ilk kullanışta ne olduğu tam olarak anlaşılamıyor, yüksek bir uykusuzluğa ve dinçlik hissine neden oluyor.
    kullanıcılar meyve suyuna karıştıranlar ve pipocular olarak ikiye ayrılıyor genellikle.
    meyve suyuna karıştıranlara "sosyete" deniyor. zira pipo kullanıcıları eriyen maddenin dumanını defalarca kez içine çekerken, "sosyete" ler aynı miktarı tek seferde kullanabiliyor.
    bağımlılık arttıkça takılınılan ortam tamamen kullanıcı ortamına dönüşüyor. tüm sosyal çevre bu konsept etrafında oluşmaya başlıyor. genel yaşam gece uyanık, gündüz uykulu olmaya dönüyor, işte bu noktada da kullanıcı ve satıcı arasındaki perde iyice inceliyor.
    büyük torbacı ve toptancıları genellikle maddeyi hiç bir şekilde kullanmıyor. kullanmama gerekçeleri ise ; "biz neler gördük, adam karısını, kız kardeşini , kız kendini, adam kendini satıyor bunu bulmak için, hayatta bulaşmam." ayarında.
    meth kullanıcısını anlamanın yolu ise yüzüne bakmaktan öte gözlerinin içine bakmak. genel bakışları tedirgin ama uyanık. kafayı taşçılar kadar kırmıyorlar ancak madde kullanmadıkları sırada en basit soru cevapta bile başarısızlar. diğer taraftan, yalan söyleme durumu inanılmaz bir artış gösteriyor. bilhassa madde etkisi altındayken.
    diğer taraftan 6 aylık bir kulanımdan sonra dişler erimeye başlıyor. evet, bildiğiniz eriyor. bilimsel sebebini bilmiyorum ancak eriyen dişleri gördüm.
    şu sıralar fazla popüler. bunun bir kaç sebebi var. birincisi, bonzaninin yerini meth aldı. ne olursa olsun bu illegal de olsa bir piyasa ve bonzai üreticileri talep azalınca meth yapmayı öğrendiler. işin komik yanı ise, iranlılar öğretti. piyasa meth sürüldü.
    diğer yandan karı yüksek, sürümü bol, masrafı az. kullanıcılar için ise kısmen ucuz ve bağımlılık devam ettirilebilir bir seviyede.
    ikincisi, türk ceza kanununun 188/3 maddesi kapsamında değerlendirilip 188/4-a kapsamında sayılmaması.
    bu şu demek, tck 188/4-a maddesine göre kokain,eroin,morfin ve sentetik uyusturucu(bonzai) satışı cezada arttırım sebebi. meth ise temel ceza olan tck 188/3 kapsamında değerlendiriliyor ve bu da bir tercih sebebi oluyor.
    istanbul tabii ki kullanımda başı çekiyor ancak en "hareketli" olan yer bursa.
    bunu bir çok farklı yerden duydum. bilhassa üniversite öğrencileri arasında yaygınlığı giderek artıyor. bunda maddenin kısmen ucuz olması ve öğrencilere arzuladıkları uykusuzluğu sunması büyük bir etken.
    diğer yandan, bağımlılık hususu çok ama çok hızlı gerçekleşiyor. tam bir "bir kereden bir şey olur" maddesi.
    kullanmayın. buna bulaşmayın.

  • yanıma genç bir kız geldi. yanağım'dan makas aldı ve beni öptü. ben şok oldum daha 3 yaşındaydım. zor günlerdi.

  • marcel pohl'un kaç dönemde okulu bitirdiği sorusunu marcel pohl ve çevresi dışında kimsenin bilemeyeceği sözde bilgi yarışması. bu bir bilgi değildir. 2012 yılındaki bir olay, türk basınına yansımamış ve marcel pohl da almanyadaki random bir bankacı. böyle bir soru akıl, mantık ve vicdan sahibi hiçbir prodüktör tarafından yarışmacıya sorulmaz, çok ağır bir şaibe.

  • üsküdar belediye başkanı hilmi türkmen’in yeğeni cihat türkmen; ilahiyatçı ama gençlik ve spor müdür yardımcısı. keşke liyakattan , kul hakkından da biraz rahatsız olsaymış. yiyin efendiler yiyin, doyuncaya tıksırıncaya çatlayıncaya kadar yiyin!

  • genelde padişahlar o dönemde pazar gezmelerine falan hünkar sıfatıyla çıkmazlardı, halk gibi giyinip kamufle olurlardı güvenlik gerekçeleriyle. yani bugünkü padişahla o zamankiler aynı değildi.

    evet amk muhteşem yüzyılda gördüm. kanuni kapkara bir kapşonlu giyip öyle çıkıyordu çarşıya pazara.

  • algısı mı kaldı lan? vermişiz vereceğimizi. yavşaklığın lüzumu yok. türkiye'de darbe olup chp'liler mhp'liler işkencedeyken sizin gibiler avuçlarınızı ovuşturuyordunuz. duyan da darbeden muzdaripsiniz sanacak.

  • nasıl ki soma katliamından sonra akp soma'dan birinci parti çıkmaya devam ettiyse, havai fişek fabrikasının patlamasından sonra da sakaryalılar yine ampule basacaklar. çünkü bu insanlar allahçı, reisçi. belki reisçilik allahçılıktan önce geliyordur, bilemeyeceğim. çünkü reis camiye gel dese hepsi gider, allah gel dediğinde gitmiyorlar diye biliyorum. her şeyin allahtan geldiğine, sınandıklarına inanıyorlar. olacağı varsa olur kafası yaşıyorlar. teknolojik imkan olsa da anüslerinde havai fişeği doğrudan patlatsa müsiad tayfa, dağda 3-5 pkklı kaldı dayanın, denildiğinde yine ses etmeyeceklerdir. bu insanları sıradan bir seçmen olarak değerlendirmek hata, hasta hepsi, sosyolojiden, politikadan ziyade tıbbın araştırma alanına giriyorlar. bunu samimi söylüyorum.

  • hayatının sikilmesi saniyeler alır, daha fazlası değil.

    şu an senin için problem olan şeyleri bir kağıda sırayla yaz. hayatını zindana çeviren, seni deli eden sorunları yaz. yaşamını çekilmez kılan dertlerini. hayattan soğutan şeylerin tümünü alt alta sırala...

    --- spoiler ---

    trafikte seyrediyorsun, sadece bir kaç saniye gözünü yoldan ayırdın. telefona ya da radyoya baktın. gözünü alan bir tabelaya takıldın. iş yerinde yaşadığın tartışmayı düşünüyorsun.

    dikkat et !!! frene bassss !!!

    az evvel bir çocuğa çarptın ve çocuk çarptığın an öldü.

    haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.

    --- spoiler ---

    gürültü yapan üst komşunu uyarmak için üst kata çıktın.

    neden sana bağırıyor ki ? o da ne sana vuracak mı yoksa ?

    bu adam kendini ne sanıyor !

    attığın tek bir yumruk adamın kafasını merdivene çarpmasına sebep oldu. az evvel üst komşunu öldürdün.

    haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.

    --- spoiler ---

    telefonun nasıl da ısrarla çalıyor. ısrarla, ısrarla ve ısrarla.

    o da ne 4 cevapsız çağrı. ablan aramış. abin de aramış.

    az evvel annen ve baban trafik kazası yapmışlar. araçtan sağ çıkan olmamış.

    haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.

    --- spoiler ---

    kaç gündür omzun ağrıyor ve sen doktora yeni mi gidiyorsun !

    metastaz mı ? o da ne demek ?

    akciğerindeki kanser kemiğe mi sıçramış. oysa sadece basit bir omuz ağrısıydı.

    son evre mi ?

    haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.

    --- spoiler ---

    hayatının sikilmesi saniyeler alır, daha fazlası değil.

    elindekilerin keyfini çıkar. çevrendekilerle mutlu ol. sevdiğin insanların bunu hissetmelerini sağla. yaşamaya bak. hiçbir şey sandığın kadar uzun sürmeyecek.

    edit : (bkz: sma hastası gökalp’in kahramanı ol kampanyası)

  • püf noktaları vardır

    1- salçalı sos sulandırma olayına girmeyin. gidin tetra pak kutuda domates püresi alın yağda domates püresi pişirin çok daha az miktarda salça ekleyebilirsiniz. sosu bol yapmaktan çekinmeyin. salça gibi yoğun olmadığı için tadı kötü olmayacaktır. sosu hamura süreceksiniz. sos pişirmek salçalı yağı saatlerce ateş altında tutmak değildir. sosun tadı ateş altında kaldığı her aşamada değişir, domates püresini salçalaştırıncaya kadar pişirmeyin. domates biraz da kendisini taşısın.

    2- mantar seviyorsanız çok koyun ama küçük küçük dilimle-meeeeee-yin. iri kalsınlar (mesela 4'e bölün) ve en üste koymayın. en üste koyarsanız hem suyunu salar hamuru kötü yapar, hem de çok çok küçük kalır. peynirin altına koyun.

    3- bütün malzemeleri çiğ koyabilirsiniz. ilk denemeniz sonrasında malzemelerin pişmelerine göre boyutunu değiştirmek gerektiğini öğreneceksiniz. ceteris paribus iri parçalar geç pişer.

    4- bu güne kadar herhangi bir pizza için bunun peyniri gereğinden fazla olmuş dendiğini duymadım.

    5- sosisi iyisinden alın (kilo fiyatı kırmızı et'in fiyatına yakın olanlardan) ama az alın. sosis çok bereketli bir malzemedir, elde kalır.

    6- ölçülü ve tarifli yapmıyorsanız pizzanızı iki yönden ısıtarak ama olması gerekenden bir alt bir rafta pişirmeye başlayın. pişmesine yakın üste alırsınız, kısa sürede üstü kızarır.