ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pkk'yı desteklemeyen kürtler
-
baba tarafımdan kürdüm. anne tarafımdan yörük türkmen.
babamda dahil ailecek bu vatan ve bayrak için kanımızı canımızı veriririz. maddi durumum elverdiği bedellı askerlıge yasım ve param yettıgı halde babam tarafından gecen sene askere sırf vatan gorevıdır dıye yollandım. baba tarafımda ataturkten mebusluk almış, madalya almış, kurtuluş savasında aşiretiyle beraber savasmış buyuklerımız var.
evet kanımda kurtluk var ve ben bu topraklarda buyudum bu bayrak altında dogdum bu bayrak altında olecegım.
pelin öztekin'in 153 kilodan 63 kiloya düşmesi
-
6 yıl önce bir mekanda tuvalette karşılaşıp tanışma fırsatı bulmuştum. gerçekten sağlıksız bir kilosu vardı. fakat dünya tatlısı, iyisi bir insandı. o mütevaziliğine hayran kalmıştım. aklımdan geçmişti o gün. benim gibi 50 kilo olup hala takıntılı olan biri için ben olsam belki içime kapanırdım demiştim. ama onu takdir edip hayran kalmıştım.
şimdi her gördüğümde sanki o günden beri arkadaşımmış gibi hisseder deliler gibi mutlu olurum. haketmişliğine, mutluluğuna bende deliler gibi sevinirim.
ne kadar önemliymiş hiç tanımadığı bir insana gülümseyip selam vermek meğerse.
bir kadın olarak gurur duyuyorum.
var olduğu bilinen ama bulunamayan şeyler
-
(bkz: am)
100 kontöre 10 dakika konuşulan yıllar
-
cidden çok enteresan yıllardı.
sonra turkcell telsim'e karşı bir kampanya yaptı. turkcell'den turkcell'e dakikası 4 kontör oldu, turkcell harici aramalar gene 10 kontör ücretle devam etti.
sokaktaki adamın bu kampanyaya tepkisi ise şu oldu:
- abi 1.5 dakikadır konuşuyorsun, girdi kol gibi.
+ abi turkcell kampanya yapmış, dakikası 4 kontör. girmiyor yani.
- yürü git lan! nasıl 4 kontör oluyor?
+ vallaha bak!
- vay amuğa goyyim.
evet, beklentilerimiz buydu, düşüktü. sonra uzaklardan bir yerlerden aria ve aycell adlı iki kahraman çıktı.
aria : "günde 10 kontör bedava" gibi akıl almaz bir kampanya yaptı. aklımızı başımızdan aldı.
aycell : cüzi bir paraya öğretmen hattı sattı. sınırsız denen kavramı hayatımıza soktu.
başlarda turkcell "zengin hattı" olduğundan, marka pantolon, ayakkabı giymek gibi bir şey olduğundan, bazıları kazık da olsa, hattını değiştirmeye kıyamadı ama o kitle de zaman içerisinde azalınca, turkcell pazarı kaptırmamak için kampanyalara başladı.
o yüzden ne zaman avea ile ilgili sözlüğe kötü bir şey yazasım gelse, yazar, silerim. adamlar bizi nerelerden kurtardılar, ahde vefa denen bir şey var. turkcell'i ise geçmişten gelen kinle petrol milyarderi olsam kullanmam.
kadınların yaptığı korkunç hatalar
-
ekonomik özgürlüklerini sağlamamaktır. kıyafetinizi bir duruşta düzeltirsiniz, aldığınız derslerden insan ilişkilerinize yeni bir yön verirsiniz, ancak ekonomik özgürlüğünüzü bir yaştan sonra kolay kolay elde edemezsiniz. asla aklınızdan çıkarmayın, paranız oldukça gideceğiniz yolu seçme özgürlüğünüz olacak.
vajinismus'a türkçe isim önerileri
-
(bkz: amrabat)
istanbul'u donatan uygunsuz urban c. reklamları
-
(bkz: don't feed the mal)
flörtlerin ilişkiye dönüşememesinin sebepleri
-
eğer bir çakal (veya ceylan) sizinle çatır çatır flörtleşmesine rağmen sevgili olmaya yanaşmıyorsa sizi tam olarak yanına yakıştıramıyor, dükkanın önünü kapatmak istemiyor demektir.
size de "peh popişimin kenarı!" demesi düşer. n'apak?
flört edilen kişiyi kola takıp; "eeeey okul/iş arkadaşlarım, ailem, kuzenler muzenler, intsa ve twi takipçilerim, sevgili romalılar... işte bu benim aşık olduğum kişi ve biz birlikteyiz." sinyali yayma seviyesine ilişki deniyor malum.
eskiden bu listede sosyal medya yoktu. "aşkım birlikte fotoğrafımızı koyalım" lafı literatüre girmemişti. herkesin bir tık iki stalk'la ulaşabileceği ortak bir ortam yoktu.
çapkın flörtözlerin balonu uzun süre patlamıyordu.
çünkü tilkilerin kuyrukları birbirine değmiyordu. mesela lisedeki eski arkadaşlar, üniversitedeki çevre, iş çevresi, mahalledekiler, yazlıktakiler, netten tanışılanlar vs. hepsini ayrı ayrı idare etmeyi beceriyordu ilgi manyağı çapkıncık tipler.
mesela;
feriha, üniversitede bora'yla tanışıyordu, biraz flörtleşip sonra sevgili oluyorlardı. buraya kadar sorun yok. daha doğrusu feriha öyle sanıyordu. halbuki bora'nın bir de ailesinin yaşadığı şehirde, mahallesinde bir sevgilisi daha vardı o esnada. ama tilkilerin kuyrukları birbirine değmiyordu. bir şeylerden şüphelenen feriha, bir tık iki stalkla bora'nın gerçek ve fake hesaplarına ulaşıp "abaaaw" diyemiyordu.
işte bu hikayenin günümüz versiyonunda, çapkıncık boramız bu kızlardan biriyle sevgili olmak yerine ikisiyle birden flörtöz takılmayı yeğliyor. böylece olayı çevreye ilan etme topuna girmemiş oluyor.
tam olarak yanına yakıştırıp da "bu benim sevgilim" pozunu yaymak isteyeceği birine denk gelene dek dükkanın önünü kapatmıyor.
(bkz: adam pisliğin teki çıktı rıza baba)
not: bu olayın karşı cins versiyonu da var elbette.
çünkü mesele bora veya buse değil yeğen, mesele ilgi manyaklığıııı... *
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
iki arkadaşım üniversiteye gidebilmek için otostop çekiyorlar. bir araba duruyor bekleyen kızlardan biri ön koltuğa oturuyor. bizimkiler arka koltuğa kuruluyorlar. biraz sonra öndeki kız arabayı kullanan çocuğa soruyor "bunlar kim?" çocuk yanıtlıyor. "bilmem seni almak için durdum arabaya bindiler"
annenin ilkokul mezunu cahil bir insan olması
-
cehaleti mezun olunan okulla sınırlandıranların cehaletinin bir göstergesidir. bu paralelde bakılırsa annenin üniversite mezunu cahil bir insan olmasından iyi olan durumdur.
babasıyla ankara'nın pavyonları puanlayan çocuk
-
tam türk-islam sentezi ile harman olmuş mhp'li aile tablosu.
kolunda arapça dövme ile babasını yanına alarak yaptığı videoya "selamın aleyküm" diye başlayıp pavyon puanlıyor.
şimdi bu ikisine sorsan lgbt, netflix falan türk aile yapısını bozuyordur.
ama am üstünde fındık kıran babanın oğlu ile inandığı allah'ın adını anarak pavyon turu atmasında sorun yok. ccc reyiz.
1948 yılında çekilmiş karaköy fotoğrafı
-
fotoğraf
sanki biz geçmişteyiz de onlar gelecekte gibi duran, buram buram kalite kokan bir fotoğraf.
23 ekim 2021 taksilerin kontak kapatması
-
sanırım bir taksiden alınabilecek en güzel hizmet olur