hesabın var mı? giriş yap

  • goat'un ballon d'or istatistikleri
    68 gol + asist
    dunya kupasi mvp
    dunya kupasi gol+asist kralligi
    fifa best
    iffhs world's best playmaker
    laureus world sports award (dunyada yilin sporcusu) - bu odulu alan ilk ve tek futbolcu

    ligue 1 asist kralligi
    avrupa ligleri en yuksek ortalama rating 8.28 (mbappe 7.80)
    avrupa liglerinde en fazla man of the match odulu (14 vs mbappe 7)
    avrupa ligleri & sampiyonlar ligi toplam assist liderligi (kdb ile beraber)
    avrupa ligleri big chances creation liderligi (bruno fernandes ile beraber)
    avrupa ligleri dribbling liderligi (vinicius ile beraber)
    ligue 1+sampiyonlar ligi - 39 macta 40 gol+asist (mbappe 42 macta 45 gol+assist)

    utanmadan city ile en onemli maclarda, tam tamina "7" yari final+final macinda (sampiyonlar ligi, fa cup dahil) 0 gol & 0 asistle oynamis, gol atmadigi maclarda city'nin acik ara en boktan, en dusuk ratingli oyuncusunu hunharca yaliolar )) city'nin toplam 12 gol attigi bu 7 yari final+final macinda 0 gol amk, gorevi de gol atmak altipasta onu bile becerermemis. 7 yari final & final maci 0 gol amk rezale, city 12 gol atmis bu bos kale golcusunun gotunu toplamak icin, puhaaaa))
    kdb-rodri'nin bircoklarina city'nin en iyi oyuncusu oldugunun bile farkinda degiller, puhahaaa)))

    sadece futbol tarihinin degil dunya spor tarihinin acik ara en prestijli turnuvasi, pelelerin, maradonalarin, cruyff, beckenbauer, gerd muller, r9larin olumsuzlestigi, basladigi anda milyarlari ekrana kitleyen dunya kupasini, lautaro martinez gibi kazmalarla dolu arjantin'le "mvp" olarak kazanmis, dunyanin en iyi oyun kurucusu secilmis, fifa best odulunu almis, avrupa'da 35 yasinda dribling, asist, macin oyuncusu, big chance creation konularinda halen mbappe-vinicius gibi genc starlarla en tepede asik atan, goat level playmaker+dribbler+goalscorer messi ile bos kale golcusunu yanyana koymuslar puhahaha))..

  • pistin yanlış şehre kurulmuş olmasındandır.. o zamanlar da gündemde olan antalya seçilseydi pist için yarış biraz daha devam ederdi türkiye'de.. antalya hem konaklama ve tesis açısından, hem türkiye'de yarışın yapıldığı mevsimin turizm yoğunluğu açısından, hem de çok adam bilmez bunu, antalyalı'nın motor sporlarına ilgisi yüzünden daha mantıklı bir tercih olurdu, olmadı, nedendir bilmem.. bu işin meraklısı da zaten istanbul, ankara, izmir'den koşa koşa giderdi yarışları izlemeye..

  • aslında "askerde yaşanan yaran diyaloglar" başlığına yazılabilirdi aşağıdaki olay, ama yeni başlık açıp kirliliğe katkıda bulunmak istemedim.

    askerde kısa dönemlere türlü türlü iş verilmekteydi. hatta bazı arkadaşların yaşadığı rotasyon baş döndürmekteydi. takip edemiyorduk; bu kadar kısa dönem askeri ne yapacaklarına karar veremeyen komutanlar, bizimle adeta oyun oynamaktaydı. aramızda en talihsiz hukuk mezunu arkadaşı, adaletli davranır diye önce yemekhaneye yemek dağıtmaya, sonra nöbet yazmak için görevlendirdiler.

    hergün 70 kişinin nöbetini yazan arkadaş günlerini baskı altında geçirmekteydi; devamlı şunu bu saate yazma, bunu şunla yazma gibi türlü sorunla karşılaşıyordu. herkes şikayet ediyor; kimseye yaranamıyordu.

    artık kafası iyice karışan avukat, bir kişiyi aynı saatte iki nöbet yerine yazmıştır. bunu gören eleman hemen başçavuşa koşar.
    eleman: komutanım erdem hoca bana 2-4te iki yere nöbet yazmış.
    komutan: başlarım lan nöbetinize! bıktım nöbetizden de sizden de. o erdeme söyle seni sikip çoğaltsın her iki yere de git.

    eleman gelir erdem hocaya.. hepimiz oradayken şöyle bağırır:
    erdem hocaaa! erdem hocaaa! ahmet başçavuş dedi ki; beni sikip çoğaltacakmışsın.
    erdem hoca: ????
    bizler: ??? puhahahaha

  • okur-yazar oranının %5'lerden %95'lere çıkması,

    1925 - ankara hukuk fakültesi'nin kurulması

    1928 - hıfzısıhha müessesesi'nin kurulması

    1932 - türk dil kurumu'nun kurulması

    1935 - maden tetkik arama enstitüsü'nün kurulması

    yüksek ziraat enstitüsü, devlet istatistik enstitüsü, halkevleri, türk kuşu gibi bilim öğreten kurumların kurulması... saymakla da bitmez.

    en çarpıcı olanı ise, 1936 yılında ilk türk uçağının imali için araştırma geliştirme çalışmalarının başlatılıp, 1940 yılında ilk türk uçağının imal edilmesinden sonra, atatürk'ün ölümünün ardından 1950'de uçak fabrikasının adnan menderes tarafından amerikadan alınan maddi destek karşılığında kapatılması.

    bu kez kendi ayağına sıktın sıtark.