hesabın var mı? giriş yap

  • bunların ağzından hırsız kelimesini duyunca katıla katıla gülüyorum.

    tanım: rüyalarını sözlüğe yazan ak-gezen başlığı.

    edit: başlık sanırım başıma kalmış. (bkz: swh)

  • bu ortamda ne yapsam, rapor mu alsam diye düşündüren. rapor alsam nereye kadar alacağım. bugün rakip şirketler home office kararı vermişken, biz haftada bir gün home office yaparak mücadele edeceğiz. çalışana sıfır değer veren bir şirkette çalıştığımı öğrendim. şu korona belası bir gitsin, ilk işim iş değiştirmek olacak...

    edit: dm mesajlarına yetişemiyorum çok sayıda mesaj gelmiş. şirket bilgisi paylaşamıyorum afişe olmamak için, ama yalnız değilmişim. herkesin geç kalınmadan gerekli adımları atması dileğiyle...

  • stad kaldırılsa sanki yeşil alan yapılacak. burası türkiye. ali sami yen’e yapıldığı gibi yerine 50 katlı kuleler dikerler. sadece maç günleri olan trafik her gün olmaya başlar.

  • dedesini ve babasını kanserden kaybetmiş biri olarak hiç ama hiç üzülmediğim durum. ne üzüleyim lan? adam ın elinde kaç kişinin kanı var.

    sırf babamla aynı hastalığa sahip diye bir sürü gencin ölüm emirini veren birine üzülmem. sırf bu nedenle üzülen de gerizekalının önde gidenidir. ülke olarak neye empati duymamız gerektiğini bir türlü öğrenemedik.

  • bilim sorgulamaların sonucunda var oldu. sorgulanamaz otorite diye bir şey yoktur. sorgulanamayan ve sorgulamanın yasak olduğu alanlardan kaynaklı enformasyonu zaten bilimsel alan içerisine dahil edemeyiz. bu nedenle bilimsel bilgi doğrulanabilir/yanlışlanabilir ve en güvenilir başvuru kaynağıdır. "bilimi sorgulanamaz otorite kabul etmek" gibi bir saptamayı ise ancak bilimsel yöntemin ne olduğunu bilmeyen biri yapabilir.

    edit: yatmadan önce fikrimi yazayım dedim ve ertesi gün bir sürü mesaj geldiğini fark ettim. herkese cevap yazmaya üşendim. bilimsel alanı kendi çıkarları için manipüle eden kişiler varsa bu durum bilimsel yöntemin dogmatik olmasından kaynaklı değildir. tam tersine bu tarz manipülasyonlar ancak bilimsel yöntemle ortadan kaldırılabilir.

    bir yazarımızın önerisi ile "yanlışlanabilir" kelimesi eklendi.

  • herifin bir forumda "benim bmw'um var ve hiç bir kız yüzüme bakmıyor, herif honda civic ile hatun içinde yüzüyor" dediği söyleniyor.

    benim de honda civic'im var. elliot'cım sen olayı tam anlamamışsın diyorum. *

  • hareket eden her esnek yapı, lise fizik derslerinde gördüğümüz hareketinin yanı sıra, harmonik hareket dediğimiz, kaynaklar da titreşim (vibration, ben ingilizce kaynak istiyorum diyene) olarak da geçen, sinüzoidal hareket yapmaktadır. sinuzoidal hareket, yapıya kuvvet uygulandığı takdirde ortaya çıkar ve kuvvet etki etmediği zaman cismin dinamik yapısına göre hızlı veya yavaş bir şekilde kaybolur (gözle görülemeyecek seviyeyededir). buna en güzel örneklerden birisi gitar telidir. gitar telini parmağınızla çekip bıraktığınız takdirde bir kuvvet uygulamış olursunuz ve tel sinüzoidal hareket etmeye başlar.(gitar telinin sesini de bu sinuzoidal hareketin frekansı belirler, bilal'in anlaması için: frekans = saniyede telin kac kere aşağı yukarı hareketini tamamlama sayısı) bir süre sonra gitar teli sinuzoidal hareketi kaybolur ve gitardan ses gelmez. ok atışında da aynı mantık geçerlidir. ok yaydan çıkdığı zaman kuvvet yeni uygulandığı için ok sinuzoidal hareket etmektedir. zaman geçtikçe bu sinüzoidal hareket kaybolacaktır ve sonuçta ok videodaki kadar, yazarın deyimiyle, sağa sola yalpalamayacaktır. bu yüzden okun ucunu hedefe nişan alıp (yerçekimi ve rüzgarı hesaba katarak) bıraktığın takdirde hedefin çok yakınını vurmak mümkündür. okçuluk hedefleri hakkında bilgim olmasada, hedef yuvarlakların büyük çizilmesinin nedenlerinden biri bu hareket olabilir.

    yazara: okçunun hedefi vurması sadece bilal'in aklının almayacağı bir hadise olup, kalan herkes biraz araştırma yaptığı takdirde anlayabilir.

    ilgilisine: metal plakanın titreşimlerini kuskus ile gösteren bilim sever arkadaşımız, özellikle dakika 2.05 . https://www.youtube.com/watch?v=cr_xl192wxw

  • e uçağı kim kapattı o zaman? mısırlı eleman, "üstümde yok şimdi, sen ver, dönünce ben sana veririm" mi dedi acaba şeyma'ya?