hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye'deki şoförlerin trafiğin en önemli kurallarının birinden habersiz olmaları kazanın tek sebebidir. martı sadece ilk aracın önüne çıkmaktadır.

    (bkz: takip mesafesi)

  • siz, sendrom diye diye pazartesiyi nam nam nam yiyip bitirmeden (tamam illa yiyecekseniz, bana da bir lokma ayırın) önce, bir şey anlatayım.

    bu sabah, mal varlığımın en kıymetli parçalarından biri olan "ac/dc" tshirtümü giydim. tamam, biraz eskimiş olabilir ama hâlâ çok güzel. ben gözlerim yerde, kulağımda müzik, metroya yürüyordum. kafamı bir ara kaldırdım, karşımdan 45- 50 yaşlarında bir kadın geliyordu. üzerinde de "ac/dc" yazılı bir tshirt. tshirtler farklı, ama ac/dc aynı ac/dc. birbirimize iyice yaklaşana kadar, ayırmadık bakışlarımızı. ben ne yapsam diye düşünürken, kadın benden önce davrandı ve yan yana geldiğimizde şu hareketi yaptı; devil horns
    ben de karşılık verdim, ac/dc kardeşliğimizi kutsadık ve yollarımıza devam ettik. saatler geçti; rüya mıydı, değil miydi... emin olamıyorum.

  • uzun zamandır magazinsel bir başlığın tüm entrylerini okumuyordum.

    bunu okudum ve insanımıza ve insanlığımıza ait ümitlerim iyice azaldı.

    milli takımlar saygıdeğerdir ve her yerde saygı görmelidir orası ciddi bir mesele uluslararası arena filan ama bu net ergen şakası elinde de şahsi telefonu var bunun neresini izlanda halkına mal ediyoruz? hangi akıl ve izanla?

    olm biz ampute maçında rakibi ıslıkladık (ingiltere maçıydı) bunu afrika’da da, güney amerika’da da yapmaz kimse. milli marş ıslıklama olayımız da özellikle güçlü ülkelere karşı hep oluyor. nedeni de maalesef ezikliğimiz.

    valla kusura bakmayalım adamların salaklıkları bireysel oluyor bizimkiler toplumsal.

  • https://www.youtube.com/watch?v=eqf7fdeuepa

    ortalama istanbul'lunun sorunu da bu. ankara'ya gider, ankara'yi begenmez. izmir'e gider, izmir'i begenmez falan filan... tersi de dogru. temel mesele, ankara'ya gidip istanbul'u ariyor ya da istanbul'a gidip izmir'i ariyor olmaniz oysa ki. cok dogal olarak, bulamayacak ve hosnut kalmayacaksiniz.

    los angeles'da insanlar sabahin dordunde iskembe corbasi icmeye gitmezler, sabaha kadar eglence adi altinda da tepinmezler (bu cumleden los angeles'da club yok anlami cikarani kaale almiyorum). malibu'da surf yaparlar, venice beach'de drum circle'a katilirlar, sunset boulevard'da comedy club'a giderler, santa monica mountains'da trekking yaparlar, gecenin ilerleyen saatlerinde islak hamburger ya da iskembe corbasi tuketmezler gidip food truck'tan mexican yerler vesaire vesaire... zira her yerin aliskanligi, kulturu ayri.

    bir los angeles'li da istanbul'a gelip "lan burada surf yapilmiyor, ne boktan yer" dediginde agzina terligin tersi ile vurulmayi ne kadar hak ediyorsa, los angeles'a gelip de "burada sabaha karsi iskembeciye gidilmiyor, ne boktan memleket" dediginizde pek farkli konumda olmuyorsunuz.

    "abicim sen sabahin korunde iskembe iceceksen istanbul'da kalsaydin ya? kaplumbaga misin ki gittigin yere bir sehirden beklentilerini, aliskanliklarini goturuyorsun ?" deseler diyecek cok da mantikli birseyleriniz olmadigini farkettiginizde los angeles'dan da haiti'den de zanzibar'dan da tad alabilirsiniz. aksi taktirde tum dunyada bos yere istanbul'u arar durursunuz.

    kaldi ki tum dunyada bosa aradiginiz o istanbul cidden pek de oyle ahim sahim bir yer degil.

  • sayın başbakan'ın ulus'u düşünemeyen bireylerden oluşan topluluk olarak düşünerek yaptığı konuşmadır.

    1933'de 4000 otomobil vardı, bugün 6 milyon var,
    1929'de 15.000 telefon abonesi vardı bugün 19 milyon var...

    bu karşılaştırmaların hangi amaçla yapıldığını anlayan varsa lütfen beni aydınlatsın. dünya'da teknolojinin gelişmesini kendi varlığı ile mi açıklamaya çalıştı?

    ayrıca bir sonraki konuşması için süper bir istatistik buldum.

    1923 yılında türkiye'de hiç bilgisayar yoktu, bugün 22 milyon bilgisayar var. yaa yaa.

    ekleme : 1923'de telefon hattımız türkiye cumhuriyeti'ne aitti. bugün lübnanlı'ya ait.

  • larry harvey ve jerry james tarafından, küçük bir topluluğun katılımı ile ilk kez 1986 yılında san francisco, bakers beach'de gerçekleştirilmiş bu festival. ilerleyen yıllarda katılımcıların inanılmaz boyutlara çıkması ile, 1990 yılından itibaren black rock desert, nevada'da yapılmaya başlanmış. 35 bin ila 45 bin arasında insan yıllardır bu tarihlerdeki 7 gününü bu festivalde geçirip çöl şartlarına direnerek, insan bedeni ve onun kalıplarını temsil eden tahta adamı yakarak kapanışta son noktayı koyuyorlar. sanatçılar playa adı verilen kampın ortasında, teması daha önceden belirlenmiş olan festival için hazırladıkları çalışmalarını sergiliyorlar.

  • iranlıların bir kısmının daha uçaktayken başörtülerini çıkarıp attığını, hatta bazılarının uçağın tuvaletinde üstünü değiştirerek askılı t-shirt, şort vs giydiğini, üstelik iranlı kızların genellikle güzel ve bakımlı olduğunu bilmeyen arkadaşları rahatsız eden durum.

    sıkıntı yok gelsinler.

    sen hiç ingilterenin fransanın iranlı turist gelmesin, hintli turist gelmesin, afrikalı turist gelmesin vs. dediğini duydun mu?

    edit: türkiye'de millet üstsüz denize giriyor ama yukarıdaki edite göre şort giyen iranlı müslüman ülke olduğu için türkiye'ye gelmezmiş. allah akıl fikir versin, ne diyeyim?

    edit 2: eleman sayfalarca ayar yiyince entry'sini baştan aşağı değiştirmiş ama orijinal entry tabi ki burada

  • pos makinası çalışmıyorsa, pos ile ödeme seçeneğini kapatabilirsiniz. nakit para taşımak zorunda değilim.

    ızıcık ınsın ılın nıkıt ıdıyın.

    esnafın karını ve zararını düşünmekle mükellef değilim!! eğer nakit çalışacaksa da bunu ifade etmeli.

    ha nakitle çalışırken ne kadar vergi veriyor orası da ayrı muamma tabi.