hesabın var mı? giriş yap

  • 15 temmuz darbe surecinde önemli bir katkısı olan evlilik programlarının, hükümetin ohal kapsamındaki yetkilerinden biri olan khk ile yasaklanmasıdır. çıkan bu khk, fetönün ohal' de aldığı en büyük darbedir.

  • sanatçı arzularını kullanan kişidir. karakterlerinde, kurgusunda, eserinde her seferinde yeniden sahneye koyduğu şey arzusudur. nasıl bir arzudur bu? arzuyu sanat eserine çevirmek için kullanmak ve arzuladığı gibi yaşamak iki farklı şeydir. acaba sanatçı arzusunu karakterlerine/-de yaşatan, ortaya koyduğu yapıt aracılığıyla arzusunu canlı tutan kişi midir? bu soruya evet yanıtını veriyorum. sanatçı, yaşam düzleminde o ya da bu şekilde engellenmiş arzusunu başka bir düzleme taşıyarak kendini özgür hissettiği o alanda engellenmeyi gerçekleşmeye dönüştürebilir (büyülü gerçekçilik). ya da ilk engellenmişliğini eserinin yapısı içerisinde yeniden görünür kılar(aynı temayı onlarca defa sahneye koyan sanatçılar). ya da travmatik bir anı, anı parçasını, olayı başka bir biçimde yeniden sunar (dışavurumculuk). bir sanat eseri onu ortaya koyan sanatçının arzusuyla ilişkisinin yakınlığı ölçüsünde etkileyicidir.

    arzuyu gerçekleştirmekle onu kullanmak arasındaki fark sanatçının her daim ihtiyaç duyduğu besleyici yalnızlığı kavramamızı, yaratıcı yalnızlığı algılamamızı sağlayabilir. yaşamla yapıt arasındaki geçiş bölgesidir yalnızlık. çocuğun oyun oynarkenki yalnızlığından çok da farklı değildir. ölü ya da ertelenmiş yaşantı parçacıklarını fantazm düzleminde yeniden harekete geçirebilmek için gereken alanı yalnızlıkta bulur sanatçı ve bu yüzden yalnızlık yaşamsal bir şeydir onun için. yazar yalnızlığı sadece klişe olmaktan uzaktır.

    arzusunu ölümden koruyan kişidir sanatçı. içinde saklı kalan o çok değerli şeyi kullanışının toplum tarafından kıymete değer olarak alımlanışı sayesinde "sanatçı" adını alır. içindeki birikmiş arzunun hareketli hali olan eserini görücüye sunar, bu anlamda beğenilmek ister. sanatçı, arzusunu beğendirmeye çalışır ya da ortaya koyduğu arzunun beğenilmesiyle sanatçı haline gelir. karşılıklı bir süreç. oldukça kırılgan bir arzu dinamiği var burada çünkü arzusunu ortaya koyma biçiminin beğenilmesini istiyor. manik-depresif bir ruh hali: eserin üretim sürecindeki yaratıcı depresyon ve ortaya konan eserin beğenilmesinin doğruduğu manik hal. burada bir başka soru geliyor aklıma: ortaya koyduğu yapıtların ilgisizlikle karşılanması halinde sanatçının ruh haline ne olur?

    arzuladığımızı/la yaşamak için karşımızdakine açılıp da geri çevrildiğimiz birkaç seferin, o anlık reddedilişlerin ardından umutsuzluğa kapılıp bir daha denememe yolunu seçebiliyorsak, yani bir süreliğine de olsa vazgeçiyorsak, arzusunu en vurucu haliyle eserine yedirmek için yıllarca uğraşan bir sanatçının karşı karşıya kaldığı reddedilmişlik hissinin yıkıcılığı oldukça yoğundur herhalde.

    sanatçı, arafta yaşayan bir varlık. arafının yalnızlığında cehennemine bakarak üretiyor ve işler yolunda giderse cennete ulaşmaya çalışıyor.

  • 5000 yıllık ata müziğimiz rap'le, ötüken folklörümüz hiphop'la kültür koruma savaşına girişmiş cengaver.

    dine sardıkça iyice kafası dumanlanmakta. allah sonunu hayretsin.

    (bu arada kendisi bir zahmet gavur icadı miladi takvimden hicri takvime geçsin, bir daha da 2000'li yılları ağzına almasın, çok rica ediyorum.)

  • valla haklı bir tweet.

    tamam futbol 11'e 11 oynanıyor da futbolla yatıp futbolla kalkan, başka hiç bir spora destek vermeyen, en büyük spor eğlencesinin futbol olduğu 80 milyonluk ülke isen letonya'dan çok daha iyi olacaksın.

    ısparta kadar nüfusu olan izlanda'dan 3 yemiş 80 milyonluk ülke mi olur lan?